Tercih sebepleri farklı olsa da kullanıcı beklentilerini karşılama yönünde rakiplerine göre daha güçlü olan bu üç motosiklet modeli gerçekten incelenmeye değer. Benim şansım ise bu üç modeli de uzun süre kullanmış olmam.
HONDA PCX
İlk kullanmış olduğum PCX pratik, güvenilir ve sağlam bir sürüş imkanı sunuyor. Teknolojik yapısı motor, çekiş sistemi ve şasi yapısı üzerine geliştirilmiş. Sessiz bir sürüş deneyimi yaşatan bu model yakıt tasarrufunda da son derece başarılı. Benzini kokluyor derecesinde tüketiyor.
Modern dizaynı genelde genç sürücüleri cezbederken, hafifliği ve kullanım kolaylığı ilk motor olma özelliği ile PCX piyasadaki yerini almış. Modelde ABS olmaması ve TRW markatekerleklerinin ülkemiz asfaltına uymaması alıcısını bazı değişikliklere itmeye 2020 modelinde bile devam ediyor. Bagaja bir ufak full face kask yanına küçük bir el çantası alabiliyor. On torpidoda çakmak girişi ve eldivenleriniz için yer mevcut.Yol tutuşu özellikle ıslak zeminlerde felaket derecesinde olduğu için lastik değişimi alıcısının cüzdanını hazırlaması gerektiği sinyalini veriyor. ESP sistemi gerçekten çok başarılı yol çizgisi dışına çıkmanız halinde panik yapmadan gaza tepki vermenizle motosikleti çizgisine geri getirebiliyorsunuz. Şehiriçinde çok kıvrak yoğun trafikte tam bir kurtarıcı. Amortisörler tek kullanımda konforlu iken artçılı kullanımlarda, kasisler adeta artçının kalçasına vuruyor. Arka tekerde disk bulunmaması da geleceğe fırlayacakmış gibi duran tasarımının altında geçmişten kopamayan bir utanç gibi.
PEUGEOT DJANGO
İkinci kullanmış olduğum ve retro tasarımı ile dikkat çeken Django ise konfor, stil ve keyif isteyenler için birebir. Benzin tüketimi ekonomik düzeyde. Keyifli sürüşü ve çeşitli görünüm seçenekleriyle kişiselleştirmeye uygun.
1950 lerden günümüze gelen Django, markasının ikonik bir modeli. Bu modelde gerek artçılı gerek artçısız sürüşlerde konfordan ödün vermiyorsunuz. Kasisler veya taş yollarda havada uçuyormuş hissine kapılabilirsiniz.CTS marka lastikleri ilk 500-1000 km lerde yola alışmakta zorluk çekerken genelde kullanıcı için değiştirilmesi şart gibi gözüken lastikler ilk 10 bin km idare edebiliyor. Pek de cüzdan dostu olmayan bu motosikletin bakım aralıkları düşük parçaları ve aksesuarları rakiplerinden pahalı. Bu nedenle hobi sürüşü isteyenler için ideal bir model. Dizaynı kullanıcı dostu, bu nedenle bagajına orta boy full face kask yanında yağmurluk gibi ufak tefek eşyalarınızı koyabiliyorsunuz. Torpidoda bir çakmaklık ve cep telefonunuz içn özel bir cep bile var. Şehiriçi kıvraklığı yeterli, ön ve arka disklerle fren performansı ve dengesi çok güçlü. SYM motoru kendini kanıtlamış ancak kronik egzos paslanması, arka jant kapağının belirli bir süre sonra düşmesi gibi ufak sorunları da yok değil.
YAMAHA X MAX 125
Yüksek fiyatıyla tüketicilerine orada bir dur bakalım dedirten X max 125 pat diye tercih edilebilecek bir model değil. Düşünerek almanız gerekir.Teknolojik açıdan daha önceki modellerden çok üstün bir motosiklet.
Modern tasarımı ve daha yırtıcı gözükmesiyle ünlü bu model, çift tekerde ABS, arka tekerde elektronik çekiş kontrolü gibi yolda sizi kurtaracak özelliklere sahip. Fabrika çıkışlı tekerlekler bilinen ve başarılı Michelin City Grip. Yakıt tüketimi cüssesine ve 172 kg lik ağırlığına rağmen çok başarılı.Geniş ve aydınlatma lambalı bagajı iki full face kask ve bir orta boy el çantası alabiliyor. Şehiriçi kıvraklığı önceki iki model kadar olmasa da uzun yolda konforlu yolculuklar sağlayabiliyor. Çift torpido gözünün çakmaklıklı olanı kilitli. Bu gözler yazlık eldivenler ve ufak tefek eşyalar için ideal. Kasislerde amortisörler yeterli olsa da Django kadar da konforlu değil. Arkada bulunan sinyal içlerinde normal lamba bulunması led tasarımını bozmuş.
KARŞILAŞTIRMA:
PCX de geleceğe fırlayacakmış gibi modelde hala ABS yok, arka fren mekanizması tambur. Lastiklerin değiştirilmesi şart. Ön cam alçak olduğu için hafif uzun sürüşlerde yüksek cama ihtiyaç var. Şehiriçinde kıvrak olduğundan trafiğe girmek zevkli. Bakım ve parçaları makul fiyatlı. Yakıt tüketimi inanılmaz düşük. Artçı almıyorsanız ve uzun sürüşlere fazla gitmiyorsanız sizin için ideal. Eşya taşıyorsanız küçük bir kuyruk bagajı gereksinim. Ticari kullanımlar için de kişisel kısa mesafelerde kullanıcılar için de alınabilir.
Django retro tasarımı ile dikkat çekici. Kişiselleştirilebilir olmasına rağmen aksesuarları cep yakıcı, bakımı rakiplerine göre pahalı. Gülü seven dikenine katlanır cinsten inanılmaz konforlu, şehiriçi yollarında uçan halı. Fren performansı çok iyi. Belirli bir kilometreden sonra lastikler değiştirilirse kaymak üzerinde bal. Park sorunu yok her kafe önüne parketmenize izin veriyor hatta tercih ediyor. Uzun yollarda bagaj şart. Şehiriçi arçılı bile dengeli ve kıvrak. Egzos paslanmasına ve kronik sorunlara çözüm bulacak hobi kullanıcılarına, şehiriçi için ikinci motora ihtiyaç duyanlar için kesin tercih sebebi.
X Max, ben uzun yola da giderim şehirde kıvrak değilim ama konforlu seyehat ettiririm diyen bir motosiklet. Bakım aralıkları uzun (3000kmde bir yağ kontrolü 6000km de bir bakım) Bagajımı doldur doldurabilirsen ama tipim kimine göre çirkin kimine göre güzel. Problem çıkartmam ama aksesuarda can yakarım, fiyatım donanımıma göre ideal paran varsa gel de al. Tek iken kullanıcısını performansta üzmeyen artçı ile 125 cc lik motordan beklentinizi aşmayan bir model. Ben hergün işe gider gelirim. otobana da çıkarım uzuna da giderim diyenlerin tercihi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder