21 Ekim 2019 Pazartesi
Yamaha X max 125 Uzun Kullanım Değerlendirmesi
Uzun bir aradan ve Peugeout Django 125cc i modelinden sonra aldığım Yamaha X max 125 2018 model maxi scooterımla ilgili değerlendirmemi sizlerle paylaşmak istedim.
2018 Ağustos Ayı'nda satın aldığım X max 125 motorumla 12.000 km ye gelmiş bulunmaktayım. Bu süre zarfında bu motorla önemli bir olumsuzluk yaşamadım. 10.000 km de ön ve arka jantlarımda ufak bir yamulma hissederek Yamaha Yetkili Servisi'ne başvurdum. İki jantta da çok nadir gerçekleşen bu olayın fabrikasyonla ilgili olduğu anlaşıldı. Yamaha Türkiye ürünün arkasında durarak jant değişimlerini garanti kapsamında değerlendirerek değiştirecek. Ön jantı bekliyoruz.
X max 125 ile ilgili soru işaretleri:
Değerli arkadaşlar bu motor Yamaha tarafından gerçekten özel bir şekilde üretilmiş. Kalitesi ve kendine has özellikleri ile ön plana çıkıyor.
125 cc 14.9 beygir gücündeki motoru çok başarılı bir varyatörle birleştirilerek optimum yeterlilik sağlanmış. Varyatörün 5 bin devir gibi seviyelerde çekişe geçmesi sağlandığından kalkış biraz sesli ve ağırdan oluyor. 30-40 km seviyesine çıkıldığında varyatör karakteri değişerek sessiz ve atak kullanım devreye giriyor. 120 km seviyesine kadar ivmelenmesi ve ara hızlanmalarda atak olması çok iyi bir avantaj.
Birçok kişinin, ''125 cc bu kasada hafif kalır mı?'' sorusuna yanıt vermek gerekirse; bu scooterda kullanılan teknolojinin 172 kg ağırlığa rağmen yeterli olduğunu söyleyebilirim. X max in 250 ve 300 cc lerde 9 bin devirde kırmızı çizgiye girdiğini bilen arkadaşlar 125 cc motorun 10 bin devirde kırmızı çizgiye girdiğini gözardı ederek motorun son süratinin düşük olacağı yorumunu yapmakta. Ben bu yorumun kullanımlarım sonucunda yanlış olduğunu gördüm. Bu motor 9 bin 9 bin beşyüz devir aralığında düz yolda 130 km sürati görmekte. Yeterince hızlı. Rüzgarsız koşullarda ve yüzde iki aşağı yönde eğimde 10 bin devire gelmeden 140 km son sürati gördüğümü belirtmek isterim.
Motorda artçı alındığında çekiş varyatör tarafından dengeleniyor. Elbette tek kişi kullanım kadar atik olmasa da artçılı performansı da yüzde 90 oranında. Artçı ile de 120 km sürati görmek mümkün. Yokuşlarda artçılı kullanımda, kalkış biraz daha ağır ve ara hızlanmaları yüzde 10 oranında yavaş. Düz yolda artçı yüksek cc li motorlar (250 ve 300) kadar tatmin edici olmasa da beklenilen seviyeden yüksek.
Uzun yolda ve özellikle otobanda bu motorun 125 cc olması bir engel teşkil etmiyor. 2015 x max 250 motorum kadar düzgün ve stabil gidiş sağlayabildim. Aynı gün içerisinde İstanbul-Bursa Bursa Uludağ tırmanışı ve tekrar Bursa-İstanbul yolu yaptım. Kesinlikle 125 cc ile ilgili bir eksiklik yaşamadım
Konfor ve teknoloji:
Konforun bir eski kasa ile kıyaslanamayacak derecede üstün olduğunu söyleyebilirim. Gerek geliştirilmiş selesi gerekse amortisör konforu harika. Selenin bel desteği mükemmel bir konfor sağlarken 400 km tek seferde kullanımda dahi ne kalçanızda bir uyuşukluk ne de sırtınızda bir ağrı hissetmiyorsunuz. Yumuşak amortisörler, yol yüzeyindeki olumsuzlukları çok iyi dengelerken viraj girişlerinde de gayet başarılı. Gözlemlerime ve deneyimlerime göre yeni 250 ve 300 cc lerde viraj kabiliyeti arttırılmış durumdayken 125 cc nin 250 ve 300 lerden bir tık daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Yeni seri x max 250 ve 300 lerde bulunan yol çekiş sistemi ve çift tekerde abs 125 de de mevcut. ABS bir önceki nesile göre daha iyi çalışıyor. Fren mesafesi oldukça iyi. İlk kullanımımda 125 cc de traction kontrol sistemine çok da ihtiyaç olmadığını düşünmüştüm. Bu düşüncem 12 bin kilometrenin sonunda değişti. Şehir içi viraj çıkışı hızlanması sırasında zeminde küçük bir yağ birikintisine girdiğimde sistemin ne kadar başarılı ve hayat kurtarıcı olduğunu farkettim. Gösterge panelindeki ışık yanıp sönerek beni zeminle ilgili uyarırken motorun arka tekerleğindeki kaymanın hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasına şahit olmuş oldum. Gene kum dökülmüş zeminlerde bu sistemin devreye girerek motoru nasıl dengelediğini gördükten sonra çekiş sisteminin gerekli olduğu kanaatine vardım.
Yakıt tüketimi:
İstanbul trafiğinin en yoğun olduğu saatlerde Bakırköy-Ataşehir arasında işe gidip geliyorum. Bu saatlerde yakıt tüketiminin sakin kullanımda 100 km için 2,4 lt, normal kullanımda 2,7 lt, çok atak kullanımda 3,2 lt olduğunu söyleyebilirim. Hafta sonu gezmelerinde daha normal trafikte bu oranlar 2,3 lt- 2,5 lt ve 2,8 lt olarak değişiyor.
Uzun yolda İstanbul Bursa İstanbul Tekirdağ gibi güzergahlarda 100 km sürati fazla geçmediğiniz taktirde yakıt tüketimi 2,1 lt ye kadar düşüyor. 100 km nin üzerine çıkılan ve atak kullanımlarda ise maalesef 300 cc nin uzun yol kullanım değerlerinin üzerine çıkılabiliyor. 3,4-3,5 lt yakıyor. Bunu da 250 ve 300 cc lerdeki tork kabiliyetine bağlayabilirim.
Olumsuz Noktalar:
Yeni kasalarda bagaj hacmi 1,5 lt kadar büyütüldüğü için, arka yan grenajlar eskisine oranla biraz daha genişlemiş durumda. Bu da şehir içi trafiğinde veya dar alanlarda manevra kabiliyetini biraz kısıtlamış. Bu olumsuz nokta küçük sürtmelere neden olarak arka yan grenaj boyalarının kolayca çizilmesine yol açıyor.
Uzun yolda özellikle otobanda, 100 km üzerinde gidilen süratlerde 300 cc den daha fazla yakması, uzun yol performanslarını karşılaştırılması sonucu can sıkıcı.
Uzun far (selektörün ortada aşağıya doğru konumlandırılması) gece yeterli derecede dikkat sağlarken gündüz araçlar tarafından yeterince fark edilemiyor.
Yeni 125cc kasada eski 250 nin egzoz sisteminin kullanılarak dizayn bütünlüğünün bozulması.
Olumlu Noktalar:
Bakım aralığının yüksek cc lerden daha uzun olması (6000km ana bakım 3000 km de yağ kontrol gerekirse yağ değişimi)
Şehir içi yakıt performansının çok başarılı olması.
Konforun arttırılmış olması.
Bagaj genişliğinin ve yüksek kullanım olanağının sağlanması ve bagaj içi aydınlatma.
Üstün kalite ve Yamaha güvencesi.
125 cc den umulan performansın beklentilerin üzerinde olması ve yol tutuşu.
Kadran, okunabilirliği ve bilgi ekranının üstün performansı, kolay kullanılması.
Anahtarsız çalıştırma rahatlığı.
Kimler tercih etmeli:
Şehir içi kullanımı uzun yol kullanımından çok daha yoğun olanlar ve ekonomik ulaşım sağlamak isteyenler. (Hafta içi her gün işe gidip gelme telaşı olup hafta sonu keyif için scooter tercih edenler)
Uzun yolda sakin kullanarak, çok da basarım, motoru sürekli zorlarım demeyenler.
Bana konfor lazım sert kullanmak bana göre değil diyenler. Güvenli ve pratik bir ulaşım aracına ihtiyaç duyanlar.
Teşekkür ve sonuç:
Öncelikle bu motoru alırken ve kullanırken bana mental desteğini esirgemeyen ve sorularıma sabırla cevap veren Yamaha Motor'dan Burak Kalaycı Bey ve Yamaha Motor Europe Türkiye ekibine.
Motoru bana Düzce'den İstanbul Anadolu Yakası'na kadar tedarik eden Dadaş Motor'dan Yasin Bey'e. Teknik desteğini esirgemeyen doğru ve dürüst çalışmasıyla göz dolduran sorularıma sıkılmadan cevap veren tüm Ersoy Motor Ekibi ve Gökhan Bey'e teşekkürlerimi sunarım.
Uzun yıllar kullanabileceğim yüksek kilometrelere ulaşacağım Japon Mühendisliği güvenini veren bir motora sahip olmanın ayrıcalığını yaşamaktayım.
Kimsenin tekerine taş değmesin. Herkese güvenli sürüşler diliyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder