10 Mart 2012 Cumartesi

EMNİYET ŞERİDİ KEYFİ DEĞİLDİR !!!!!!!!!


Daha önce de defalarca gördüğüm, yine dün akşam İstanbul-Sakarya arasında araçla yaptığım seyahat neticesinde emniyet şeridinin keyfi olarak kullanıldığı durumları -bildiğimiz halde- duyurmak istiyorum.

Yoğun şehir hayatında acil durumlarda ulaşımı mümkün olduğunca hızlı sağlamak için yapılan düzenlemelerden biri emniyet şerididir. Nitekim 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 47.maddesinin c bendi gereği "yer işaretlemeleri ile belirtilen ve gösterilen hususlara uymak zorunludur" denilmektedir.

Büyük şehirler, nüfus yoğunluğu, trafik keşmekeşi birbirinden ayırt edilemeyen kavramlardır. Yaşam değiştiği için insanlar artık büyük şehirlerde yaşamaktadırlar. Daha iyi bir yaşam için verilen hayat mücadelesine trafik çilesi de eklenince olumsuzluklar artıyor.

Trafik hayatını düzenlemekle görevli insanlar, varolan imkanlara göre yeni çözümler bulup, teoride olumlu sonuçlar verdiği düşünülen çözümlerin, pratik hayatta aynı sonucu vermediği açıkça görülmektedir. Sorunun büyük bir kısmının biz sürücülerde olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu iyileştirmelerin başında emniyet şeridi geliyor. Emniyet şeridi yeni birşey değil. Ancak yeni olan emniyet şeridinin EDS isimli sistemle denetleniyor olması. Amaç emniyet şeridine girenleri tespit edip cezalandırmaktır. Emniyet şeridinin çok basit bir görevi var. Aracı bozulan sürücü aracını trafiği tehlikeye sokmayacak şekilde bu şeride çeker. Daha önemlisi trafikte geçiş üstünlüğü bulunan araçların da kullanımı içindir. Geçiş üstünlüğü bulunan araçlar ne diyen merak eden varsa, bunların ambulans,itfaiye ve polis olduğu pek tabiidir. Ortak noktaları nedir derseniz "insan hayatıdır" diyebiliriz.

Sabah ve akşam saatlerinde genelde şehir hayatının trafiği oldukça yoğundur. Ancak İstanbul gibi mega şehirlerde trafik yoğunluğu 24 saat devam eder. Tarfik bilgisinden her zaman bihaber olduk. Sürücü ehliyetlerinin ne şartlarda alındığı da malum. Bu yüzden bizde hiçbir zaman trafik kültürü oluşmamıştır. Acil bir hastanın ambulans içerisinde hastaneye en hızlı yoldan yetişmesi veya o ambulansın ilk önce hastaneye varması için emniyet şeridinin önemi daha da öne çıkıyor. Aynı şekilde itfaiye araçlarının yangın yerine çabuk ulaşıp müdahalede bulunması da çok önemli. Keza polis otoları için de aynı durum sözkonusu. Yaşadığımız çağda saniyelerin bile büyük önem arz ettiği, insan hayatını kurtarmada ne kadar fark yarattığı ortada. Yapılan tüm iyileştirmelerin insan hayatına yönelik olduğunu unutmamaılıyız. Biz sürücüler ise sıkışık trafikten kaçmak için hiç utanmadan emniyet şeridine girmekten çekinmiyoruz. Var olan yoğun trafiği bu şekilde daha da sıkıştırdığımızın aslında hiç farkında değiliz. Emniyet şeridine giren bir araç eninde sonunda 1 km sonra bile olsa normal şeride girmek zorunda kalacaktır. Bu da trafiğin daha da şişmesine neden olacaktır. Bizim sebep olduğumuz trafik sıkışıklığından dolayı muhtemel kaybedebilecek bir insan olabileceğini nedense düşünmüyoruz. Bu arada "benim başıma gelmez" diye düşünenler de olabilir. O ambulans, o itfaiye ve o polis aracı sizin hayatınız için o an seferber olabilir. Çuvaldızı başkasına batırıken iğneyi de kendimize batırmayı hiçbir zaman ihmal etmeyelim.
       
BİRAZ İNSANLIĞINIZ VARSA LÜTFEN ARTIK EMNİYET ŞERİDİNİ KULLANMAYALIM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder