8 Mart 2012 Perşembe

KADINLAR GİTTİĞİNDE...


       
KADINLAR gittiklerinde arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar. 
Onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur: 
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle
saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler... 
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştırtabaklar.
 
Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların. 
Sık sık boynunu büker "sarıkız".
 
O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamazkrom hac tasının.
 
Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.  
Bir kadın gittiğinde... 
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir
temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci... 
Bir anne gider... 
Bir dost... 
Bir arkadaş... 
Bir sevgili... 
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.  
Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar,
dualar yetim kalır. 
Kapı eşiğindeki "Dikkat et..." duyulmaz, annesi gitmiştir "geç kalma"nın. 
Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler. 
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. Ve bir kadın
gittiğinde pek çok "yetim" bırakmıştır arkasında.
 

1 yorum: