22 Şubat 2012 Çarşamba

Musıkinin Dayanılır Ağırlığı


Müziği sevmek büyük bir sorumluluktur aslında. Bunun, zaman zaman sorulduğunda, "neden"lerini detaylı bir şekilde açıklamak zorunda kalabilirsiniz. Bazen sözler hoşunuza gider, bazen de sadece melodiler. Nedensiz bir şekilde sevdiğiniz müzikler de olabilir. "Neden" ilginizi çektiğini çözemeyebilirsiniz. İçinizde yaşarsınız ama birisi sorduğunda anlatamazsınız. Ya da aklınızdakini tasvir edecek "doğru" kelimeyi bulamazsınız.
Bu noktada tabi ki bir yorumum olamaz. Herkesin kulağı ve duyduktan sonra kendinde ne ifade ettiği farklıdır. Zaten müziğin ayrımı da budur. İnsanların hikayeleri, yaşadıkları doğrultusunda; kimseninkini kimseyle karşılaştırmaz ve kimsenin ne hissettiğini sorgulayıp, kimseyi yargılamaz. Herkes yaşadığı ve düşündüğü ölçüde haklıdır. Müzik bunları özetler. Ama insanlara sadece duymak istediklerini değil, çatıştığı çeliştiği durumları, karşılaşmak istediklerini veya istemediklerini de düşündürür, rehberlik eder. Ya da kanımca öyle olmalıdır. Fakat bazı müzikler; ticari kaygı gütmesi, neyi düşünüp, neye hüzünleneceğimizi seçmesi, bizi bizden daha iyi biliyormuş gibi davranması; ahmak yerine koyması, hatta bazen de hakaret etmesi gibi durumlarla insanları manipüle edip, hedef kitle olarak görmektedir.

Ülkemizde müzikte genel olarak ortaya sunulan, en çok talep edilen tarzlar ve formlar üzerinedir. Çeşitlilik gitgide azalmaktadır. Bununla birlikte günlük hayatta çoğu zaman istemeden maruz kaldığımız, dinleme zorunluluğu ile kulağımıza doldurulan müziklerin sayısının da arttığını düşünüyorum. Ben de bu noktada alternatif olarak düşündüklerimi; konser, festival, dinleti ve benzer etkinlikleri fırsat buldukça paylaşmak istiyorum.

3 yorum:

  1. Hoşgeldin fretless. Değerli dostum ''fretless'' müziği yaşam felsefesi olarak benimsemiş, müziğe olan sevgisini, her daim profesyonel müzik kariyerinin üzerinde tutmuş bir sanatçıdır. Müzikle ilgili deneyimlerini, duygularını ve çeşitli etkinlikleri bizimle hayatterazisi.blogspot.com dan paylaşacağı için kendisine teşekkürü borç bilirim.

    YanıtlaSil
  2. Boşuna dememişler müzik ruhun gıdasıdır.Müzik denince aklıma bir çok türü geliyor.Okadar çok müzik türü var ki...Türüne bakmaksızın kulağımıza hoş gelen türleri dinliyoruz.Dünyanın dertlerinden kısacık sürede olsa uzaklaşıp pisliklerinden arınıyoruz.Ve tüm dünyanın ortak zevklerinden biri müziktir.

    YanıtlaSil
  3. Hoşbulduk..bu kadar güzel ve değerli görüşlerden sonra cevap niteliğinde birşeyler yazmak dünyanın en zor işi..sadece teşekkür edebilirim; başta değerli dostum Uğur ve katkıda bulunan diğer arkadaşlara..

    YanıtlaSil