31 Ekim 2016 Pazartesi

15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ

29 Ekim 2016 tarih 29872 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 25.10.2016 kabul tarihli  6752 sayılı Ulusal ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile; 15 Temmuz "DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ" olarak tatil edilmiştir.

30 Ekim 2016 Pazar

Dijital Hayat ve Türkiye'nin Adaptasyonu Sorunu

Günümüzde dijital hayat özel hayatımızın içine girmedi resmen işledi.
İnternetin mobil hayata adaptasyonu ile selfie modası anlık oldu hatta sosyal ağlar live seçeneğini koyarak canlı yayın yapma imkanını bile doğurdu.

Bazı kişiler dijital yaşama bir adım uzaktan bakma gibi bir yanılgıya düşerken, onlardan bir kuşak öncesi bu hayatın içine daldı gitti. Geçtiğimiz hafta SAP firmasının İstanbul Uluslararası Kongre Merkezinde gerçekleştirilen SAP forumuna katıldım. Bu forumda SAP sistemi anlatılırken tüm konuşmacılar, dijital hayatın gerekliliğini ve ülkemizin buna adapte olması gerektiğini ana düşüncede bizlere ilettiler. Bu forumdaki gözlemlerimden bahsetmek istiyorum.

Konuşmacılar Türkiye'nin gelişimi ve ekonomik büyümesi için dijital hayata geçmenin önemini vurguladılar. Son derece bilimsel verilere dayanarak tezlerini kanıtladılar. Son derece haklı olduklarını ve SAP İstanbul Forum'un çok başarılı olduğunu belirtmek isterim. Forumda benim algıladığım olay ise ülkemizin daha çok yolu olduğu. Özgür irademle başarısızlığımızı tetikleyen unsurları madde madde anlatmaya çalışayım.

Dijital yaşam ve mobil teknoloji ile hayatın daha hızlı hale geldiği anlatılırken, forum hiçbir sosyal ortamda canlı yayınlanmadı.

Panellerde gençliğin dijital hayatı daha çok sevdiği unsurundan, ''Otobüslerde bile veri akışı var, gençlik daha hızlı veri depoluyor saygı gösterip uyum sağlamalıyız'' denilirken, konuşmacıları dinlemeden kalkan ve salonun yarısının boşalmasına neden olan gençler görülünce konukların suratı düştü. Bence düşmesi gerekmezdi çünkü forumu otobüste Youtube dan daha sonra da izleyebileceklerdi.

Dijital hayatın ve internetin büyük şirketlerle küçük girişimcilere eşit şartlar sunduğundan bahsedilirken, öğle yemeğinde VIP ve katılımcı salonları ayrı tutularak fikirler çürütüldü.

SAP inin şirket veri girişlerini düzenlediği ve veriyi gruplandırarak daha kullanılabilir hale getirildiğinden bahsedildi. Bu verilerin akışı düzenlendiğinde daha düşük kapasiteli dijital ortamların verimliliğinin artacağından, sistemlerin daha hızlanarak takılmayacağından bahsedildi. Eğitilmiş insanın önemi ve bu verileri düzene sokacağı vurgulandı. Foruma katılanların %98 i üniversite mezunu ve %70 inden fazlası elektrik elektronik mühendisi olmasına rağmen 14 adet açık büfe sırasında yandan kaynak yapmaları sonucu sistem çöktü kaos oluştu.

Dijital sistemlerin daha az veri atığına neden olduğu belirtilirken, katılımcılar snack barlara ve tatlı büfelerine bize kalmaz mantığıyla yoğun ilgi gösterince, yemek atıkları arttı.

Çalışarak değil düşünerek ve doğru yolu kullanarak başarıya ulaşılacağının öneminden bahsedildi ancak panel çıkışlarında yangın kapıları kullanılınca koridorlarda yığılma pardon overload oldu.

Ben de bu yazıyı panelde aktarılan bir bilgiye dayanarak yazdım. 2016 Dünya ekonomik platformunda, başarılı çalışan kategorisine girmeyen eleştirisel yön 2017 de listenin üst seviyelerinde. Şirketlerde eleştiren ve özgür düşünen beyinlere, korkmadan fikir üreten istihdam gücüne ihtiyaç varmış. Dokuz aydır iş arıyorum kısmet 2017 ye galiba. :)))

Saygılar sevgiler.




29 Ekim 2016 Cumartesi

28 Ekim 2016 Cuma

ASGARİ ÜCRETLİNİN VERGİ DİLİMİ NEDENİYLE AZALAN ÜCRETİNE İLİŞKİN DÜZENLEME

28 Ekim 2016 tarih 29871 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 193 sayılı Gelir Vergisinde 294 sayılı Genel Tebliğ gereği yapılan değişiklikle bir geçici madde eklenmiştir. Bu geçici maddeye göre;

2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri bu Kanunun 103.maddesinde yazılı tarife nedeniyle 32.maddedeki esaslara göre sadece kendisi için asgari geçim indirimi hesaplanan asgari ücretlilere 2016 yılı Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanlara, bu tutar ile 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olarak hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilir. Bu fıkrada geçen net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgari geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade eder.

Kanun 01.10.2016 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

26 Ekim 2016 Çarşamba

6736 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRESİ UZATIMI

26 Ekim 2016 tarih 29869 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre ;

6736 sayılı Baz Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin kanundan yararlanmak isteyenler için son başvuru süresi 25 Kasım 2016 (bu tarih dahil)'dır. Ayrıca başvuru süresi ve ilk taksit ödeme süresi; Kanunun yayımlandığı 19 Ağustos 2016 tarihinden (bu tarih hariç) 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar yapılan tebligatlara münhasır olmak üzere Kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren bir ay uzatılmıştır.

25 Ekim 2016 Salı

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAV SONUÇLARI

27-28 Ağustos 2016 tarihlerinde yapılan 2016/2.dönem S.M.M.M. Sınavı sonuçları saat 17:00'den itibaren http://sonuc.tesmer.org.tr adresinden açıklanacaktır.

A GRUBU SEYAHAT ACENTELERİNE SAĞLANAN DESTEĞİN UZATILMASI

Image result for uçak resmi21 Ekim 2016 tarih 29864 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğe göre ;

Ülkemize turist getiren (A) grubu Seyahat Acentelerine sağlanan desteğin süresi 31.08.2016'dan 31.12.2016 tarihine uzatılmıştır. Uçuşlara ait bildirimler aşağıdaki tabloya göre yapılacaktır.

01.09.2016-30.09.2016 tarihleri arasındaki uçuşlara ilişkin en geç 02.01.2017,
01.10.2016-31.10.2016 tarihleri arasındaki uçuşlara ilişkin en geç 31.01.2017,
01.11.2016-30.11.2016 tarihleri arasındaki uçuşlara ilişkin en geç 28.02.2017,
01.12.2016-31.12.2016 tarihleri arasındaki uçuşlara ilişkin en geç 31.03.2017.

01.10.2016 tarihinden itibaren geçerli uçuşlar için kullanılmaya başlanacak "Tarifeli Uçuş Beyan Formu"na aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/10/20161021-4-1.pdf

21 Ekim 2016 Cuma

RESMİ KURUMLARA VERİLEN DİLEKÇELERİN KABULÜ

21 Ekim 2016 tarih ve 29864 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2016/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile;
Demokratik katılımı sağlayan araçlardan dilekçe hakkı, başta Anayasamız ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun olmak üzere ilgili mevzuatta düzenlenmiştir. Mezkûr Kanunun 4.maddesi uyarınca yetkili makamlarca verilen dilekçelerde; dilekçe sahibinin adı, soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur.
Terör örgütleri veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla mücadele, idarelere dilekçe verilmek suretiyle de desteklenmektedir.
Söz konusu örgüt, yapı, oluşum veya grup üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu iddia edilen kişilere ilişkin olarak idarelere verilen dilekçelerden; sahibinin adı, soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresini içermeyenler incelenmeye alınmayacaktır.

20 Ekim 2016 Perşembe

Yamaha X Max Aksesuar Fiyatları ve İncelemeleri

Merhaba.

Bu yazımda, 18 bin kilometreye ulaştığım, X Max 250 imde kullandığım aksesuar setleri hakkındaki fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Bildiğiniz gibi bazı aksesuar setleri, motorsikletlerimize daha iyi bir görünüm ve fonksiyonellik katarken bazıları da görüntüden öteye geçemiyor. Bu güne kadar X Max 250 scooterıma kattığım ve mantıklı gördüğüm aksesuarların avantajlarını ve dez avantajlarını sizlerle paylaşma kararı aldım.

Yan bacak koruma rüzgarlık seti: 

Bu seti taktırmadan önce bazı ön yargılarım vardı. Şu kadar parçaya onca para istiyorlar değmeyebilir düşüncem ağır basıyordu. 450-650 Fiyat aralığında orijinalini bulabileceğiniz bu parçalar bacağınıza ve artçınızın bacaklarına gelen rüzgarı hissedilir şekilde kesiyor. Farkı anlamanız için yeni aldığınız X Max inizi bir süre bu aksesuar setini taktırmadan kullanmanızı tavsiye ederim. Bu set dizayn ve mühendislik olarak son derece başarılı. Ustü özel bir slikon maddeden imal edilmişler. Bu da motorunuzu sürtmelere ve taş çarpmalarına karşı koruyor. Ufak sürtmelerde ürünü ıslak bir bezle silerek eski kondisyonuna kavuşturabiliyorsunuz.


Montaj açısından hiç de kolay olmayan bu parçalar için ön grenajınız tamamen sökülüyor. İşçilik son derece önemli. Bu parça görsel açıdan X Max inize daha kaslı bir hava katıyor. Ürünün tek bir dez avantajı var bu da son süratinizi 5 km kadar geri atması. Sunduğu şıklık ve fonksiyonellik bu 5 km ye kesinlikle değiyor. DİKKAT: Parçanızı değiştirdiğinizde orijinal grenaj vida ve mandallarını almayı unutmayınız.

Daha büyük arka çamurluk:




2012 de kadar X Max lerde standart olan bu parça maalesef 2014 te gelen görsel değişiklikle birlikte yerini dörtte birine yakın bir çamurluğa bırakmış durumda. Parçanın fiyatı 90 TL olmasına rağmen 50 TL işçilik ile birlikte toplamda 140 TL ye mal oluyor. Bu parçanın takılması için egzoz amortisör bağlantıları ve filtre kutusu sökülüyor. 10 bin km de motorsikletime taktığım bu parça çok faydalı. Motor kısmı ve stop lambasının altını toz ve çamurdan koruyor. Motora kaçması muhtemel küçük taş parçalarını ve kir birikintilerini kesinlikle hiç geçirmiyor. Size önerim motorunuz bayiden çıkmadan bu parçayı uygulatmanız. Arka lastikten gelen yol sesi ve yağmurda oluşan sesleri azalttığı da cabası.
DİKKAT: Orijinal küçük çamurluğunuzu istemeyi unutmayınız.

Orijinal sırtlık:



X Max de benim gibi şıklığa  ve orijinal görünüme önem veriyorsanız, motorunuzda fazla eşya saklama ihtiyacınız yoksa çanta yerine sırtlığı tercih etmeniz isabet olacaktır. 550-700 TL aralığında satılan bu parça arka kapak çıkartılarak motorun kıç kısmına uygulanıyor. Koltuğun arkasında bulunan metal Yamaha yazısını kapatmasına karşın estetik açıdan son derece başarılı. Sırt minderi son derece güçlü bir çelik parçanın üzerinde durarak inanılmaz bir güven veriyor. Artçınızın kalçasının geri kaymasını engellediği için, artçı size yakın konumlanma gereği hissetmiyor. Sırtlık yolcu konforunun dışında sürücüye de yüklenilmesini engelleyerek artçılı yolculuklarda güvenliği ve rahatlığı inanılmaz derecede olumlu etkiliyor.
DİKKAT: Montaj sırasında kuyruk kapağını almayı unutmayınız.

Beyaz farlar ve park lambaları:

Ben orijinal far lambalarımı hiç değiştirmeyi düşünmüyordum. Kısa far lambam 17 bin km de sönünce bir far ampulü değişimi için ön grenaj ve far komple söküldüğünden, bir daha işçilik ödememek için. tüm lambaları değiştirme kararı aldım. Servis tarafından led park lambaları ve beyaz far önerisi geldi öneriyi dikkate aldımve farlarımı beyaza çevirdim. Bu uygulamada tanesi 40 TL den iki adet 9 ar ledli samsung park lambası aldım. Bu ampullerin sol tarafı daha parlak yandığı için kısa farda çift far havasını yakalanıyor. Kısa ve uzun ana far ampullerimi tanesi 25 TL den beyaza çevirdim. Toplam maliyet 80+50 ve 50 TL işçilikle birlikte 180 TL oldu. Bu maliyeti daha ucuz ampuller tercih ederek düşürebilirsiniz ama aynı görünümü ve sağlamlığı elde etmeniz mümkün olmaz ise sürekli işçilik ödeyebilirsiniz. Bu farlar şıklığı son derece etkilediği gibi görülebilirlik ve gece görüşünü son derece arttırıyor. Led park lambaları aküden daha az akım çektiği için akü ömrünüz de uzuyor. Garanti kapsamı ise aynı amper ve voltlar korunduğu için etkilenmiyor.Tavsiye ederim.
DİKKAT: Orijinal far lambalarını istemeyi unutmayınız.

Bütün bu aksesuar setleri eklendiğinde X Max iniz daha şık ve daha fonksiyonel hale geliyor. Deneyin farkı görün...

18 Ekim 2016 Salı

FETÖ/PDY Darbe Girişimi/KHK Nedeniyle İşverenler Tarafından Yerine Getirilemeyen Yükümlülükler

14 Ekim 2016 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu İşverenler Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan işverenlerimiz tarafından yerine getirilemeyen yükümlülüklerle le ilgili belirtilen sürelerde tamamlamaları kaydıyla yasal süre içinde beyan etmiş olacaklarına dair duyurudur. Konuyla ilgili detay şöyledir :


Bilindiği gibi 15.07.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle yaralanan sivillerimizden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan kişileri çalıştıran işyeri işverenlerimizin gerekse Kanun Hükmünde Kararnameler sonucunda kapatılması öngörülen ancak bilahare kapatılma işlemi sehven yapılan ve banka hesaplarına bloke konulan ve kurumca aktivasyonu yapılamamış olması nedenleriyle 2016/Haziran, Temmuz, Ağustos aylarına ait aylık prim ve hizmet belgesi ile bu aylara ait tahakkuk eden sigorta prim ödemelerine ilişkin yükümlülüklerini yasal süresinde yerine getiremedikleri Kurumumuza gelen bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Bu kapsamda 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle yaralanan sivillerimizden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan kişileri çalıştırdığı anlaşılan işverenlerimizin söz konusu tarihte tedavi amacıyla başvurdukları hastane ve sağlık kuruluşlarından temin edecekleri “yatarak tedavi gördüklerini tevsik eden” belgelerle ispatlayan,
Ayrıca Kanun Hükmünde Kararnameler sonucunda kapatılması öngörülen ancak bilahare kapatılma işlemi sehven yapılan, banka hesaplarına bloke konulduğu anlaşılan ve kurumca aktivasyonu yapılamamış olması sebebiyle aylık prim ve hizmet belgesini veremeyen ve muhteviyatı sigorta primlerini yasal süresi içerisinde ödeyemeyen,
işyeri işverenlerinin 2016/Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin Kurumumuza en son 23/10/2016 tarihinde (hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle 24/10/2016 tarihinde) verilmesi ve bu aylara ait primlerin de 2016/Ekim ayı sonuna kadar ödenmesi halinde bu yükümlülüklerinin yasal süresinde yerine getirildiği kabul edilecektir.

Günümüz Türkiye Makro Ekonomisi

Bildiğiniz gibi ülkemizde orta direk denilen ailelerin hızla yok olması, çoğunun fakirlik seviyesinin altında kalması ancak binde birlik bir kısmının zenginleşmesi ile sonuçlanıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'na göre Temmuz Ayı'nda işsizlik oranı %10.7 ye yükseldi. İşsiz kalanların %14 ü 15-24 yaş gençler oldu. Çalışan kesimin birçoğu maalesef aldıkları ücret skalasında düşük seviyede olduklarına inanmakta. Bu durumda lüks tüketim harcamalarının hızla düşeceği gün gibi ortada. Tarım Ürünleri Tüketici endeksi ise 14 Ekim Tarihinde %1.07 arttı. Bu da demek oluyor ki mutfak harcamaları ortalama 600 TL olan bir aile artık doğru beslenmek için 606 Türk Lirası 70 kuruşu gözden çıkarmak zorunda kalacak.

Haziran ve Temmuz aylarında konut satışları 2015 yılına göre daha düşük seviyelerde gerçekleşti. Lüks konut olarak adlandırılan inşaat ürünlerinin satışı ise durma noktasına geldi. Uzmanlar lüks konut satışının hızla düşmesini ülkedeki zengin kesimin doyma noktasına geldiğinin habercisi olduğunu söylüyorlar.

Düşünün bir inşaat patronu, 2014 yılına kadar TOKİ ye düşük gelirliler için daire üretip çoğunu satarken, iş yerini büyütmek için lüks bina üretimine girip riskini büyütse de ürünlerini satacak kitle doyum noktasına geldiği için satışları durma noktasında.

Çalışanların çoğunun gelirlerinden memnun olmadığı düşünülürse, patronların geçici patronlar olduğu kanısına varabiliriz. İş veren düşük maaliyetli işçi çalıştırdığı, hatta tecrübeli elemanını fazla ücret aldığı için işten çıkartıp yerine düşük ücretli tecrübesiz işçi aldığı sürece bu durum büyüme ile değil küçülme ile sonuçlanacaktır. Örnek olarak kirada oturan yeni evli çifti düşünelim. Düşük ücret politikasında erkeğin 3500 TL aldığını hanımının ise 2500 TL aldığını düşünelim. Kirada oturan yüksek öğrenimli ailemizin toplam geliri 6000 TL  1500 TL kira 100 TL aidat 50 TL elektrik 30 TL su 70 TL internet ve ev telefonu kişi başı 50 TL cep telefonu ödediklerini düşünürsek 1850 TL harcandı. Ortalama 200 TL doğalgaz faturamız ile birlikte toplam harcama 2050 TL ye ulaştı. İktisatlı ailemizin mutfak masrafını 600 TL olarak sabitlediğimizde 2650 TL buna yol masraflarını da eklediğimiz düşünülürse 3150 TL leri tükenmiş durumda. Sosyal yeteneklerine de 500 TL aylık harcama limiti koyarsak 3650 TL minimum harcama ile ayı kapatmış durumdayız. Tatile çıkamadıklarını hesaba katarsak tassarruf edilen tutar 2350 TL. Bu kalan tutar ile geleceklerine mi yatırım yapsınlar yoksa kiralarını da ekleyerek toplam 3850 TL ev kredisi mi ödeseler. İşsizlik ihtimalinin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde ikisi de çok zor.

Mutfak harcamalarının yükselmesi konusunda ayda 20 binin üzerinde geliri olan değerli bakanımızdan bir çözüm önerisi geldi. Miktarları azaltın. Yani günde bir ekmek yerken 0.75 ekmeğe, bir muz yerken yarım muza, Ayda 2 kg et yerine 1.5 kg ete düşelim. Kişi başına düşen milli gelir artarken harcamaların kısıldığı tek ülkede yaşıyoruz. Zenginlerimiz de doyma noktasına gelip harcama yapmadığına göre vay halimize. Maalesef kriz kapımızda.

