28 Şubat 2012 Salı
21. Yüzyılın Efendileri
Liberalizm'i kabul etmiş ülkelerde, çoğu öğe, para (kapital) üzerine kurulmuştur. Bana göre liberalizm etikle birlikte yürütülmesi gereken bir hayat felsefesidir ama etik birçok insana ağır geldiği için bir kenara itilmiştir. Bu yoz fikre göre ağırlıklar atılırsa daha hızlı hareket edilir. Zaman daha iyi kullanılır ve kazançlar artar.
Ortaçağ'da derebeyleri, yani toprak ağaları, eşrafını köle gibi çalıştırmak için kahyalarını sözde itibar sahibi yaparlardı. Halkı daha fazla çalıştıran kahyaların itibarı artar, halk ezildikçe ezilirdi. Soylular haricinde kimse mal mülk sahibi olmadığı için, kahyaların gözü altınla, parayla, bir avuç toprak veya geçici iktidarlarla boyanırdı. Parsayı gene soylular toplardı.
Günümüzde özgürlükler artmış gibi görünse de insanlar, kendilerini özgür hissettikleri internet ortamı, cep telefonu, televizyon yayını vb... faturalarını ödemek için köle gibi çalışıyor. İşyerlerinde kahyalar yerine, altlarında şirket araçları, ellerinde şirket cep telefonları, ceplerinde kredi kartlarıyla dolaşan modern kahyalar mevcut. Ellerindeki imkanlar şirket tarafından alınınca, kanatları düşen, kuzguna yavrusu şahin gözüken, kendilerini büyük gören insanlar. Bu insanlar harcadıkça, şirketleri tarafından sunulan olanakları etrafa müsrifçe saçtıkça kazanırlar ya da kazandıklarını sanırlar.
21. Yüzyılın Efendileri, Lidya icadına tapan kahyalarının açgözlülüklerine göz yumarlar. Kahyalar, üç harcadıkça beş kazandıran, beş saçtıkça onbeş getiren birer para kaldıracıdır efendileri için. Kahyalar, Ortaçağ'daki gibi kırbaçlamaz işçileri ama bir bakışları yeter. İşsiz kalıp özgürlüklerinin faturasını ödeyemeyecek duruma gelmek istemeyen halk hep boyun eğer. Tablo budur. Kazanan bol harcayandır. Gözü doymayandır. Elindekini korumak isteyenler ezilir gider.
Bu çerçevenin içinde olup da dışını farkedebilen çok az insan vardır. Bunlardan biri ''Para para para'' diyerek sisteme yenik düşmüştür. Önemli olan para olmadan birşeyler ortaya koymaktır. Allahın insana verdiği lütufları değerlendirerek bir yere gelmektir. Toprakta yetiştirmekle, inançla yoğurup varları birleştirmekle. ''Köylü Milletin Efendisidir'' boşuna söylenmemiştir. Parayı pul yapıp, pulu değerlendirirsek Liberal olacağız. Pula para diyerek değil. Gerçek efendiler bu felsefeyi benimseyenlerdir. Onların ne çağı vardır ne yüzyılı. Onlar fikirleriyle sonsuza kadar efendi kalacaklardır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder