Bildiğiniz gibi ülkemizde orta direk denilen ailelerin hızla yok olması, çoğunun fakirlik seviyesinin altında kalması ancak binde birlik bir kısmının zenginleşmesi ile sonuçlanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'na göre Temmuz Ayı'nda işsizlik oranı %10.7 ye yükseldi. İşsiz kalanların %14 ü 15-24 yaş gençler oldu. Çalışan kesimin birçoğu maalesef aldıkları ücret skalasında düşük seviyede olduklarına inanmakta. Bu durumda lüks tüketim harcamalarının hızla düşeceği gün gibi ortada. Tarım Ürünleri Tüketici endeksi ise 14 Ekim Tarihinde %1.07 arttı. Bu da demek oluyor ki mutfak harcamaları ortalama 600 TL olan bir aile artık doğru beslenmek için 606 Türk Lirası 70 kuruşu gözden çıkarmak zorunda kalacak.
Haziran ve Temmuz aylarında konut satışları 2015 yılına göre daha düşük seviyelerde gerçekleşti. Lüks konut olarak adlandırılan inşaat ürünlerinin satışı ise durma noktasına geldi. Uzmanlar lüks konut satışının hızla düşmesini ülkedeki zengin kesimin doyma noktasına geldiğinin habercisi olduğunu söylüyorlar.
Düşünün bir inşaat patronu, 2014 yılına kadar TOKİ ye düşük gelirliler için daire üretip çoğunu satarken, iş yerini büyütmek için lüks bina üretimine girip riskini büyütse de ürünlerini satacak kitle doyum noktasına geldiği için satışları durma noktasında.
Çalışanların çoğunun gelirlerinden memnun olmadığı düşünülürse, patronların geçici patronlar olduğu kanısına varabiliriz. İş veren düşük maaliyetli işçi çalıştırdığı, hatta tecrübeli elemanını fazla ücret aldığı için işten çıkartıp yerine düşük ücretli tecrübesiz işçi aldığı sürece bu durum büyüme ile değil küçülme ile sonuçlanacaktır. Örnek olarak kirada oturan yeni evli çifti düşünelim. Düşük ücret politikasında erkeğin 3500 TL aldığını hanımının ise 2500 TL aldığını düşünelim. Kirada oturan yüksek öğrenimli ailemizin toplam geliri 6000 TL 1500 TL kira 100 TL aidat 50 TL elektrik 30 TL su 70 TL internet ve ev telefonu kişi başı 50 TL cep telefonu ödediklerini düşünürsek 1850 TL harcandı. Ortalama 200 TL doğalgaz faturamız ile birlikte toplam harcama 2050 TL ye ulaştı. İktisatlı ailemizin mutfak masrafını 600 TL olarak sabitlediğimizde 2650 TL buna yol masraflarını da eklediğimiz düşünülürse 3150 TL leri tükenmiş durumda. Sosyal yeteneklerine de 500 TL aylık harcama limiti koyarsak 3650 TL minimum harcama ile ayı kapatmış durumdayız. Tatile çıkamadıklarını hesaba katarsak tassarruf edilen tutar 2350 TL. Bu kalan tutar ile geleceklerine mi yatırım yapsınlar yoksa kiralarını da ekleyerek toplam 3850 TL ev kredisi mi ödeseler. İşsizlik ihtimalinin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde ikisi de çok zor.
Mutfak harcamalarının yükselmesi konusunda ayda 20 binin üzerinde geliri olan değerli bakanımızdan bir çözüm önerisi geldi. Miktarları azaltın. Yani günde bir ekmek yerken 0.75 ekmeğe, bir muz yerken yarım muza, Ayda 2 kg et yerine 1.5 kg ete düşelim. Kişi başına düşen milli gelir artarken harcamaların kısıldığı tek ülkede yaşıyoruz. Zenginlerimiz de doyma noktasına gelip harcama yapmadığına göre vay halimize. Maalesef kriz kapımızda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder