17 Mart 2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Muhasebe Meslek Mensuplarının Etik Eğitimi ve Etik Sözleşmesi Hakkında Tebliğ" kapsamında TÜRMOB tarafından 28.07.2016 tarih 10100 sayılı yazısıyla duyurulan 2016/2.dönemi Etik Eğitimleri başvuruların 01 Ağustos-29 Ağustos 2016 tarihleri arasında yapılacağı bildirilmişti.
Bu defa TÜRMOB'un 29.08.206 tarih 10653 sayılı yazısı ile gelen talepler üzerine başvuru yapamamış meslek mensuplarının başvuru yapabilmelerini ve yüz yüze eğitimlerin etkin bir şekilde planlanabilmesi için 2016/2.Dönem Etik Eğitim ücretlerinin ödenme süresi 19 Eylül 2016 tarihine ve http://etik.turmob.org.tr adresli portal üzerinden başvuru süresi 20 Eylül 2016 tarihine uzatılmıştır.
Etik Eğitim 2016/2. Dönem Takvimi ve Süreci'ne aşağıdaki dosyadan ulaşabilirsiniz.
http://www.turmob.org.tr/Arsiv/FCKEditor/userfiles/file/ETIK%202016-2%20DONEM%20SURE%20UZATIMI_29082016/2016_2_DONEM_TAKVIM__yen%C4%B12-111.pdf
30 Ağustos 2016 Salı
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in Başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruzu andığımız ulusal bayramımız hepimize kutlu olsun. Tüm dünyaya birlik ve beraberlik dersinin verildiği milli mücadele ruhunu yaşattıran, Ayyıldızlı bayrağımızı özgürce dalgalandıran, bu bayrağımızın altında özgürce yaşamamıza sebep olan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Allah mekanlarını cennet etsin ve ruhları şâd olsun.
SGK İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİNDE İŞVERENLERİ İLGİLENDİREN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
25.08.2016 tarih 29812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına ilişkin Yönetmelik" ile sigorta işlemlerinin uygulanmasına dair değişiklikler yapılmıştır. Genel olarak işverenlerimizi ilgilendiren 4 madde aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.
1- İşverenler, e-sigorta yoluyla verdikleri işe giriş bildirgelerini, bildirgede belirtilen işe giriş tarihini takip eden ilk iş günü saat 23:59'a kadar e-sigorta yoluyla iptal edebileceklerdir.
2- İşverenler, ilk defa işyeri bildirgesi verdikleri işyerlerinde ilk defa sigortalı çalıştırmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içerisinde çalışmaya başlamış olan sigortalılardan hizmet akdi sona erenlerin söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden onuncu güne kadar bu kişilerin işten ayrılış bildirgesini verebileceklerdir.
3-Defter ve belge tutma yükümlülüğü bulunmayan işverenler tarafından yapılan ve ihale konusu olmayan bina, tamirat, tadilat, tesisat, güçlendirme ve yıkım işlerinde asgari işçilik araştırma işlemi yapılamayacağı yönetmeliğe eklenmiştir.
4-Kuruma yapılacak başvuru/bildirimlerde PTT Alo Post veya PTT Kargo ile yapılan başvuru ve bildirimlerde de başvuru veya bildirimin postaya veya kargoya verildiği tarih; başvuru veya bildirim tarihi olarak kabul edilecektir.
29 Ağustos 2016 Pazartesi
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ İÇİNDE YER ALAN ÖZEL MESLEKİ VE TEKNİK OKUL ÖĞRENCİLERİ İÇİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM DESTEĞİ
Pazar günü kaleme aldığımız yazımızda Organize
Sanayi Bölgeleri dışında açılan/açılacak özel mesleki ve teknik okul
öğrencilerinin alabileceği eğitim ve öğretim desteği hakkında bilgi verilmişti.Buna göre 20/03/2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumlar Yönetmeliğinin EK 1 nci maddesinin birinci fıkrası uygulanır.
Bu defa Organize Sanayi Bölgelerinde yer alan özel mesleki ve teknik
okul öğrencilerine de aynı haklarla eğitim ve öğretim desteği verilecektir.
Organize Sanayi Bölgelerinin içerisinde yer alan özel mesleki ve teknik
okullar için 20/03/2012
tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel
Öğretim Kurumlar Yönetmeliğinin EK 1 nci maddesinin ikinci fıkrası
uygulanacaktır.
28 Ağustos 2016 Pazar
KONUT HESABI VE DEVLET KATKISI
22/02.2016 tarihli 2016/8559 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Konut Hesabı ve Devlet Katkısı'na ilişkin şartlar ve özellikler şöyledir :
-Tamamı kendine ait bir konutu bulunmayan Türk Vatandaşları konut hesabı açabilmektedir.
-Konut hesabında asgari vade 3 yıldır.
-Ödeme şekli aylık veya üç aylıktır.
-Ödeme şekli aylıkta 250 TL-2.500 TL., 3 aylık periyotta 750 TL-7.500 TL.'dır.
-Hesabın açılış tarihinde bir defaya mahsus olmak üzere 30.000 TL.'sına kadar para yatırılabilir.
-Her Türk Vatandaşı ancak bir Konut Hesabı açabilir. Konut hesabı ortak olarak açılamaz ve bankalar arasında taşınamaz.
-Cari hesaptan veya kredi kartından talimat verilebilir.
-Aylık ödemeli hesaplarda düzenli ödemeler bir yıl boyunca maksimum 3 kez, 3 aylık ödemeli hesaplarda bir yıl boyunca 1 kez ödemesini aksatma hakkı vardır.
-Bir yıl içerisinde en fazla 2 defa çekim hakkı vardır.
-Üst limitler aşılmamak kaydıyla vade tarihinde ek para girişi yapılabilir.
-Düzenli ödeme süresi,
36-47 ay arası olan hesaplar için devlet katkısı oranı 13.000 TL.'sını aşmayacak şekilde %15,
48-59 ay arası olan hesaplar için devlet katkısı oranı 14.000 TL.'sını aşmayacak şekilde %18,
60 ay ve üzeri olan hesaplar için devlet katkısı oranı 15.000 TL.'sını aşmayacak şekilde %20'dir.
Devlet katkısı almayı hak eden Türk Vatandaşları konut edinim tarihini müteakip 6 ay içerisinde konut hesabının açıldığı banka şubesine müracaat etmesi gerekmektedir.
Ayrıca son olarak 26.08.2016 tarihli 29813 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile,
1-Konut hesabının açıldığı tarihte tamamı kendi adına kayıtlı kat mülkiyeti, kat irtifaklı veya müstakil tapulu konut nitelikli taşınmaz mal sahipleri adına konut hesabı açılamaz.
2-Konut hesabının vade sonu tarihinin resmi tatile gelmesi durumunda takip eden ilk iş gününde yapılan ödeme geç ödeme ihlali sayılmaz.
3-Çekim hakkının kullanılması halinde konut hesabında bulunan bakiye hesabın açılış tarihinden itibaren yatırılması gereken asgari tutarlar toplamından az olamaz.
4-Devlet katkısı almak için başvurduğu konut dışında 07/04/2015 tarihinden itibaren tamamı kendi adına kayıtlı kat mülkiyetli, kat irtifaklı veya müstakil tapulu konut nitelikli başka bir taşınmaz mal edinmemiş olmalıdır.
Konut Hesabı başvuruları son değişikliğin de yürürlüğe girdiği 26 Ağustos 2016 tarihinde başlamıştır. Başvurular banka şubelerinden yapılmaktadır.
-Tamamı kendine ait bir konutu bulunmayan Türk Vatandaşları konut hesabı açabilmektedir.
-Konut hesabında asgari vade 3 yıldır.
-Ödeme şekli aylık veya üç aylıktır.
-Ödeme şekli aylıkta 250 TL-2.500 TL., 3 aylık periyotta 750 TL-7.500 TL.'dır.
-Hesabın açılış tarihinde bir defaya mahsus olmak üzere 30.000 TL.'sına kadar para yatırılabilir.
-Her Türk Vatandaşı ancak bir Konut Hesabı açabilir. Konut hesabı ortak olarak açılamaz ve bankalar arasında taşınamaz.
-Cari hesaptan veya kredi kartından talimat verilebilir.
-Aylık ödemeli hesaplarda düzenli ödemeler bir yıl boyunca maksimum 3 kez, 3 aylık ödemeli hesaplarda bir yıl boyunca 1 kez ödemesini aksatma hakkı vardır.
-Bir yıl içerisinde en fazla 2 defa çekim hakkı vardır.
-Üst limitler aşılmamak kaydıyla vade tarihinde ek para girişi yapılabilir.
-Düzenli ödeme süresi,
36-47 ay arası olan hesaplar için devlet katkısı oranı 13.000 TL.'sını aşmayacak şekilde %15,
48-59 ay arası olan hesaplar için devlet katkısı oranı 14.000 TL.'sını aşmayacak şekilde %18,
60 ay ve üzeri olan hesaplar için devlet katkısı oranı 15.000 TL.'sını aşmayacak şekilde %20'dir.
Devlet katkısı almayı hak eden Türk Vatandaşları konut edinim tarihini müteakip 6 ay içerisinde konut hesabının açıldığı banka şubesine müracaat etmesi gerekmektedir.
Ayrıca son olarak 26.08.2016 tarihli 29813 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile,
1-Konut hesabının açıldığı tarihte tamamı kendi adına kayıtlı kat mülkiyeti, kat irtifaklı veya müstakil tapulu konut nitelikli taşınmaz mal sahipleri adına konut hesabı açılamaz.
2-Konut hesabının vade sonu tarihinin resmi tatile gelmesi durumunda takip eden ilk iş gününde yapılan ödeme geç ödeme ihlali sayılmaz.
3-Çekim hakkının kullanılması halinde konut hesabında bulunan bakiye hesabın açılış tarihinden itibaren yatırılması gereken asgari tutarlar toplamından az olamaz.
4-Devlet katkısı almak için başvurduğu konut dışında 07/04/2015 tarihinden itibaren tamamı kendi adına kayıtlı kat mülkiyetli, kat irtifaklı veya müstakil tapulu konut nitelikli başka bir taşınmaz mal edinmemiş olmalıdır.
Konut Hesabı başvuruları son değişikliğin de yürürlüğe girdiği 26 Ağustos 2016 tarihinde başlamıştır. Başvurular banka şubelerinden yapılmaktadır.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE DIŞINDA AÇILAN/AÇILACAK ÖZEL MESLEKİ VE TEKNİK OKUL ÖĞRENCİLERİ İÇİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM DESTEĞİ
Bilindiği üzere, 08/02/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 12 nci maddesinin üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralarında;
“Bu Kanun kapsamında organize sanayi bölgelerinde açılan mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören her bir öğrenci için, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılından başlamak üzere, resmİ okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne göre Devlete maliyetinin bir buçuk katını geçmemek üzere, her eğitim öğretim yılı itibarıyla Maliye Bakanlığı ile Bakanlık tarafından müştereken belirlenen tutarda, Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten eğitim ve öğretim desteği yapılabilir.
Bakanlar Kurulu kararıyla, bu Kanun kapsamında organize sanayi bölgeleri dışında açılan mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören öğrenciler için de altıncı fıkradaki usul ve esaslar çerçevesinde eğitim ve öğretim desteği yapılabilir.
Söz konusu eğitim öğretim hizmetini sunan veya yararlananların, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarların, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmesi, yapılacak tebligatla sebebiyet verenlerden istenir. Bu süre içinde ödenmemesi halinde bu tutarlar, anılan Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri tarafından takip ve tahsil edilir. Bu fiillerin tekrarı halinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir.
Bu konu ile ilgili öğrenci başarı durumu da dahil olmak üzere destek verilme kriterleri, hangi eğitim ve öğretim alanlarına destek verileceğine dair kurallar ile diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Bakanlıkça müştereken hazırlanan yönetmelikle belirlenir.”
hükümleri yer almaktadır.
5580 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda; 20/03/2012 tarihli ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerinde;
“a) Okulun organize sanayi bölgesi içerisinde veya 21/3/2016 tarihli ve 2016/8660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Organize Sanayi Bölgeleri Dışında Açılan Özel Meslekî ve Teknik Eğitim Okullarında Öğrenim Gören Öğrencilere Eğitim Öğretim Desteği Verilmesine İlişkin Karar kapsamında 2016-2017 öğretim yılından itibaren uygulanmak üzere organize sanayi bölgesi dışında açılmış olması,
c) Her bir öğrenci için verilecek eğitim ve öğretim desteği süresinin okulun öğretim süresini aşmaması, nakil yoluyla gelen öğrenciler için ise okulun kalan öğretim süresinden fazla olmaması,
ç) Öğrencinin, o eğitim ve öğretim yılının başlamasından en geç otuz gün içerisinde okula kaydının veya eğitim ve öğretim desteği yapılan okullar dışındaki okullardan naklinin yapılmış olması,
d) Öğrencinin okula devam ediyor olması
e) Organize sanayi bölgesi dışında açılacak özel meslekî ve teknik Anadolu liselerinde okulun açıldığı il veya ilçe nüfusunun 20.000 ve üzerinde olması,
f) Organize sanayi bölgesi dışında açılan özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde, takviye kursları, yemek, servis, pansiyon hizmetleri hariç olmak üzere eğitim ve öğretim desteği kapsamındaki öğrencilerden tebliğde desteklenecek alan/dallarda belirlenen eğitim öğretim desteği tutarı kadar eğitim öğretim ücreti alınabilecek olması
şartıyla eğitim ve öğretim desteği yapılabilir.” hükmü ve aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; “Eğitim ve öğretim desteği verilecek okul tür, alan ve dalları ile her bir öğrenci için verilecek eğitim ve öğretim desteği tutarı, resmî okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne, alanına ve dalına göre Devlete maliyetinin bir buçuk katını geçmemek üzere, bir önceki yılın verileri esas alınarak her yıl Temmuz ayında Maliye Bakanlığı ve Bakanlıkça müştereken hazırlanacak olan tebliğde belirlenir.”
hükmüne yer verilmiştir.
Bu kapsamda, eğitim ve öğretim desteği verilecek alanlar, destek tutarları ve bunlara ilişkin diğer hususlar aşağıda belirtilmiştir.
1- 5580 sayılı Kanun kapsamında organize sanayi bölgeleri dışında açılan özel meslekî ve teknik okullarının tabloda yer alan alan/dallarında öğrenim gören her bir öğrenciye verilecek eğitim ve öğretim desteği tutarları; 9 uncu sınıflar için aynı, 10, 11 ve 12 nci sınıflarda ise alanlara göre ayrı ayrı olmak üzere aşağıda belirlenmiştir.
EĞİTİM VE ÖĞRETİM DESTEĞİ VERİLEN
ALANLAR VE TUTARLARI
| ||
Sıra No
|
Alan Adı
|
Destek Tutarı (TL)
|
1
|
Makine Teknolojisi
|
6.300,00
|
2
|
Metal Teknolojisi
|
5.765,00
|
3
|
Elektrik Elektronik Teknolojisi
|
6.300,00
|
4
|
Tekstil Teknolojisi
|
5.605,00
|
5
|
Mobilya ve İç Mekân Tasarımı
|
5.150,00
|
6
|
Plastik Teknolojisi
|
5.875,00
|
7
|
Motorlu Araçlar Teknolojisi
|
6.300,00
|
8
|
Gıda Teknolojisi
|
5.765,00
|
9
|
Kimya Teknolojisi
|
5.875,00
|
10
|
Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri
|
5.875,00
|
11
|
Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme
|
5.150,00
|
12
|
Yenilenebilir Enerji Teknolojileri
|
6.675,00
|
13
|
Biyomedikal Cihaz Teknolojileri
|
5.340,00
|
14
|
Ayakkabı ve Saraciye Teknolojisi
|
4.590,00
|
15
|
Matbaa Teknolojisi
|
6.300,00
|
16
|
Tarım Teknolojileri
|
6.300,00
|
17
|
Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı
|
4.800,00
|
18
|
9. Sınıf
|
4.270,00
|
2- Eğitim ve öğretim desteği, yukarıda belirlenen alanların dallarında eğitim görecek öğrencilere de uygulanır.
3- Tabloda yer alan alan/dallarda açılan özel meslekî ve teknik okullarının öğrencilerinin 10 uncu sınıftan itibaren, okulun tabloda yer alan alan/dallarına devam etmesi halinde eğitim ve öğretim desteği ödemesine devam edilecektir.
4- Bu Tebliğ kapsamında eğitim ve öğretim desteği alan öğrenciler ayrıca 5580 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında verilen eğitim ve öğretim desteğinden yararlanamazlar.
5- Belirlenen destek tutarları, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Ödemeye ilişkin usulleri belirlemeye Milli Eğitim Bakanlığı yetkilidir.
6- Bu Tebliğde yer almayan hususlarda düzenleme yapmaya ve uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilidir.
7- Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanan bu Tebliğ, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
8- Bu Tebliğ hükümleri Maliye Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı tarafından yürütülür.
EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI KIYAFET DEĞİŞİKLİĞİ
27.08.2016 tarih 29814 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 26614 sayılı Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinin 5.maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yer alan "Resmi kıyafetle birlikte kıyafetin içerisine" ibaresi "Bayanların şapka, kep veya örgü bere altında yüzünü kapatmayacak şekilde başlarına taktıkları üniforma rengindeki desensiz giysiler hariç, resmi kıyafet içerisine" şeklinde değiştirilmiştir.
Kısacası yapılan bu değişiklikle kadın polislerin başörtüsü kullanması serbest bırakılmıştır.
Kısacası yapılan bu değişiklikle kadın polislerin başörtüsü kullanması serbest bırakılmıştır.
27 Ağustos 2016 Cumartesi
TÜRKİYE VARLIK FONU YÖNETİMİ ANONİM ŞİRKETİ'NİN KURULMASI
19.08.2016 tarihinde kabul edilen ve 26.08.2016 tarih 29813 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6741 sayılı kanun gereği Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin kurulmasına karar verilmiştir.
Amaç ve Kapsam
Kurulan bu şirketin amacı, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmektir.
Kuruluş ve Faaliyet Konusu
1- Başbakanlığa bağlı, anan faaliyet konusu bu Kanunla belirtilen Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların kurulması ve yönetimi olan, profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak kurulmuştur.
2- Şirket, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın ticaret siciline resen tescil olunur.
3- Şirket; stratejik yatırım planında belirtilen hedefler ile, likidite, yatırım, risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak,
a) Yerli ve yabancı şirketlerin paylarının, Türkiye'de ve yurtdışında kurulan ihraççılara ait payların ve borçlanma araçlarının, kıymetli madenler ve emtiaya dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının, fon katılma paylarının, türev araçlarının, kira sertifikalarının, gayrimenkul sertifikalarının, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçlarının ve diğer araçların alım satımını,
b) Her türlü piyasa işlemlerini,
c) Gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı haklar ile her türlü gayri maddi hakların değerlendirilmesini
ç) Her türlü proje geliştirme, projeye dayalı kaynak yaratma, dış proje kredisi sağlama ve diğer yöntemlerle kaynak temini işlemlerini,
d) Her türlü ticari ve finansal faaliyetleri,
ulusal ve uluslararası birincil ve ikincil piyasalarda gerçekleştirilir. Şirket tarafından, ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler ve/veya yabancı şirketlerce yapılacak yatırımlara iştirak edebilir.
4- Şirketin organizasyon yapısında; portföy yönetim birimi, araştırma birimi, muhasebe, kayıt, bilgi ve belge sistemleri ile düzenli iş akışı ve haberleşmeyi sağlayacak organizasyon, iç kontrol ve risk yönetim sistemi ile iç denetim birimi, fon hizmet birimi ile gerekli diğer birimler kurulur. Şirket, faaliyet konularına ilişkin olarak hizmet alımı yapabilir. Şirketin faaliyet konusu ve amacı, sermaye miktarı, payları, payların devir esasları, paylara tanınacak imtiyazlar, tasfiye, devir, birleşme, fesih, organlar, komiteler, bunların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları, hesapları ve kârlarının dağıtımı ile teşkilatına ilişkin esaslar ile sair hususların yer aldığı esas sözleşmesi genel hükümlerle bağlı olmaksızın doğrudan tescil ve ilan edilir.
5- Şirket 50.000.000 (elli milyon) Türk Lirası olan kuruluş sermayesi Özelleştirme Fonundan karşılanır. Tamamı ödenmiş olan bu sermayeyi temsil eden paylar Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na aittir.
6- Şirketin hisse senetleri nama yazılıdır.
7- En az beş kişiden oluşan yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür Başbakan tarafından atanır. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdürün ekonomi, finans, hukuk, maliye ve bankacılık alanlarından en az birinde beş yıldan az olmamak üzere tecrübe sahibi olmaları aranır.
Türkiye Varlık Fonu
1- Şirket yapısına ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir. Şirket tarafından Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğünün ticaret siciline tescilli ile Türkiye Varlık fonu kurulur. Ayrıca gerek görülmesi halinde Türkiye Varlık Fonuna bağlı alt fonlar kurulabilir.
2- Şirket ve bağlı şirketleri ile Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonları kapsayan üç yıllık stratejik yatırım planı yönetim kurulu tarafından hazırlanır ve Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe girer.
3- Bu fonların kuruluşu, yapısı, işleyişi, yönetimi ve yapacağı işlemler Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğü ile Şirket esas sözleşmesi hükümleri dahilinde belirlenir.
Türkiye Varlık Fonunun Kaynakları ve Finansman Sağlanması
1- Türkiye Varlık Fonunun kaynakları;
a) Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından; özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve Türkiye Varlık Fonuna devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar Özelleştirme Fonundan Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklardan; Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına veya Şirket tarafından yönetilmesine karar verilenlerden,
c) Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın sağlanan finansman ve kaynaklardan,
ç) Para ve sermaye piyasaları dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansman ve kaynaklardan,
oluşur.
2- Sermaye piyasası aracı ihraçlarında her bir ihraca özgü olarak Şirketin gerek duyması halinde 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatta öngörülen yöntemler izlenebilir. Bu durumda 6362 sayılı Kanun çerçevesinde Kurul ücreti ödenmez.
3- Finansman sağlanırken Türkiye Varlık Fonu portföyü üzerinde teminat, rehin, kefalet ve ipotek tesis edilebilir.
4- Şirket tarafından gayrimenkuller, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların belli bir tarihteki değeri, bu değeri etkileyen gayrimenkulün niteliği, piyasa ve çevre koşulları analiz edilerek uluslararası alanda kabul görmüş değerleme standartları çerçevesinde değerlemek üzere Sermaye Piyasası Kurulu listesinde yer alan gayrimenkul değerleme şirketleri ile anlaşılabilir.
Varlık ve Hakların Türkiye Varlık Fonu Adına Tescili
Türkiye Varlık Fonuna devredilen varlıklar ve haklar ile Şirket tarafından gerçekleştirilen faaliyetler neticesinde elde edilen tescile tabi olabilen diğer her türlü değer ilgili sicile veya kütüğe Türkiye Varlık Fonu adına tescil edilir. Türkiye Varlık Fonu, bu madde kapsamındaki tescil işlemleri ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğe haiz addolunur.
Denetim
1- Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonlar bağımsız denetime tabidir. Şirket, 6362 sayılı Kanun kapsamında kurumsal yönetim kurumsal yönetim düzenlemelerine uyar.
2- Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bağımsız denetimden geçmiş yıllık mali tabloları ile faaliyetleri, Başbakan tarafından görevlendirilecek sermaye piyasaları, finans, ekonomi, maliye, bankacılık, kalkınma alanlarında uzman en az üç merkezi denetim elemanı tarafından bağımsız denetim standartları çerçevesinde denetlenir. Denetim sonucunda hazırlanacak rapor her yıl haziran ayı sonuna kadar Bakanlar Kuruluna sunulur.
3- Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bir önceki yıla ait mali tabloları ile faaliyetleri, her yıl ekim ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından, birinci ve ikinci fıkra kapsamında hazırlanan ve Başbakanlık tarafından gönderilen denetim raporları üzerinden görüşülerek denetlenir.
Türkiye Varlık Fonunun Mal Varlığının Haczi ve Rehni
Türkiye Varlık Fonunun mal varlığı ile Şirkete yönetilmek üzere devredilen varlık ve haklar, Şirketin mal varlığından ayrıdır. Türkiye Varlık Fonunun mal varlığı, Türkiye Varlık Fonu hesabına olması şartıyla para ve sermaye piyasalarından finansman temin etmek dahil Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların yapmaya yetkili olduğu faaliyetlere ilişkin iş ve işlemler haricinde teminat gösterilemez ve rehnedilemez, başka bir amaçla tasarruf edilemez, kamu alacaklarının tahsil amacı da dahil olmak üzere haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz ve iflas masasına dahil edilemez. Şirketin üçüncü kişilere olan borçları ve yükümlülükleri ile Türkiye Varlık Fonunun aynı üçüncü kişilerden olan alacakları birbirlerine karşı mahsup edilemez.
Muafiyet ve İstisnalar
1- Bu Kanuna göre kurulan Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyet, bunların kazanç ve iratları üzerinden 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/06/2006 tarih ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi uyarınca yapılacak vergi kesintilerini de kapsar.
2- Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, elektrik ve havagazı tüketim vergisi ve yangın sigortası vergisi hariç olmak üzere 26/05/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılım payı ile tasdik ücretlerinden, sahip olduğu taşınmazlar dolayısıyla emlak vergisinden, satın alınan ve satılan taşınmazlar ile ilgili olarak tapu ve kadastro döner sermaye bedellerinden ve her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaftır.
3- Şirket ve Türkiye Varlık Fonu tarafından kurulacak şirketler ve alt fonların kuruluş ve tescil işlemleri ile esas sözleşmesinin tescil ve ilan işlemleri de dahil olmak üzere faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri işlemlerle ilgili düzenlenen tüm kağıtlar damga vergisinden, tüm iş ve işlemleri her türlü harçtan, her ne nam adı altında olursa olsun nakden veya hesaben banka ve sigorta muameleleri vergisi mükelleflerine ödedikleri tutarlar ile her ne nam adı altında olursa nakden veya hesaben lehe aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden, her türlü kredi kullanım işlemleri kaynak kullanımını destekleme fonundan istisnadır.
4- Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, kamu ikitsadi teşebbüsleri de dahil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan veya özel kanunla kurulan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara tabi değildir.
5- 03/10/2010 tarihli 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 6362 sayılı Kanun ile bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulan ikincil mevzuat, 08/06/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 22/01/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 04/07/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 18/05/1994 tarihli ve 527 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 10/02/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 02/04/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 05/01/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 08/09/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 05/01/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 09/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 02/01/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun, 07/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler Türkiye Varlık Fonu ve Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketler hakkında uygulanmaz. Kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri Şirket tarafından istihdam edilecek personel hakkında uygulanmaz.
Amaç ve Kapsam
Kurulan bu şirketin amacı, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmektir.
Kuruluş ve Faaliyet Konusu
1- Başbakanlığa bağlı, anan faaliyet konusu bu Kanunla belirtilen Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların kurulması ve yönetimi olan, profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak kurulmuştur.
2- Şirket, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın ticaret siciline resen tescil olunur.
3- Şirket; stratejik yatırım planında belirtilen hedefler ile, likidite, yatırım, risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak,
a) Yerli ve yabancı şirketlerin paylarının, Türkiye'de ve yurtdışında kurulan ihraççılara ait payların ve borçlanma araçlarının, kıymetli madenler ve emtiaya dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının, fon katılma paylarının, türev araçlarının, kira sertifikalarının, gayrimenkul sertifikalarının, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçlarının ve diğer araçların alım satımını,
b) Her türlü piyasa işlemlerini,
c) Gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı haklar ile her türlü gayri maddi hakların değerlendirilmesini
ç) Her türlü proje geliştirme, projeye dayalı kaynak yaratma, dış proje kredisi sağlama ve diğer yöntemlerle kaynak temini işlemlerini,
d) Her türlü ticari ve finansal faaliyetleri,
ulusal ve uluslararası birincil ve ikincil piyasalarda gerçekleştirilir. Şirket tarafından, ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler ve/veya yabancı şirketlerce yapılacak yatırımlara iştirak edebilir.
4- Şirketin organizasyon yapısında; portföy yönetim birimi, araştırma birimi, muhasebe, kayıt, bilgi ve belge sistemleri ile düzenli iş akışı ve haberleşmeyi sağlayacak organizasyon, iç kontrol ve risk yönetim sistemi ile iç denetim birimi, fon hizmet birimi ile gerekli diğer birimler kurulur. Şirket, faaliyet konularına ilişkin olarak hizmet alımı yapabilir. Şirketin faaliyet konusu ve amacı, sermaye miktarı, payları, payların devir esasları, paylara tanınacak imtiyazlar, tasfiye, devir, birleşme, fesih, organlar, komiteler, bunların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları, hesapları ve kârlarının dağıtımı ile teşkilatına ilişkin esaslar ile sair hususların yer aldığı esas sözleşmesi genel hükümlerle bağlı olmaksızın doğrudan tescil ve ilan edilir.
5- Şirket 50.000.000 (elli milyon) Türk Lirası olan kuruluş sermayesi Özelleştirme Fonundan karşılanır. Tamamı ödenmiş olan bu sermayeyi temsil eden paylar Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na aittir.
6- Şirketin hisse senetleri nama yazılıdır.
7- En az beş kişiden oluşan yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür Başbakan tarafından atanır. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdürün ekonomi, finans, hukuk, maliye ve bankacılık alanlarından en az birinde beş yıldan az olmamak üzere tecrübe sahibi olmaları aranır.
Türkiye Varlık Fonu
1- Şirket yapısına ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir. Şirket tarafından Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğünün ticaret siciline tescilli ile Türkiye Varlık fonu kurulur. Ayrıca gerek görülmesi halinde Türkiye Varlık Fonuna bağlı alt fonlar kurulabilir.
2- Şirket ve bağlı şirketleri ile Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonları kapsayan üç yıllık stratejik yatırım planı yönetim kurulu tarafından hazırlanır ve Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe girer.
3- Bu fonların kuruluşu, yapısı, işleyişi, yönetimi ve yapacağı işlemler Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğü ile Şirket esas sözleşmesi hükümleri dahilinde belirlenir.
Türkiye Varlık Fonunun Kaynakları ve Finansman Sağlanması
1- Türkiye Varlık Fonunun kaynakları;
a) Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından; özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve Türkiye Varlık Fonuna devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar Özelleştirme Fonundan Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklardan; Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına veya Şirket tarafından yönetilmesine karar verilenlerden,
c) Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın sağlanan finansman ve kaynaklardan,
ç) Para ve sermaye piyasaları dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansman ve kaynaklardan,
oluşur.
2- Sermaye piyasası aracı ihraçlarında her bir ihraca özgü olarak Şirketin gerek duyması halinde 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatta öngörülen yöntemler izlenebilir. Bu durumda 6362 sayılı Kanun çerçevesinde Kurul ücreti ödenmez.
3- Finansman sağlanırken Türkiye Varlık Fonu portföyü üzerinde teminat, rehin, kefalet ve ipotek tesis edilebilir.
4- Şirket tarafından gayrimenkuller, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların belli bir tarihteki değeri, bu değeri etkileyen gayrimenkulün niteliği, piyasa ve çevre koşulları analiz edilerek uluslararası alanda kabul görmüş değerleme standartları çerçevesinde değerlemek üzere Sermaye Piyasası Kurulu listesinde yer alan gayrimenkul değerleme şirketleri ile anlaşılabilir.
Varlık ve Hakların Türkiye Varlık Fonu Adına Tescili
Türkiye Varlık Fonuna devredilen varlıklar ve haklar ile Şirket tarafından gerçekleştirilen faaliyetler neticesinde elde edilen tescile tabi olabilen diğer her türlü değer ilgili sicile veya kütüğe Türkiye Varlık Fonu adına tescil edilir. Türkiye Varlık Fonu, bu madde kapsamındaki tescil işlemleri ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliğe haiz addolunur.
Denetim
1- Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonlar bağımsız denetime tabidir. Şirket, 6362 sayılı Kanun kapsamında kurumsal yönetim kurumsal yönetim düzenlemelerine uyar.
2- Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bağımsız denetimden geçmiş yıllık mali tabloları ile faaliyetleri, Başbakan tarafından görevlendirilecek sermaye piyasaları, finans, ekonomi, maliye, bankacılık, kalkınma alanlarında uzman en az üç merkezi denetim elemanı tarafından bağımsız denetim standartları çerçevesinde denetlenir. Denetim sonucunda hazırlanacak rapor her yıl haziran ayı sonuna kadar Bakanlar Kuruluna sunulur.
3- Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bir önceki yıla ait mali tabloları ile faaliyetleri, her yıl ekim ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından, birinci ve ikinci fıkra kapsamında hazırlanan ve Başbakanlık tarafından gönderilen denetim raporları üzerinden görüşülerek denetlenir.
Türkiye Varlık Fonunun Mal Varlığının Haczi ve Rehni
Türkiye Varlık Fonunun mal varlığı ile Şirkete yönetilmek üzere devredilen varlık ve haklar, Şirketin mal varlığından ayrıdır. Türkiye Varlık Fonunun mal varlığı, Türkiye Varlık Fonu hesabına olması şartıyla para ve sermaye piyasalarından finansman temin etmek dahil Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların yapmaya yetkili olduğu faaliyetlere ilişkin iş ve işlemler haricinde teminat gösterilemez ve rehnedilemez, başka bir amaçla tasarruf edilemez, kamu alacaklarının tahsil amacı da dahil olmak üzere haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz ve iflas masasına dahil edilemez. Şirketin üçüncü kişilere olan borçları ve yükümlülükleri ile Türkiye Varlık Fonunun aynı üçüncü kişilerden olan alacakları birbirlerine karşı mahsup edilemez.
Muafiyet ve İstisnalar
1- Bu Kanuna göre kurulan Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyet, bunların kazanç ve iratları üzerinden 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/06/2006 tarih ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi uyarınca yapılacak vergi kesintilerini de kapsar.
2- Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, elektrik ve havagazı tüketim vergisi ve yangın sigortası vergisi hariç olmak üzere 26/05/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılım payı ile tasdik ücretlerinden, sahip olduğu taşınmazlar dolayısıyla emlak vergisinden, satın alınan ve satılan taşınmazlar ile ilgili olarak tapu ve kadastro döner sermaye bedellerinden ve her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaftır.
3- Şirket ve Türkiye Varlık Fonu tarafından kurulacak şirketler ve alt fonların kuruluş ve tescil işlemleri ile esas sözleşmesinin tescil ve ilan işlemleri de dahil olmak üzere faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri işlemlerle ilgili düzenlenen tüm kağıtlar damga vergisinden, tüm iş ve işlemleri her türlü harçtan, her ne nam adı altında olursa olsun nakden veya hesaben banka ve sigorta muameleleri vergisi mükelleflerine ödedikleri tutarlar ile her ne nam adı altında olursa nakden veya hesaben lehe aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden, her türlü kredi kullanım işlemleri kaynak kullanımını destekleme fonundan istisnadır.
4- Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, kamu ikitsadi teşebbüsleri de dahil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan veya özel kanunla kurulan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara tabi değildir.
5- 03/10/2010 tarihli 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 6362 sayılı Kanun ile bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulan ikincil mevzuat, 08/06/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 22/01/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 04/07/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 18/05/1994 tarihli ve 527 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 10/02/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 02/04/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 05/01/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 08/09/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 05/01/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 09/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 02/01/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun, 07/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler Türkiye Varlık Fonu ve Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketler hakkında uygulanmaz. Kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri Şirket tarafından istihdam edilecek personel hakkında uygulanmaz.
6- Şirket tarafından kurulacak varlık kiralama şirketleri 28/03/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 7/A maddesi çerçevesinde kurulan varlık kiralama şirketlerine tanınan tüm hak, istisna, indirim ve muafiyetlerden yararlanır. Bu madde uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri, ihraç etmiş oldukları menkul kıymetlere ilişkin, ihraççıların tabi olduğu Borsa İstanbul Anonim Şirketine ödenmesi gereken kayıt ücreti ve kotasyon ücretinden muaftır.
25 Ağustos 2016 Perşembe
KOSGEB BAĞIMSIZ DENETİM DESTEĞİ
TÜRMOB'un 30.06.2016 tarih 9609 sayılı yazısı ile, T.C.Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme Başkanlığı KOBİ Araştırmalar ve Proje Koordinasyonu Dairesi Başkanlığı'ndan özetle Genel Destek Programı'nın "Bağımsız denetim Desteği" başlıklı 7/j maddesinin yeniden düzenlenmesi ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerden alınan bağımsız denetim hizmetinin de desteklere dahil edilmesi talep edilmiştir.
Bu defa KOSGEB 18.08.2016 tarih 96677744-110.01.13/10372 sayılı yazısı ile, Genel Destek Programında 20.05.2016 tarihinde yapılan revizyon ile Bağımsız Denetim Desteği hizmeti sağlayıcılarına ilişkin kapsamın genişletildiği, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından bağımsız denetimle yetkilendirilmiş kuruluşlar yerine, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yetkilendirilmiş Bağımsız Denetim Kuruluşları ve bağımsız denetim yapan Yeminli Mali Müşavirlerin kapsama dahil edildiği, bu kapsamda Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler tarafından kurulmuş ve yetkilendirilmiş Bağımsız Denetim Kuruluşlarının da işletmelere vereceğin hizmetlerin de destekleneceği bildirilmiştir.
TUİK İLE GİB ARASINDA İMZALANAN BİLGİ PAYLAŞIM PROTOKOLÜ
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nın 18.08.2016 tarih 21 sayılı karar ile
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Resmi İstatistik Programı çerçevesinde yayımladığı resmi verileri üç farklı kaynaktan elde etmektedir. Bunlardan ilki, bahse konu tüm istatistiki birimlerin kapsandığı sayımlardır (nüfus sayımı, tarım sayımı, işyeri sayımı vb). İkinci ve mevcut durumda en yaygın kullanılan veri kaynağı örnekleme dayalı hane ve işyeri araştırmalarıdır. İstatistik sistemine dahil tüm kurum ve kuruluşlarca toplanan idari kayıtlar ise üçüncü veri kaynağını teşkil etmektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri arttıkça istatistik üretiminde idari kayıtların ağırlığı da artmaktadır.
Resmi istatistik üretiminde idari kayıt kullanımının artması ve büyük maliyet gerektiren araştırmalar yoluyla toplanan verilerin bir kısmının kayıtlardan elde edilir hale gelmesiyle birlikte kamu kaynaklarında tasarruf sağlanmakta ve vatandaşlar üzerindeki cevaplama yükü önemli ölçüde azalmaktadır. İdari kaynakların kullanımı ile birlikte, yüksek alan uygulama maliyetleri nedeniyle üretilemeyen daha alt kırılımdaki (coğrafi, sektörel vb) bazı istatistiklerin üretilmesi de mümkün olmaktadır.
Araştırmalara dayalı klasik veri toplama yöntemlerinden idari kayıt kullanımına geçiş belli bir süreç gerektirmektedir. Bu süreçte öncelikle idari kayıt verisindeki değişken tanım ve sınıflamalarının uyumlaştırılması, idari kayıtta yer alan değişkenlerin olması gerekeni ne ölçüde karşılayabildiğinin tespitine yönelik bir envanter çıkarılması ve idari kayıttan alınabileceğine karar verilen değişkenler için tutarlılık analizlerinin yapılarak tespit edilen sorunların giderilmesi gerekmektedir.
TÜİK, geleceğe dönük plan ve programlarında, "istatistik üretiminde idari kayıtların ağırlığının artırılması" konusunu öncelikli hedefleri arasına almış olup, bu konudaki çalışmalarına hız kazandırmıştır. Bu kapsamda, mevcut durumda işyeri araştırmaları ile toplanan ve işyerlerinin beyannameler yoluyla Maliye Bakanlığı'na da gönderdikleri bazı verilerin doğrudan TÜİK'e aktarımına imkan tanıyan "Bilgi Paylaşım Protokolü" Gelir İdaresi Başkanlığı ile 6 Haziran 2016 tarihinde imzalanmıştır.
Söz konusu protokolün imzalanmasını takiben bazı basın yayın organlarında, TÜİK'in artık işyerleri ve/veya muhasebecilerden bilgi istemeyeceğine dair çeşitli haberler yer almaya başlamıştır. Protokolün imzalanmış olması bu konuda atılan büyük bir adım olmakla birlikte, yukarıda açıklanan nedenlerle, idari kayda dayalı üretim hattının tutarlılığının sağlanması belli bir zaman alacaktır.
Bu süreçte TÜİK; aylık, dönemlik ve yıllık işyeri araştırmalarını aynı şekilde uygulamaya devam edecektir. Sürecin tamamlanmasıyla, idari kayıtlarda mevcut olan veriler doğrudan alınacak olmakla birlikte; idari kayıtlarda bulunmayan verilerin, gelişmiş ülkelerde de olduğu gibi kapsamı daraltılmış soru kağıtları kullanılarak, araştırmalar yoluyla toplanmasına devam edilecektir.
BİREYSEL EMEKLİLİK TASARRUF VE YATIRIM SİSTEMİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
10 Ağustos 2016 tarihinde T.B.M.M. kabul edilen 6740 sayılı kanun gereği 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sisteminde değişiklik yapılarak 25 Ağustos 2016 tarih 29812 sayılı Resmi Gazete yayımlanmıştır. Şöyle ki ;
Çalışanların otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi konusunda 28.03.2001 tarih 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 2- Türk vatandaşı veya 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamında olup kırk beş yaşını doldurmamış olanlardan 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre çalışmaya başlayanlar, işverenin bu Kanun hükümlerine göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dahil edilir. İşveren, çalışanını ancak otomatik katılım için emeklilik planı düzenleme konusunda Müsteşarlıkça uygun görülen şirketlerden birinin sunacağı emeklilik planına dahil edebilir. Bakanlar Kurulu, bu madde uyarınca emeklilik planına dahil edilecek işyerleri ile çalışanları ve bu kapsamdaki uygulama esaslarını belirlemeye yetkilidir.
Çalışan katkı payı, çalışanın 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi çerçevesinde belirlenen prime esas kazancının yüzde üçüne karşılık gelen tutardır. Bu oranı iki katına kadar artırmaya, yüzde bire kadar azaltmaya veya katkı payına maktu limit getirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tutar, en geç çalışanın ücretinin ödeme gününü takip eden iş günü, bu Kanun hükümleri uyarınca işveren tarafından şirkete aktarılır. İşveren bu madde uyarınca katkı payını zamanında şirkete aktarmaz veya geç aktarırsa çalışanın 5 inci maddedeki hesaplama yöntemi uyarınca varsa birikiminde oluşan parasal kaybından sorumludur. Çalışan, otomatik katılıma ilişkin emeklilik sözleşmesinde belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden talep edebilir.
Çalışan, emeklilik planına dahil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi müteakip iki ay içinde sözleşmeden cayabilir. Cayma halinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte on iş günü içinde çalışana iade edilir. Şirket, cayma süresince ödenen katkı paylarının değer kaybetmemesini sağlayacak şekilde fon yönetiminden sorumludur. Cayma hakkını kullanmayan çalışan Müsteşarlıkça belirlenen hallerde katkı payı ödemesine ara verilmesini talep edebilir.
Bu madde kapsamında bir emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanın işyerinin değişmesi halinde, yeni işyerinde bu madde kapsamında bir emeklilik planı var ise çalışanın birikimi ve sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi yeni işyerindeki emeklilik sözleşmesine aktarılır. Yeni işyerinde emeklilik planının bulunmaması halinde çalışan, talep ederse önceki işyerinde düzenlenmiş sözleşme kapsamında katkı payı ödemeye devam edebilir, talep etmezse bu madde kapsamındaki emeklilik sözleşmesi sonlandırılır. Çalışan bu yöndeki talebini, işyeri değişikliğini izleyen ayın sonuna kadar şirkete bildirmek zorundadır.
Çalışan adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı payları üzerinden ek 1 inci maddedeki usul ve esaslara göre bu madde uyarınca ayrıca Devlet katkısı sağlanır. Çalışanın bu madde kapsamında cayma hakkını kullanmaması halinde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, ek 1 inci maddedeki Devlet katkısı hak etme ve ödeme koşuluna tabi olmak kaydıyla, bin Türk lirası tutarında ilave Devlet katkısı sağlanır. Bakanlar Kurulu, bu tutarı yarısına kadar artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya yetkilidir. Emeklilik hakkının kullanılması halinde, hesabında bulunan birikimi en az on yıllık, yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında almayı tercih eden çalışana, birikiminin yüzde beşi karşılığı ek Devlet katkısı ödemesi yapılır. Bu madde hükmüne göre çalışan katkı payının takip ve tahsil sorumluluğu şirkete aittir. Müsteşarlık takip ve tahsil sorumluluğunun bu amaçla yetkilendirilecek bir kuruluşça yerine getirilmesine karar verebilir. Bankalar, Sosyal Güvenlik Kurumu ve ilgili diğer kamu kurumları, çalışan katkı payının takip ve tahsili ile Devlet katkısının hesaplanması için ihtiyaç duyulan verileri, Müsteşarlıkça belirlenen usul ve esaslara göre emeklilik gözetim merkezi ile bu maddeye göre takip ve tahsil sorumluluğu ile yetkilendirilecek kuruluşa aktarır. Emeklilik gözetim merkezi ile bu maddeye göre yetkilendirilecek kuruluş, söz konusu verileri şirketler ile paylaşabilir. Bu verilerden kişisel nitelikte olanlar, veri sahibinin açık rızasının alınmasına gerek olmaksızın ilgili kuruluşlar arasında paylaşılabilir ve veri paylaşımı, kişisel verilerin korunmasına ilişkin mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil etmez.
Bu madde kapsamında sunulan emeklilik planları kapsamında şirketlerce 7 nci madde uyarınca fon işletim gideri kesintisi dışında başka bir kesinti yapılamaz. Çalışan katkı payı, işverenin taraf olduğu 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamındaki haciz ve iflas yoluyla takip bakımından işçi alacağı niteliğinde imtiyazlı bir alacaktır. İşverenler bu madde kapsamındaki yükümlülükleri bakımından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetlenir. İşverenin bu madde kapsamındaki yükümlülüklerine ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulan düzenlemelere uymaması halinde, her bir ihlal için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yüz Türk lirası idari para cezası uygulanır.
Bakan, belirleyeceği esaslar dahilinde bu Kanun kapsamındaki Devlet katkısının ilgililerin hesaben takip edebilmesini sağlayacak şekilde taahhüt olarak hesaplanmasına ve taahhüt edilen tutarların ödenmesine karar vermeye ve mevcut katılımcıların Devlet katkılarının değerlendirilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. Bakan, bu Kanun uyarınca kurulacak fonların içeriğini belirleyebilir ve fonlara sayı sınırı getirebilir. Bu Kanun uyarınca yapılacak bildirimler, Müsteşarlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde güvenli elektronik iletişim araçları ile de yapılabilir.
Çalışanın işvereni aracılığıyla bir emeklilik planına dahil olması, işveren tarafından şirket ve plan belirlenmesinde göz önünde bulundurulacak kriterler, katkı paylarının yatırıma yönlendirileceği fonlar, işverenin şirket ile yapacağı sözleşme, cayma hakkı, çalışanın işyerinin değişmesi halinde işverenin çalışanı bir emeklilik planına dahil etmesi, işyeri değişikliğinde birikimin aktarılması, çalışma ilişkisi sona eren çalışanın talebi üzerine ilgili emeklilik planına ödeme yapması, ara verme, sistemden ayrılma, Devlet katkısının ödenmesi ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Müsteşarlık tarafından belirlenir.
4632 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 2- Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kırk beş yaşını doldurmamış olan çalışanlar, ek 2 nci madde hükümleri çerçevesinde otomatik olarak emeklilik planına dâhil edilir.
MADDE 3- Bu Kanun 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
24 Ağustos 2016 Çarşamba
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR GENEL TEBLİĞİ
10 Ağustos 2016 tarihinde sitemizde yayımladığımız 6736 sayılı Kanun ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin Genel Tebliğ (Sıra No:1) 23 Ağustos 2016 tarih 29810 sayılı Resmi Gazetenin mükerrer sayında yayımlandı.Tebliğe göre borçluların kamuya olan borç yükünün azaltılarak taksitle ödeme imkanı getirilmesi, ihtilafların sulh yoluyla sonlandırılması, vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna gidilmeksizin çözümlenmesi, vergilemede öngörülebilirliğin arttırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin ortadan kaldırılması, işletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilerek kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi, bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması amaçlarıyla hazırlanmıştır.
Tebliğin detayına ve örneklere aşağıdaki linki adres çubuğuna kopyalayarak ulaşabilirsiniz.
http://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/mevzuatek/6736teblig/6736_teb1.pdf
BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ
6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanundan yararlanmak için yapılacak başvuruların süreleri belirlenmiş ve Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunulması şartı getirilmiştir.
Buna göre, Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan ve Kanunun 2 nci maddesi kapsamına giren alacakları bu madde kapsamında ödemek isteyen borçluların 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan başvurabilecekleri gibi posta yoluyla veya Gelir İdaresi Başkanlığı internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden başvuruda bulunabileceklerdir.
Ayrıca, borçlular motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine de başvuru yapabileceklerdir. Bu takdirde, ödeme planları mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve mükelleflere ödeme planları müracaat ettikleri vergi dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi üzerinden doğrudan, e-posta yoluyla veya taahhütlü posta yolu ile verilebilecektir.
Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçeleri (Ek:2/A, 2/B, 2/C, 2/D), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek kesinleşmiş alacaklar için madde hükmünden yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş olup alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir.
Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmaları halinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.
Borçlular, madde kapsamına giren toplam borçları için madde hükmünden yararlanabilecekleri gibi talep ettikleri dönem ve türler açısından da Kanundan yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.
6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan hüküm gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği halde mükellefe tebliğ edilmemiş Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesi nedeniyle ödeme süresi oluşmamış alacaklar için maddeden yararlanmak isteyen mükellefler, başvuru dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında vergi dairelerince Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri adına vekaleten takip edilen alacaklar için vergi dairelerine başvurulması mümkün bulunmayıp, bu yöndeki taleplerin ilgili gümrük idaresine yapılması gerekmektedir.
6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onuncu fıkrası gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazî kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dahil) vazgeçmeleri gerekmektedir.
Öte yandan, elektronik ortamda Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması halinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.
Tebliğin detayına ve örneklere aşağıdaki linki adres çubuğuna kopyalayarak ulaşabilirsiniz.
http://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/mevzuatek/6736teblig/6736_teb1.pdf
BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ
6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanundan yararlanmak için yapılacak başvuruların süreleri belirlenmiş ve Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunulması şartı getirilmiştir.
Buna göre, Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan ve Kanunun 2 nci maddesi kapsamına giren alacakları bu madde kapsamında ödemek isteyen borçluların 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan başvurabilecekleri gibi posta yoluyla veya Gelir İdaresi Başkanlığı internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden başvuruda bulunabileceklerdir.
Ayrıca, borçlular motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine de başvuru yapabileceklerdir. Bu takdirde, ödeme planları mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve mükelleflere ödeme planları müracaat ettikleri vergi dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi üzerinden doğrudan, e-posta yoluyla veya taahhütlü posta yolu ile verilebilecektir.
Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçeleri (Ek:2/A, 2/B, 2/C, 2/D), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek kesinleşmiş alacaklar için madde hükmünden yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş olup alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir.
Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmaları halinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.
Borçlular, madde kapsamına giren toplam borçları için madde hükmünden yararlanabilecekleri gibi talep ettikleri dönem ve türler açısından da Kanundan yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.
6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan hüküm gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği halde mükellefe tebliğ edilmemiş Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesi nedeniyle ödeme süresi oluşmamış alacaklar için maddeden yararlanmak isteyen mükellefler, başvuru dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında vergi dairelerince Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri adına vekaleten takip edilen alacaklar için vergi dairelerine başvurulması mümkün bulunmayıp, bu yöndeki taleplerin ilgili gümrük idaresine yapılması gerekmektedir.
6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onuncu fıkrası gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazî kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dahil) vazgeçmeleri gerekmektedir.
Öte yandan, elektronik ortamda Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması halinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.
23 Ağustos 2016 Salı
GÖZALTINA ALINAN/TUTUKLANAN MESLEK MENSUPLARI
Milli Güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) yönelik olarak yürütülen suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında gözaltına alınan veya tutuklanan meslek mensupları hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.
1) SERBEST MUHASEBECİ VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER AÇISINDAN
a- Meslek Mensubunun (SM, SMMM) Gözaltına Alınması Halinde :
Meslek Mensubunun gözaltına alınması halinde, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bu meslek mensubunun internet vergi dairesi şifresi geçici olarak iptal edilecektir. Gözaltına alınan meslek mensubunun bağlı bulunduğu Oda Yönetim Kurulu tarafından bu meslek mensubu ile sözleşmesi olan mükelleflerin işlerini yapmak üzere bir veya birden fazla meslek mensubu tayin edilecek ve Odalarca anılan mükelleflere, çalıştıkları meslek mensubunun gözaltına alındığı ve kendilerine gözaltına alınma süresi içerisinde muhasebe ve/veya mali müşavirlik hizmetlerini yapmak üzere meslek mensubu tayin edildiği, ancak yine Odalar tarafından, diledikleri takdirde tayin edilen meslek mensubu dışında başka bir meslek mensubu ile de çalışmalarının mümkün olduğu bildirilecektir.
Mükelleflerin ilgili odaca tayin edilen meslek mensubu veya kendi anlaştıkları meslek mensupları ile 340 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Tebliğinin EK-4 "Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesi" düzenlemeleri gerekmekte olup gözaltı süresi içerisinde anılan mükelleflere ait verilmesi gerekli beyannameler bu meslek mensupları tarafından verilecektir.
Mükelleflerin beyannamelerini gönderen meslek mensuplarının 213 sayılı Vergi Usul Kanununu mükerrer 227.maddesi uyarınca sorumlu olacakları tabiidir.
Diğer taraftan, gözaltına alınan meslek mensubunun serbest kalması ve bu durumu tevsik eden bir belge ile bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurması halinde, bu meslek mensuplarının geçici olarak iptal edilen internet vergi dairesi şifresi Gelir İdaresi Başkanlığınca açılacak ve mükelleflerin muhasebe ve/veya mali müşavirlik hizmetleri yine bu meslek mensupları tarafından yerine getirilmeye devam edilecektir.
b- Meslek Mensubunun (SM,SMMM) Tutuklanması Halinde :
Meslek mensubunun tutuklanması halinde, bu meslek mensubunun internet vergi dairesi şifresi Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tamamen iptal edilecektir. Tutuklanan melek mensubunun bağlı bulunduğu Odalar tarafından mükellefe, çalıştığı meslek mensubunun tutuklandığı ve odalarınca tayin edilen meslek mensubu veya kendi belirledikleri meslek mensubu ile çalışmalarının mümkün olduğu bildirilecektir.
Mükellefler, 31/12/2016 tarihine kadar muhasebe ve/veya mali müşavirlik hizmetlerini yapmak üzere ilgili odalarca tayin edilen meslek mensubu veya kendi belirledikleri meslek mensubu ile 340 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin EK-3 "Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi" düzenleyeceklerdir.
2) YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER AÇISINDAN
a- Meslek Mensubunun (YMM) Gözaltına Alınması Halinde :
Yeminli Mali Müşavirlerin gözaltına alınması halinde, bu meslek mensuplarının internet vergi dairesi şifresi Gelir İdaresi Başkanlığınca geçici olarak iptal edilecek ve anılan meslek mensupları tarafından verilen Tasdik Raporları ilgili vergi daireleri tarafından işleme alınmayacaktır.
Meslek mensubunun gözaltı süresi sonunda serbest kalması ve bu durumu tevsik eden bir belge ile bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurması halinde ise, geçici olarak iptal edilen internet vergi dairesi şifresi Gelir İdaresi Başkanlığınca tekrar açılacak ve vermiş olduğu raporlar için genel hükümlere göre işlem tesis edilecektir.
b- Meslek Mensubunun (YMM) Tutuklanması Halinde :
Yeminli Mali Müşavirlerin tutuklanması halinde, bu meslek mensuplarının internet vergi dairesi şifresi Gelir İdaresi Başkanlığınca tamamen iptal edilecek ve bu meslek mensupları tarafından verilen Tasdik Raporları ilgili vergi daireleri tarafından işleme konulmayacaktır.
Diğer taraftan; birlik ve odalar tarafından, gözaltına alınan veya tutuklanan meslek mensuplarına ilişkin bilgiler derhal Gelir İdaresi Başkanlığına ve meslek mensubunun bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirilecektir.
E-BEYANNAME SİSTEMİNE EKLENEN YENİ BİLDİRİMLER
Mükelleflerimizin Vergi Dairelerine giderek elden kağıt ortamında vermekte oldukları Kıst Dönem Beyannamelerden, Gerçek Kişiler (Gelir Vergisi Mükellefleri) için; ölüm halinde verilmesi gereken Gelir Vergisi Beyannamesi ile Kurumlar Vergisi Mükellefleri için; Tasfiye Başlangıç, Tasfiye Bitiş, İflas Başlangıç, İflas Bitiş için verilecek Kurumlar Vergisi Beyannameleri 02 Ağustos 2016 tarihinden itibaren elektronik ortamda (E-beyanname sisteminden) alınmaya başlanmıştır.
Önemle duyurulur.
Önemle duyurulur.
22 Ağustos 2016 Pazartesi
Edirne'de bir gün.
Pazar günü nerede geçer diye düşündük. Yoğun bulutlu bir hava, denizin tadı tuzu yok. Evden çıkasınız gelmez, avmlere tıkılmak ayrı bir stres. İstanbul'a arabayla iki buçuk saat uzaklıktaki Edirne'nin havasına baktık. Yüzde 14 yağmur yağma olasılığı, parçalı bulutlu ve açık. İdeal bir gün.
Tem Otoyolu'ndan yaklaşık üç saat yol gidip, dertsiz tasasız, tarlaların ve yeşilliklerin tadını çıkararak Edirne ye ulaştık. Doğu girişini kullandık. Selimiye'nin eşsiz ve dünyalara meydan okuyan görkemi bizi karşıladı. Ne büyüksün be Mimarsinan. Ana yönlerden iki minaresi gözüken cami hakikaten tam bir ustalık eseri.
İlk göbekten şehre doğru giderken en dikkat ettiğimiz husus herkesin trafik limitlerine uymasıydı. Makas atan yok. Acele eden yok. Akıcı bir trafik. Kameralarla hız kontrolleri arttırılmış. Kırmızı ışıkta fazla bekleme yok. Akış son derece düzenli. yetkilileri kutluyorum.
İndiğimizde kuru sıcak havası hemen yüzümüze vurdu. alışmak biraz zaman aldı. İlk durak küçük güzel çarşısı. Henüz kalabalık yok. sıcak etkisini gösterdiği ve pazar olduğu için hareket az. Sessiz sakin. Ardından karınlar acıkmaya başladı. Muhteşem ciğer kokusu bizi davet edercesine algılarımızı yöneltti. Selimiye Cami'nin karşısındaki Bizim Ciğerci nin terasına attık kendimizi. Kuru biber ve çeşnileriyle midelerimize bayram...
Selimiye Camii
Türk İslam Müzesi
Son olarak Arasta çarşısı içerisinde batı çıkışında (orta çıkışın sondan ikinci dükkanı) bulunan Keçecizade'den , eşsiz lezzetler, Edirne'ye özgü badem ezmesi, kurabiye, ve Konya'nın hurma şekerleri alındı. Bu kez, çarşı esnafı biraz neşesizdi. çarşı da sakinlik göze çarpıyordu. Alışveriş de tamam.İstikamet araçla 10 dakika uzaklıktaki Karaağaç köyü ve Lozan Barış anıtı. Tunca ve Meriç nehirlerini tarihi köprülerden geçtikten sonra huzura açılan ağaçlı arnavut kaldırımı yoldan Karağaç'a vardık. Zamanda yolculuk yaparcasına, Trakya Ün,versitesi Güzel sanatlar fakültesi içerisinde güzel bir tur. Eski tren istasyonu. Tarihi tren bakıma alınmış. Fakülte öğrencilerinin yaptığı heykeller son derece başarılı.
Trakya Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Eski Tren
Trakya Ü. Korkuluk Heykeli
Arada Bomanti Cafe de limonata keyfi. Ağaçlar altında renkli bir mekan. Huzurlu bir ara. Trakya gazozu denemeyi de unutmayın. Serinlemek için birebir. Tıkır tıkır işleyen sakin bir kahve.
Bomanti Cafe
Meriç nehri üzerindeki eski köprü.
Akşam çökmeye başladığında aracınıza binip evinizde olma süreniz İstanbul trafiğine rağmen 3 saat. Erken çıkmanıza ve şehrin en kalabalık saatinde trafiğe girmenize gerek yok. Pazar akşamı bile dönmüş olsanız temiz havası ve keşmekeşlikten uzaklığı ile Edirne size iyi gelecek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)