30 Ağustos 2021 Pazartesi

Memlekete Hoş Geldin Lambretta

 Bildiğiniz gibi 1947 yılından bu yana heyecanla ülkemize bir distribütör aracılığı gelmesini beklediğimiz Lambretta Scooter Markası V200 Special ve 125 Special modelleri ile Haziran Ayı'nda ülkemize giriş yaptı.

Hemen bir araştırma yapıp, tezcanlılığımdan ülkemize getiren İsotlar'daki arkadaşlarımı da darlayarak edinme hedefine gittim. Öyle veya böyle sevdiğim bir servis noktası ve bayi olan Data Maslak Peugeout'dan V200 special modelini satın almış bulundum. Şimdi size yeni gelen bu motordan iyisiyle kötüsüyle bahsedeceğim. Objektif bir açıdan bakma gayretimle alma düşüncesi olan arkadaşlara da yol göstereceğime inanıyorum. Şu anda 3000 km nin üzerindeyim.

Bu ürün çeşitli markaların ortak bir çalışması. Global markaların üretimi bir ürün. Lambretta V200 motor olarak Sym nin Symphony modelinden de tanıdığımız, yeni Fiddle 3 200 modelinde de kullanılan 169 cc hava soğutmalı bir ünite. Gayet başarılı maksimum torkunu (12,2nm)5500 devir dakikada verdiği için, düşük devirlerde bayılmayan keyifli seyreden 12 beygir gücüne ulaşmanıza gerek kalmadan da zevk alabileceğiniz bir motor.  Sym bu konuda kendini kanıtlamış bir marka. 

Sym'nin motor gücüne güvenen V special; ilk bakışta kalbinizi ısıtan stili, Vespa'nın yuvarlak hatlarına bir başkaldırış gibi duran köşeli hatlarıyla karakterini yansıtan dıştan görünümü çarpıcı bir scooter. Motosikletin yanına yaklaştığınızda, logolu gaz kolları, seledeki kalite, led farlardaki ve neredeyse tüm motorun üzerine işlenmiş Lambretta logoları insanda farklı bir kalite duygusu uyandırıyor. Tüm bu kalite vurgusuna kendimizi kaptırmışken göz alıcı turuncu boyasındaki renk farklılıkları ve matlıklar, hatta plastik birleşme noktalarında yer yer ince boyalı kısımlar göze çarpmıyor değil. Hayalinize limon sıkan bir kalite düşüklüğü. 

Canımızı fazla sıkmadan sürüşe geçelim. Ben imaja önem veririm, bakkala çakkala şehirin göbeğinde iş yerime gider gelirim diyen için biçilmiş kaftan. Islak zeminlerde çok dikkatli olmanız koşulu var. Lastikler CST markasının yüksek naylon içerikli ürünü kuru ıslak geçişlerde sabun etkisi yaratıp motorun düşük devirleriyle hareket etmenizin keyfini yaşarken size kötü sürprizler yapabiliyor. Bilindik bir marka ile değiştirmeniz şart. Arka amortisörler elinizle sertliğini ayarlayabildiğiniz bana göre bir scooter için düşük ve orta hızlarda ya da motosikletin son sürati olan 120 km kadran hızına kadar bile (siz çıkmayın ama) yeterli. Konforu elinizle yumuşak mı seversiniz, spor sert mi seversiniz kolayca uygulayabiliyorsunuz. Unutmayın bu scooter yüksek süratler için üretilmemiş. Bu nedenle ön amortisör açısı dik. Bu dikliğe uygun bir ön amortisörü olsa çok başarılı olabilecek bir yol tutuş performansı olabilirdi. Ön kısım yoldaki pozitif bozuklukları gidona iletirken, yapısından mı kalitesinden mi anlayamadım refleks olarak düşük kalan amortisör geri dönüşleri yeterli ölçüde karşılayamıyor. Öndeki tutuş yoldaki değişiklere uyum saglayamayınca kafadan kayma eğilimine girebiliyor. Ön amortisör maalesef görevini yeterli ölçüde yapamıyor. Orijnal yüksekliğine dönmesi bile gecikiyor.

İşçilik ve montaj ise adeta motosikletin imajına bir hakaret. Çin'de yapıldığını düşündüğüm bu işçilik kısmı, parça birleştirme aşamasında yapıların iç boyalarına zarar vermek, lastik contaların fazla sıkılarak ezilmesi, paralel vida veya civataların birinin az başkasının fazla sıkılması, fren hortumlarının çamurluğa değen kısımlarındaki lastiklerin bile düzgün takılmaması kalite algısını tamamen zedeliyor. Boya konusunda benim motoru edindiğim anda yaptığım ilk işlem polisaj ile renk farklılıklarının giderilmesi ve üzerine seramik kaplama ile koruma oldu. Lambretta alacak akadaşlara ya da almış olanlara şiddetle tavsiye ediyorum.

Aydınlatma açısından Lambretta düşündüğümden de üstün çıktı. Lambretta logolu ön far tasarımı yüksek kalitesi ile muhteşem çalışıyor. Gece değil gündüz bile harika aydınlatma ve güvenlik sunuyor. Arka aydınlatma tasarımı harika bir kaporta bütünlüğü oluşturuken dikkat çekmesi ve stop lambalarının üstün performansı alkışa değer. Bu konuda markayı tebrik etmek lazım. Sinyallerin açısı ve gücü de çok başarılı. Arada sinyal senkronizasyonunda bir problem olabiliyor. Gereğinden hızlı yanıp söndüklerine şahit oldum ancak bu geçici bir problem. Uzun süre devam etmiyor. Aynalar kendi başına alışılması gereken ayrı bir görüşe sahip. Sağ ve sol şeritlerdeki araçları görebilirken arkanızda seyreden aracı görmeniz mümkün değil. 10 metre gerinizden takip eden bir araç kör noktada kalırken ancak sesini duyabiliyorsanız kapsama alanınıza giriyor. Aynalara birer uzatma koymanız ya da cam düşünüyorsanız orijinal aksesuar katoloğundaki ayna uzatmalı cam tutucuyu tercih etmeniz şart.

Parça fiyatları hakkında henüz yeterli bilgiye sahip değiliz ancak aksesuar fiyatlarının can yakabileceğinden bahsediliyor. Şu ana kadar elde ettiğimiz resmi olmayan bilgilere göre aksesuarlar rakibi olan Vespa fiyatlarından bile üst seviyelerde.

Son olarak bana bu motoru tavsiye eder misiniz sorusuna cevap bulmuş değilim. Ben Lambretta'yı sevdim. Eksilerine artılarına alışmaya çalışıyor ve kendi çabalarımla pahalı aksesuar katoloğuna alternatifler bulmaya çalışıyorum.Tekrar hatırlatmak isterim, fiyatlar bize tam olarak yansıtılmadı. O nedenle resmi dağıtıcısı üzerinde çalışır da daha makul hale getirir ise Türkiye'de sevilmeyecek bir Marka değil. Şehirde ve şehiriçi trafiğinde eksi yanlarını göz önünde bulundurarak mutlu mutlu kullanıyorum. Hızlı akan trafikte yol tutuşundaki zayıflama potansiyelini, tecrübemle sürekli ölçerek seyrediyorum. Sade ve pek fazla bilgiye sahip olmayan(Ortalama tüketim vb) gösterge tablosu dikkatimi gereksiz yere dağıtmıyor. Seyrin keyfine bakıyorum, Güneş altında giderken dijital kısmın kararması da beni pek yormasa da bazı kullanıcılar tarafından olumsuz bir nokta. Kararmaması gerekirdi. Gülü seven dikenine katlanır diyorsanız, motosiklet veya scooter tecrübeniz üst seviyelerde ise motosiklet tam size göre, yeni kullanıcılar ise son derece dikkatli olmalı, hoş olmayan tecrübeler yaşayabilirler...

2 Temmuz 2020 Perşembe

Motosiklette Güvenli Sürüş

Bugün motosiklette güvenli sürüş ile ilgili deneyimlerimi paylaşmak istedim. Kimseyei yavaş git yumuşak kullan gibi terimler kullanarak sıkmak niyetinde değilim. Zamanınıza göre siyah baskılı bölümleri de okuyup ilginizi arttırabilirsiniz.

Güvenli Sürüş:

Motosiklette güvenli sürüş sadece sürücülük yeteneklerinize bağlı değildir. Motosiklette doğru ekipman kulanmak en önemli konudur. Bu nedenle motosikletinize ve kullanım özelliklerinize göre ekipmanı tercih etmelisiniz. Uzun yolculuklarınızda güvenliğinizi arttırmak için kapalı bir kask, yaz aylarında orta süreli yolculuklarda çenesi açılabilen bir kask ya da kısa kullanım yavaş sürüşlerinizde açık bir kask tercih etmeniz mühimdir. Uzmanlar tarafından kapalı kask kullanımı önerilse de, kısa mesafe sürüşlerde ve şehiriçi trafiğinde bu tür kasklar konforunuzu önemli derecede düşürerek, dikkatinizin dağılmasına da neden olabilir. Unutmayınız ki kask kullanımı motosiklet kullananlar için güzel ülkemizde yasal bir zorunluluktur. Kask yanında gene mevsime uygun montunuzun ve eldiveninizin olması da daha güvenli sürmenize olumlu katkıda bulunacaktır. Dizlik kullanılması da kaza anında ya da dizinize çarpan cisimler olduğunda yaralanmanızı büyük ölçüde engeller. 

Yola çıkmadan önce motosikletinizin lastik havalarını fiziksel durumlarını kontrol etmeniz, sıvı soğutmanız varsa sıvı seviyesinin yerinde olduğundan emin olmanız gereklidir. Yağ çubuğu ile yağ seviyenizi de kontrol etmeniz yolda kafanızda oluşacak dikkat dağıtan soru işaretini yok edecektir. Bu kontrollerin ardından güvende olduğunuzu bilerek sürmek sizi kararsızlıklardan kurtaracaktır.

Her yola çıktığınızda, tecrübeniz artsa da kendinize olan güveninizi unutun. İstatistiklere göre motosiklet kazaları en çok ilk kilometrelerde yaşanmaktadır. Kendinize güven yerine dikkatinizi arttırmanız, daha çok motosikletten soğutan, adele ve kemik zedelenmelerinden kaçınmanızı sağlayacaktır.

Sürüşe geçtiğnizde unutmayacağınız bir konu var. Tüm araba sürücüleri motosikletler için birer kördür. Araba sürenlere görme engellilerine yaklaştığınız gibi şevkatle yaklaşınız. Bana ilkel gelen 4 tekerlekli araçların cam kenarlarında direkler mevcuttur. Bu direkler araç sürücülerinin görüşünü engelleyerek sizi görme şansını düşürür. Ayrıca motosiklet kullanmayan diğer araç sürücüleri psikolojik olarak denkleri ya da daha büyük araçları tehtid olarak gördüğünden motosikleti görmezden gelebilirler. Sürüşünüzde bunları dikkate alarak araçlarla mesafenizi kormanız tavsiye edilir.

Bunun haricinde ani duruşlarda ya da kırmızı ışıklarda dururken, küfür yeme riskine girsek de, araçların arasına geçerek durmanız sizi arkadan gelecek istenmeyen darbelerden koruyacaktır.Trafikte seyrederken aynı hızla yanyana giden iki araç arasına girmek son derece tehlikeli ve yanlıştır. Bir aracın diğerine yaklaşma durumunda arada kalırsanız kontra hareketini uygulayarak kaçma şansınız sıfırdır.

Şeridinde gidemeyen araç sürücüleri genelde cep telefonlarını kullandıkları için insan hayatını tehlikeye atmaktadır. Cep telefonu kullanan sürücüleri bir tinerciye yaklaşıyormuşçasına dikkat ederek mümkün olduğu kadar uzağından geçiniz.Unutmayınız ki bu sürücüler zekalarını normal bir zeka seviyesine çıkarabilmek için ellerindeki telefonlara muhtaçtırlar.

Taksicilerin çoğunun araçlarında sinyal kolunu kullanmadığını bilirsiniz. Taksiler ikinci elde kaç kilometre olduğuna bakılmaksızın "sinyal kolunu kullandın mı" sorusuna bağlı olarak satılır. Sinyali daha az kullanılan taksinin satılma şansı yükselir. Şaka bir yana taksiciler bütün gün direksiyon salladıkları ve birçok insan tipine katlandıkları için tahmin edilmesi zor manevralarıyla motosiklet sürücüsü için tehtid unsurudur. Onlara kibar davranarak, gerekirse esprilerle takılarak yaklaştığınızda uyarılarınızın başarılı olduğunu göreceksiniz. Onlara her an yolda motosikletli görürüm sıkıntımı atarım imajı veriniz.

Virajlara girerken ara sokaklarda frene basmaktansa motosikleti gaz ile kontrol altına almak (gazı azaltarak ya da kontrollü gaz keserek arttırararak) hem yakıt tüketiminiz olumlu katkıda bulunacak hem de durmanız gerektiğinde daha yere oturur daha güvenli fren yapmanızı sağlayacaktır.

Umarım bu bilgiler size yardımcı olur ve daha uzun yıllar birlikte sürmemize imkan tanır. Hepinize güvenli sürüşler diliyorum. Tekerinize taş değmesin.


23 Haziran 2020 Salı

Pugeout Django Yamaha X Max 125 PCX 125 Karşılaştırmaları Tercih Nedenleri


Tercih sebepleri farklı olsa da kullanıcı beklentilerini karşılama yönünde rakiplerine göre daha güçlü olan bu üç motosiklet modeli gerçekten incelenmeye değer. Benim şansım ise bu üç modeli de uzun süre kullanmış olmam.

HONDA PCX

İlk kullanmış olduğum PCX pratik, güvenilir ve sağlam bir sürüş imkanı sunuyor. Teknolojik yapısı motor, çekiş sistemi ve şasi yapısı üzerine geliştirilmiş. Sessiz bir sürüş deneyimi yaşatan bu model yakıt tasarrufunda da son derece başarılı. Benzini kokluyor derecesinde tüketiyor.

Modern dizaynı genelde genç sürücüleri cezbederken, hafifliği ve kullanım kolaylığı ilk motor olma özelliği ile PCX piyasadaki yerini almış. Modelde ABS olmaması ve TRW markatekerleklerinin ülkemiz asfaltına uymaması alıcısını bazı değişikliklere itmeye 2020  modelinde bile devam ediyor.  Bagaja bir ufak full face kask yanına küçük bir el çantası alabiliyor. On torpidoda çakmak girişi ve eldivenleriniz için yer mevcut.Yol tutuşu özellikle ıslak zeminlerde felaket derecesinde olduğu için lastik değişimi alıcısının cüzdanını hazırlaması gerektiği sinyalini veriyor. ESP sistemi gerçekten çok başarılı yol çizgisi dışına çıkmanız halinde panik yapmadan gaza tepki vermenizle motosikleti çizgisine geri getirebiliyorsunuz. Şehiriçinde çok kıvrak yoğun trafikte tam bir kurtarıcı. Amortisörler tek kullanımda konforlu iken artçılı kullanımlarda, kasisler adeta artçının kalçasına vuruyor. Arka tekerde disk bulunmaması da geleceğe fırlayacakmış gibi duran tasarımının altında geçmişten kopamayan bir utanç gibi.

PEUGEOT DJANGO

İkinci kullanmış olduğum ve retro tasarımı ile dikkat çeken Django ise konfor, stil ve keyif isteyenler için birebir. Benzin tüketimi ekonomik düzeyde. Keyifli sürüşü ve çeşitli görünüm seçenekleriyle kişiselleştirmeye uygun.


1950 lerden günümüze gelen Django, markasının ikonik bir modeli. Bu modelde gerek artçılı gerek artçısız sürüşlerde konfordan ödün vermiyorsunuz. Kasisler veya taş yollarda havada uçuyormuş hissine kapılabilirsiniz.CTS marka lastikleri ilk 500-1000 km lerde yola alışmakta zorluk çekerken genelde kullanıcı için değiştirilmesi şart gibi gözüken lastikler ilk 10 bin km idare edebiliyor. Pek de cüzdan dostu olmayan bu motosikletin bakım aralıkları düşük parçaları ve aksesuarları rakiplerinden pahalı. Bu nedenle hobi sürüşü isteyenler için ideal bir model. Dizaynı kullanıcı dostu, bu nedenle      bagajına orta boy full face kask yanında yağmurluk gibi ufak tefek eşyalarınızı koyabiliyorsunuz.       Torpidoda bir çakmaklık ve cep telefonunuz içn özel bir cep bile var. Şehiriçi kıvraklığı yeterli, ön ve arka disklerle fren performansı ve dengesi çok güçlü. SYM motoru kendini kanıtlamış ancak kronik egzos paslanması, arka jant kapağının belirli bir süre sonra düşmesi gibi ufak sorunları da yok değil.

YAMAHA X MAX 125                                                                                                                

Yüksek fiyatıyla tüketicilerine orada bir dur bakalım dedirten X max 125 pat diye tercih edilebilecek bir model değil. Düşünerek almanız gerekir.Teknolojik açıdan daha önceki modellerden çok üstün bir motosiklet.                                                                                                                                                


Modern tasarımı ve daha yırtıcı gözükmesiyle ünlü bu model, çift tekerde ABS, arka tekerde elektronik çekiş kontrolü gibi yolda sizi kurtaracak özelliklere sahip. Fabrika çıkışlı tekerlekler bilinen ve başarılı Michelin City Grip. Yakıt tüketimi cüssesine ve 172 kg lik ağırlığına rağmen çok başarılı.Geniş ve aydınlatma lambalı bagajı iki full face kask ve bir orta boy el çantası alabiliyor. Şehiriçi kıvraklığı önceki iki model kadar olmasa da uzun yolda konforlu yolculuklar sağlayabiliyor. Çift torpido gözünün çakmaklıklı olanı kilitli. Bu gözler yazlık eldivenler ve ufak tefek eşyalar için ideal. Kasislerde amortisörler yeterli olsa da Django kadar da konforlu değil. Arkada bulunan sinyal içlerinde normal lamba bulunması led tasarımını bozmuş.


KARŞILAŞTIRMA:                                                                                                                 

PCX de geleceğe fırlayacakmış gibi modelde hala ABS yok, arka fren mekanizması tambur. Lastiklerin değiştirilmesi şart. Ön cam alçak olduğu için hafif uzun sürüşlerde yüksek cama ihtiyaç var. Şehiriçinde kıvrak olduğundan trafiğe girmek zevkli. Bakım ve parçaları makul fiyatlı. Yakıt tüketimi inanılmaz düşük. Artçı almıyorsanız ve uzun sürüşlere fazla gitmiyorsanız sizin için ideal. Eşya taşıyorsanız küçük bir kuyruk bagajı gereksinim. Ticari kullanımlar için de kişisel kısa mesafelerde kullanıcılar için de alınabilir.                                                                                            

Django retro tasarımı ile dikkat çekici. Kişiselleştirilebilir olmasına rağmen aksesuarları cep yakıcı, bakımı rakiplerine göre pahalı. Gülü seven dikenine katlanır cinsten inanılmaz konforlu, şehiriçi yollarında uçan halı. Fren performansı çok iyi. Belirli bir kilometreden sonra lastikler değiştirilirse kaymak üzerinde bal. Park sorunu yok her kafe önüne parketmenize izin veriyor hatta tercih ediyor. Uzun yollarda bagaj şart. Şehiriçi arçılı bile dengeli ve kıvrak.  Egzos paslanmasına ve kronik         sorunlara çözüm bulacak hobi kullanıcılarına, şehiriçi için ikinci motora ihtiyaç duyanlar için kesin tercih sebebi.                                                                                                                                          
                          
X Max, ben uzun yola da giderim şehirde kıvrak değilim ama konforlu seyehat ettiririm diyen bir motosiklet. Bakım aralıkları uzun (3000kmde bir yağ kontrolü 6000km de bir bakım)  Bagajımı doldur doldurabilirsen ama tipim kimine göre çirkin kimine göre güzel. Problem çıkartmam ama aksesuarda can yakarım, fiyatım donanımıma göre ideal paran varsa gel de al. Tek iken kullanıcısını performansta üzmeyen artçı ile 125 cc lik motordan beklentinizi aşmayan bir model. Ben hergün işe gider gelirim. otobana da çıkarım uzuna da giderim diyenlerin tercihi.                                            






16 Haziran 2020 Salı

Kim Hangi Yamaha X Max'i tercih etmeli.

Bildiğiniz gibi, dövizdeki artışlar vergiler motosiklet fiyatlarını uçurmuş durumda. Corona virüs etkileri ile toplu taşımayı da kullanmak istemiyoruz. Bu süre zarfında 2017 de almış olduğum Yamaha X Max 125 cc motosikletimi daha sık kullanmak durumunda kaldım. Nihayetinde bu motor üzerinde 17000 km sürüş deneyimim oldu.

2017 de aldığım motosikletimle ilgili daha önce de bu blogda bir yazım mevcut. Onun dışında sizlere büyük ağabeyleri ile bir kıyaslama sunmak istedim.

Son zamanlarda, gerek benzin istasyonlarında gerekse yolda karşılaştığım meraklı gözler bana "Ağabey 300 mü" sorusunu yöneltiyorlar. "Hayır 125'lik" dediğimde tepkiler, "Ağabey ne yaptın ya bu paraya değer mi"şeklinde genişliyor. Maalesef Türkiye'de hala kullanım amacına değil parasına göre tercihler yapıyoruz.

Öncelikle x max serisinin seleflerindeki Honda PCX Forza ,SYM Cruisym, SYM fiddle gibi motosikletlerle karşılaştırılamayacak kadar üstün olduklarını söyleyebilirim.Yamaha X max ürün yelpazesi tamamen günlük kullanıma yönelik ileri teknoloji ve hafif sportif ulaşım aracı serisi. Bu araçlar motosikletten alacağınız keyfi de optimal düzeyde sağlamakta. Durum fiyat performans konusuna gelindiğinde ise donanım olarak tamamen aynı olan X Maxler'de hangisini tercih etmeliyim kısmı ön plana çıkıyor.

Hacim performansları:
125 cc lik bir motordan 10,5 kw 12 nm güç alabiliyorsunuz.
250 cc lik ortanca ağabey 16,8 kw 24,3 nm güç üretiyor.
300 cc lik ikinci büyük ağabey ise 20,6 kw 29 nm güç üretmekte.
Buradan şunu anlıyoruz, üretici firma hacim artışını 125-250-300 cc aralıklarında torktan yana kullanmış. Beygir gücü aynı oranda artmış olsaydı x max 125 cc teknolojisi 250 cc de 20,1kw, 300 cc de ise 25,2 kw olurdu ancak 250 cc ve 300 cc arasındaki 50 cc hacimdeki güç artışını gözardı etmemek lazım.

Yakıt performansları:

125 cc nin 100 km oralama yakıt tüketimi 2,7lt (Yamah Resmi Sitesi)
250 cc nin 100 km ortalama verisi Yamaha sayfasında yer almasa da 3,1lt (Kullanıcı Hesaplaması)
300 cc nin ise 100 km de ortalama tüketim verisi 3,2 (Yamaha Resmi Sitesi)

Hayat şartlarında ise ben 125 cc X max ile uzun yolda 2,5lt- 3lt arasında, şehiriçinde 2,1-2,5 lt arasında tüketirken, benzer kullanımımla 250 cc de uzun yolda 2,4-3,2 lt şehiriçinde 2,7-3,4 lt,
gene ben 300 cc ile uzun yolda 2,4-3lt şehiriçinde 2,8-3,4 lt yakıt tükettim.

2020 Haziran Fiyat durumları:

X max 125 ABS    31.750 TL
X max 250 ABS    35.900 TL
Maalesef vergi dilimi nedeniyle 300 cc ülkemize sıfır olarak gelmiyor ama az kullanılmışlarını 37.000 TL civarında bulabilirsiniz.

Tercih Konuları ve Öneriler: 

X Max Motosikletinizi tercih etmeden kullanım amaçlarını belirleyiniz.

Şehiriçi ağırlıklı mı kullanacaksınız   X Max 125 sizin aracınız. Artçınız da yoksa şehirdışı yolculuklarda 110-120 km aralığında konforlu bir şekilde seyehat edebilir 130 km son sürate erişebilirsiniz. Şehiriçi kullanımızda önemli derecede yakıt tasarrufu sağlar X Max konforu ve güveniliriliğinden ödün vermezsiniz. Cebinizden boşa bir kuruş bile çıkartmazsınız.

Şehiriçi ve Şehirdışı yolculuklarınız aynı oranda ise X Max 250 sizin aracınız. Şehiriçinde artçım var, şehirlerarası yollarda tek gidiyorsanız bu aracı seçebilirsiniz. Böylece yakıt tüketimimi şehirdışı yolculuklarınızı yaparken de düşük tutmuş ve en uygun performansı almış olursunuz. Şehiriçinde biraz fazla yaksanız da tüh keşke bir üst motoru tercih etseydim demezsiniz.

Şehiriçinde yüküm var, zaten uzun yolu da motosikletle yapmayı seviyorum diyorsanız X Max 300 sizin aracınız. Hafta sonları artçınızı alıp gönül rahatlığı ile şehirdışına kaçabileceğiniz, şehiriçinde az kullandığım için yakışına önem vermiyorum, zaten daha küçük hacimli alsam aynı yükle aynı yakıtı yakardım diyebileceğiniz motosiklet bu.

Umarım Yamaha'nın efsane serisi X Maxinizi tercih edrken yazım size yardımcı olur. Diğer markaların da bu yelpazeyi yakalaması umuduyla. Tekeriniz düz bassın.

3 Mart 2020 Salı

BAZI TESLİMLERDE KDV TEVKİFAT ORANLARINDA DEĞİŞİKLİK

Bazı Teslimlerde Katma Değer Vergisi Tevkifat Oranları Değişti.
03.03.2020 Tarih 31057 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 31 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile Bazı teslimlerde KDV Tevkifat oranı değişmiştir.
Tevkifat oranı değişen teslimlerin listesi aşağıdadır. Değişiklik 01.04.2020 Tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
KAPSAM
ESKİ ORAN
01.04.2020'DEN İTİBAREN YENİ ORAN
Külçe Metal Teslimi
5/10
7/10
Bakır, Çinko, Alüminyum ve Kurşun Ürünlerinin Teslimi
5/10
7/10
Hurda ve Atık Teslim
5/10
7/10

Değişikliğe ilişkin tebliğe aşağıda yer verilmiştir :

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 31)
MADDE 1 - 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.3.1.1.) bölümünün birinci paragrafı ile (I/C-2.1.3.4.3.2.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan "(5/10)" ibareleri "(7/10)" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2 - Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.2.1.) bölümünün birinci paragrafında yer alan "(5/10)" ibaresi "(7/10)" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 3 - Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.3.1.) bölümünün ikinci paragrafında yer alan "(5/10)" ibaresi "(7/10)" olarak ve (I/C-2.1.3.3.3.2.) bölümü Örnek 2'de yer alan "(5/10)'u" ibaresi "(7/10)'u" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 4 - Bu Tebliğ yayımını izleyen ay başında yürürlüğe girer.
MADDE 5 - Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

1-7 Mart Muhasebe Haftası

21 Ekim 2019 Pazartesi

Yamaha X max 125 Uzun Kullanım Değerlendirmesi


Uzun bir aradan ve Peugeout Django 125cc i modelinden sonra aldığım Yamaha X max 125 2018 model maxi scooterımla ilgili değerlendirmemi sizlerle paylaşmak istedim.

2018 Ağustos Ayı'nda satın aldığım X max 125 motorumla 12.000 km ye gelmiş bulunmaktayım. Bu süre zarfında bu motorla önemli bir olumsuzluk yaşamadım. 10.000 km de ön ve arka jantlarımda ufak bir yamulma hissederek Yamaha Yetkili Servisi'ne başvurdum. İki jantta da çok nadir gerçekleşen bu olayın fabrikasyonla ilgili olduğu anlaşıldı. Yamaha Türkiye ürünün arkasında durarak jant değişimlerini garanti kapsamında değerlendirerek değiştirecek. Ön jantı bekliyoruz.

X max 125 ile ilgili soru işaretleri:

Değerli arkadaşlar bu motor Yamaha tarafından gerçekten özel bir şekilde üretilmiş. Kalitesi ve kendine has özellikleri ile ön plana çıkıyor.
125 cc 14.9 beygir gücündeki motoru çok başarılı bir varyatörle birleştirilerek optimum yeterlilik sağlanmış. Varyatörün 5 bin devir gibi seviyelerde çekişe geçmesi sağlandığından kalkış biraz sesli ve ağırdan oluyor. 30-40 km seviyesine çıkıldığında varyatör karakteri değişerek sessiz ve atak kullanım devreye giriyor. 120 km seviyesine kadar ivmelenmesi ve ara hızlanmalarda atak olması çok iyi bir avantaj.

 Birçok kişinin, ''125 cc bu kasada hafif kalır mı?'' sorusuna yanıt vermek gerekirse; bu scooterda kullanılan teknolojinin 172 kg ağırlığa rağmen yeterli olduğunu söyleyebilirim. X max in 250 ve 300 cc lerde 9 bin devirde kırmızı çizgiye girdiğini bilen arkadaşlar 125 cc motorun 10 bin devirde kırmızı çizgiye girdiğini gözardı ederek motorun son süratinin  düşük olacağı yorumunu yapmakta. Ben bu yorumun kullanımlarım sonucunda yanlış olduğunu gördüm. Bu motor 9 bin 9 bin beşyüz devir aralığında düz yolda 130 km sürati görmekte. Yeterince hızlı. Rüzgarsız koşullarda ve yüzde iki aşağı yönde eğimde 10 bin devire gelmeden 140 km son sürati gördüğümü belirtmek isterim.

Motorda artçı alındığında çekiş varyatör tarafından dengeleniyor. Elbette tek kişi kullanım kadar atik olmasa da artçılı performansı da yüzde 90 oranında. Artçı ile de 120 km sürati görmek mümkün. Yokuşlarda artçılı kullanımda, kalkış biraz daha ağır ve ara hızlanmaları yüzde 10 oranında yavaş. Düz yolda artçı yüksek cc li motorlar (250 ve 300) kadar tatmin edici olmasa da beklenilen seviyeden yüksek.

Uzun yolda ve özellikle otobanda bu motorun 125 cc olması bir engel teşkil etmiyor. 2015 x max 250 motorum kadar düzgün ve stabil gidiş sağlayabildim. Aynı gün içerisinde İstanbul-Bursa Bursa Uludağ tırmanışı ve tekrar Bursa-İstanbul yolu yaptım. Kesinlikle 125 cc ile ilgili bir eksiklik yaşamadım

Konfor ve teknoloji:

Konforun bir eski kasa ile kıyaslanamayacak derecede üstün olduğunu söyleyebilirim. Gerek geliştirilmiş selesi gerekse amortisör konforu harika. Selenin bel desteği mükemmel bir konfor sağlarken 400 km tek seferde kullanımda dahi ne kalçanızda bir uyuşukluk ne de sırtınızda bir ağrı hissetmiyorsunuz. Yumuşak amortisörler, yol yüzeyindeki olumsuzlukları çok iyi dengelerken viraj girişlerinde de gayet başarılı. Gözlemlerime ve deneyimlerime göre yeni  250 ve 300 cc lerde viraj kabiliyeti arttırılmış durumdayken 125 cc nin 250 ve 300 lerden bir tık daha iyi olduğunu söyleyebilirim.

  Yeni seri x max 250 ve 300 lerde bulunan yol çekiş sistemi ve çift tekerde abs 125 de de mevcut. ABS bir önceki nesile göre daha iyi çalışıyor. Fren mesafesi oldukça iyi. İlk kullanımımda 125 cc de traction kontrol sistemine çok da ihtiyaç olmadığını düşünmüştüm. Bu düşüncem 12 bin kilometrenin sonunda değişti. Şehir içi viraj çıkışı hızlanması sırasında zeminde küçük bir yağ birikintisine girdiğimde sistemin ne kadar başarılı ve hayat kurtarıcı olduğunu farkettim. Gösterge panelindeki ışık yanıp sönerek beni zeminle ilgili uyarırken motorun arka tekerleğindeki kaymanın hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasına şahit olmuş oldum. Gene kum dökülmüş zeminlerde bu sistemin devreye girerek motoru nasıl dengelediğini gördükten sonra çekiş sisteminin gerekli olduğu kanaatine vardım.

Yakıt tüketimi:

İstanbul trafiğinin en yoğun olduğu saatlerde Bakırköy-Ataşehir arasında işe gidip geliyorum. Bu saatlerde yakıt tüketiminin sakin kullanımda 100 km için 2,4 lt, normal kullanımda 2,7 lt, çok atak kullanımda 3,2 lt olduğunu söyleyebilirim. Hafta sonu gezmelerinde daha normal trafikte bu oranlar 2,3 lt- 2,5 lt ve 2,8 lt olarak değişiyor.
Uzun yolda İstanbul Bursa İstanbul Tekirdağ gibi güzergahlarda 100 km sürati fazla geçmediğiniz taktirde yakıt tüketimi 2,1 lt ye kadar düşüyor. 100 km nin üzerine çıkılan ve atak kullanımlarda ise maalesef 300 cc nin uzun yol kullanım değerlerinin üzerine çıkılabiliyor. 3,4-3,5 lt yakıyor. Bunu da 250 ve 300 cc lerdeki tork kabiliyetine bağlayabilirim.

Olumsuz Noktalar:

Yeni kasalarda bagaj hacmi 1,5 lt kadar büyütüldüğü için, arka yan grenajlar eskisine oranla biraz daha genişlemiş durumda. Bu da şehir içi trafiğinde veya dar alanlarda manevra kabiliyetini biraz kısıtlamış. Bu olumsuz nokta küçük sürtmelere neden olarak arka yan grenaj boyalarının kolayca çizilmesine yol açıyor.

Uzun yolda özellikle otobanda, 100 km üzerinde gidilen süratlerde 300 cc den daha fazla yakması, uzun yol performanslarını karşılaştırılması sonucu can sıkıcı.

Uzun far (selektörün ortada aşağıya doğru konumlandırılması) gece yeterli derecede dikkat sağlarken gündüz araçlar tarafından yeterince fark edilemiyor.

Yeni 125cc  kasada eski 250 nin egzoz sisteminin kullanılarak dizayn bütünlüğünün bozulması.



Olumlu Noktalar:

Bakım aralığının yüksek cc lerden daha uzun olması (6000km ana bakım 3000 km de yağ kontrol gerekirse yağ değişimi)

Şehir içi yakıt performansının çok başarılı olması.
Konforun arttırılmış olması.
Bagaj genişliğinin ve yüksek kullanım olanağının sağlanması ve bagaj içi aydınlatma.
Üstün kalite ve Yamaha güvencesi.
125 cc den umulan performansın beklentilerin üzerinde olması ve yol tutuşu.
Kadran, okunabilirliği ve bilgi ekranının üstün performansı, kolay kullanılması.
Anahtarsız çalıştırma rahatlığı.

Kimler tercih etmeli:

Şehir içi kullanımı uzun yol kullanımından çok daha yoğun olanlar ve ekonomik ulaşım sağlamak isteyenler. (Hafta içi her gün işe gidip gelme telaşı olup hafta sonu keyif için scooter tercih edenler)

Uzun yolda sakin kullanarak, çok da basarım, motoru sürekli zorlarım demeyenler.

Bana konfor lazım sert kullanmak bana göre değil diyenler. Güvenli ve pratik bir ulaşım aracına ihtiyaç duyanlar.

Teşekkür ve sonuç:

Öncelikle bu motoru alırken ve kullanırken bana mental desteğini esirgemeyen ve sorularıma sabırla cevap veren Yamaha Motor'dan Burak Kalaycı Bey ve Yamaha Motor Europe Türkiye ekibine.
Motoru bana Düzce'den İstanbul Anadolu Yakası'na kadar tedarik eden Dadaş Motor'dan Yasin Bey'e. Teknik desteğini esirgemeyen doğru ve dürüst çalışmasıyla göz dolduran sorularıma sıkılmadan cevap veren tüm Ersoy Motor Ekibi ve Gökhan Bey'e teşekkürlerimi sunarım.

Uzun yıllar kullanabileceğim yüksek kilometrelere ulaşacağım Japon Mühendisliği güvenini veren bir motora sahip olmanın ayrıcalığını yaşamaktayım.

Kimsenin tekerine taş değmesin. Herkese güvenli sürüşler diliyorum.







 







12 Ağustos 2018 Pazar

2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI ÖZEL OKUL DESTEĞİ

12 Ağustos 2018 tarihli 30507 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında özel okullarda öğrenim gören/görecek öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin tebliğ uyarınca ;

1- 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında, 5580 sayılı Kanun kapsamında açılan özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve temel lise türlerinde öğrenim görecek her bir öğrenciye verilecek eğitim ve öğretim desteği tutarları ile ilk defa destek verilecek öğrenci sayıları aşağıdaki Tablo-1’de yer almaktadır.

Tablo-1: Eğitim Öğretim Desteği Verilen Okul Türleri, Destek Tutarları ve Öğrenci Sayıları
S. No
Okul Türü
Destek Tutarı (TL)
İlk Defa Destek Verilecek
Öğrenci Sayısı
1
Okul Öncesi Eğitim Kurumu
3.290,00
6.000
2
İlkokul
3.960,00
15.000
3
Ortaokul
4.610,00
15.000
4
Lise
4.610,00
15.000
5
Temel Lise
3.960,00
24.000
TOPLAM
75.000

2- İllere göre eğitim ve öğretim desteği verilecek okul kademe ve türleri, öğrenci sayısı, öğrenci ve okul seçilmesine ilişkin ölçütler ile diğer ilgili hususlar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanacak kılavuzda belirtilecektir.
3- Sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyelerine göre eğitim ve öğretim desteği verilecek öğrencilerin illere dağıtımında Tablo-2’de yer alan katsayılar kullanılacaktır.

Tablo-2: Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Seviyeleri Katsayıları
Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Seviyesi
Katsayı
1. Bölge
0,95
2. Bölge
0,95
3. Bölge
1,00
4. Bölge
1,00
5. Bölge
1,20
6. Bölge
1,30


4- İllere okul türlerine göre ayrılan öğrenci kontenjanından az talep gelmesi durumunda Millî Eğitim Bakanlığı boş kalan kontenjanları aynı okul türünden talebin fazla olduğu illerde kullanabilir.
5- Eğitim öğretim desteği, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Ödemeye ilişkin usulleri belirlemeye Millî Eğitim Bakanlığı yetkilidir.
6- Bu Tebliğde yer almayan hususlarda düzenleme yapmaya ve uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Millî Eğitim Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
7- Millî Eğitim Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanan bu Tebliğ, 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
8- Bu Tebliğ hükümleri Millî Eğitim Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanı tarafından yürütülür.

31 Mayıs 2018 Perşembe

6661 SAYILI KANUNA GÖRE ASGARİ ÜCRET TEŞVİKİ HAKKINDA ÖNEMLİ AÇIKLAMA

6661 sayılı kanuna göre Asgari Ücret Teşviki ile ilgili olarak, SGK Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü tarafından geçen hafta güncelleme yaparken sehven verileri işveren ekranlarına aktarmıştır. Asgari Ücret Teşviki Bakanlar Kurulu kararı yayımlanana kadar kullandırılmayacaktır. Bu nedenle sistemin açık olduğu süre boyunca Nisan/2018 dönemine ait SGK Primlerini eksik yatıranlar bugün (31.05.2018) mesai bitimine kadar eksik ödemelerini yapmaları gerekmektedir.

29 Mayıs 2018 Salı

MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ SİSTEMİNE GEÇİŞ

29 Mayıs 2018 tarih 30435 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4 Sıra Nolu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Tebliğine göre; Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Sistemi tüm Türkiye'de uygulamaya 01.10.2018 tarihi itibariyle başlanacaktır.