13 Ekim 2016 Perşembe

TİCARİ TAŞITLARIN YENİLENMESİNDE ÖTV KOLAYLIĞI

13 Ekim 2016 tarih 29856 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2 seri nolu Tebliğ ile; Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na eklenen geçici maddeyle şehir içi taksi, dolmuş, servis, minibüs, midibüs ve otobüs taşımacılığı faaliyeti (araç kiralama, özel yolcu transferi vb. hizmet ifası faaliyetleri hariç) ile ticari yük taşımacılığı faaliyeti dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler tarafından, söz konusu faaliyetler kapsamında kullanılan taşıtların yenilenmesinde 30 Haziran 2019 tarihine kadar ilk iktisap ÖTV'den müstesnadır.
Düzenlemeden maliki olunan, trafik tescil kuruluşlarınca ticari yolcu veya yük taşımacılığında kullanılmak üzere kayıt ve tescil edilmiş her bir taşıt için, aynı cins bir taşıtın ilk iktisabında yararlanılacaktır. Yenilemeye konu edilen taşıtın, istisnadan yararlanılan tarihten itibaren 2 tam içinde satılması, devredilmesi veya işletme kayıtlarından çıkarılması şarttır.
Taşıtın, ilk alım tarihinden itibaren 3 tam yıl geçmeden, veraset yoluyla intikaller hariç, devredilmesi halinde adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, ticari ve yük taşımacılığı faaliyetinden çekilmesi halinde ise taşıtın ilk alımındaki matrah esas alınarak, devir veya ticari taşımacılık faaliyetinden çekilme tarihindeki oran üzerinden hesaplanan ÖTV alınacaktır.
Araç kiralama, özel yolcu transferi ve vb.(motorlu taşıtlar sürücü kursu, şoförlük kursu gibi hizmet ifası faaliyetlerinde bulunanların bu faaliyetlerinde kullandıkları/işlettikleri taşıtlar bakımından yararlanmaları mümkün olmayacaktır. Ayrıca maliki olmadıkları taşıtlarla faaliyetiyle iştigal edenler de bu istisnadan yararlanamayacaktır.
Yarış arabaları, arazi taşıtları, atv olarak adlandırılan üç veya dört tekerlekli taşıtlar, motorlu karavanlar, bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilen taşıtlar ile motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçen binek otomobilleri istisna kapsamında olmayacak, ancak esas itibarıyla insan taşımak üzere imal edilmiş diğer taşıtlar (hem yük hem de yolcu taşımacılığında kullanılan taşıtlar) için söz konusu 1600 cm3 sınırlaması uygulanmayacaktır.

ŞEHİT YAKINLARINA TAŞIT ALIMINDA İSTİSNA

13 Ekim 2016 tarih 29856 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (II) sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde yapılan değişikliğe göre;

Şehit yakınlarından öncelikle eşi veya çocuğu, eşi veya çocuğu yoksa anne veya babası taşıt aldığında Özel Tüketim Vergisinden istisna edilecektir. İlk iktisap tarihinden itibaren 5 yıl geçmeden taşıt elden çıkartılırsa bu defa satışta ÖTV beyanı verilmesi gerekecektir.

Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğin detayları aşağıda verilmiştir.


6. Hayatını Kaybetmiş Harp veya Vazife Malullerinin Yakınlarının Taşıt Alımında İstisna
6.1. Kapsam
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendine göre, (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi mallardan; 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sayılan kişilerden hayatını kaybetmiş olanların eş veya çocuklarından birisi, eş ve çocuğu yoksa ana veya babasından birisi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır.
6.2. İstisnadan Yararlanılacak Taşıtlar
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendine göre, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallardan, Türk Gümrük Tarife Cetvelinin;
• 87.03 tarife pozisyonunda yer alan, 1600 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip binek otomobil, panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın vagon, vb. taşıtların,
• 87.04 tarife pozisyonunda yer alan, eşya taşımaya mahsus, 2800 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip van, panelvan, kamyonet, pick-up, vb. taşıtların,
• 87.11 tarife pozisyonunda yer alan, motor silindir hacmine bakılmaksızın motosikletlerin
Tebliğin (II/C/6.3.) bölümünde belirtilen kişiler tarafından bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır.
6.3. İstisnadan Yararlanacak Kişiler
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinde düzenlenen istisnadan, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sayılan;
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 64 üncü maddesi, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrası, 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamına girenler hariç olmak üzere 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malulü sayılanlardan,
b) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 45 inci maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen haller kapsamında vazife malulü sayılan; Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının erbaş ve erler dâhil askeri personeli ile Emniyet Teşkilatının Emniyet Hizmetleri Sınıfına mensup personelinden
hayatını kaybetmiş olanların eş veya çocuklarından birisi, eş ve çocuğu yoksa anne veya babasından birisi bir defaya mahsus yararlanabilir.
İstisnadan yararlanma hakkı, belirtilen kişilerin eş veya çocuğuna, eş ve çocuğu yoksa anne veya babasına tanınmış olup, bu yakınlardan hiçbirisinin olmaması veya istisna hakkından yararlanmamaları durumunda dahi istisnadan yararlanma hakkı, hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün kardeşi, yeğeni, kayın hısımları vb. başka bir yakını tarafından kullanılamaz.
Harp veya vazife malulünün hayatını kaybettiği tarih itibariyle eşi ve/veya çocuğu bulunması halinde, bu haktan münhasıran eş veya çocuk yararlanabilir. Eş veya çocuğun bu haktan herhangi bir nedenden dolayı yararlanmaması, anne veya babanın istisnadan yararlanma hakkını sağlamaz.
Tekrar evlenen dul eşin istisnadan faydalanamayacağı tabiidir. Ancak, hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün çocuklarının evli olmaları veya sonradan evlenmeleri istisnadan yararlanma hakkını ortadan kaldırmaz.
6.4. İstisnanın Uygulanması
Tebliğin (II/C/6.3) bölümünde sayılan harp veya vazife malullerinden hayatını kaybetmiş olanların eş veya çocuklarından birisi, eş ve çocuğu yoksa anne veya babasından birisinin istisnadan yararlanmak istemesi durumunda, hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün eşi, çocuğu, anne veya babası olduğuna dair Sosyal Güvenlik Kurumundan “Malullük Durum Belgesi” almaları gerekir. Malullük Durum Belgesinde, yakını olunan hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün; Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi hükmü ile atıfta bulunulan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) veya (b) bentlerinde sayılan kişilerden olduğu bilgisi, kimlik bilgileri (adı, soyadı, baba adı, doğum yeri ve tarihi ile T.C. Kimlik Numarası, T.C. Kimlik Numarasının bulunmaması halinde Nüfus Cüzdanı Seri ve No.su) ile belgeyi talep eden kişinin kimlik bilgileri (adı, soyadı, baba adı, doğum yeri ve tarihi ile T.C. Kimlik Numarası) ve hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulü ile yakınlık ilişkisinin (eş, çocuk, anne, baba) eksiksiz yer alması gerekmektedir.
İstisnadan yararlanmak isteyen kişilerin ayrıca ilgili nüfus müdürlüğünden hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulüne ait “Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği Belgesi” almaları gerekir.
İstisnadan, hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün eşinin yararlanmak istemesi ve hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulü ile ortak (her ikisi için de öz) çocuğu/çocukları olmakla birlikte bu çocuğun/çocukların reşit veya mümeyyiz olmaması halinde (velayeti veya vesayeti dul eşte olmak şartıyla) çocuktan/çocuklardan hakkından feragat ettiğine dair beyan aranmaz. İstisnadan dul eşin yararlanmak istemesi ve hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün, dul eşten olsun olmasın, reşit çocuğu/çocuklarının olması halinde, her bir çocuktan istisna hakkından feragat ettiğine dair beyan aranır. Hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün, dul eşten olmayan reşit veya mümeyyiz olmayan çocuğunun/çocuklarının olması durumunda ise bu çocuk/çocuklar adına veli veya vasiden, hakkından feragat ettiğine dair beyan aranır.
İstisnadan, hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün reşit çocuğunun yararlanmak istemesi halinde, dul eş ve varsa diğer çocukların her birinden (reşit veya mümeyyiz olmayan çocuk/çocuklar adına veli veya vasiden) haklarından feragat ettiklerine dair beyan aranır.
Hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulü ile ortak ve dul eşin kendi velayeti altındaki reşit olmayan çocuk veya çocuklardan biri adına istisnadan yararlanılmak istenmesi halinde, dul eşten ve varsa dul eşin velayeti altındaki diğer reşit olmayan çocuk/çocuklardan haklarından feragat ettiklerine dair beyan aranmaz.
Hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün vefat ettiği tarih itibariyle eş veya çocuğunun olmaması halinde, söz konusu istisnadan anne veya baba yararlanabilir. Bu durumda, istisnadan annenin yararlanmak istemesi halinde babadan; babanın yararlanmak istemesi halinde anneden, hakkından feragat ettiğine dair beyan aranır.
İstisnadan yararlanma hakkı olan eş veya çocuktan, eş ve çocuğun olmaması halinde ise anne veya babadan herhangi birisinin hayatta olmaması halinde, hayatta olmayan kişi Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği Belgesi ile tevsik edilir ve bu kişi için ayrıca feragat ettiğine dair beyan aranmaz.
Feragat beyanı noter huzurunda yazılı olarak yapılır.
İstisnadan yararlanacak kişi,
• Hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün yakını olduğunu gösterir Malullük Durum Belgesini,
• Hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulüne ait Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği Belgesini,
• Gerektiği durumda noter nezdinde düzenlenmiş Feragat Beyanı Belgesini
ÖTV mükellefine veya gümrük idaresine ibraz eder. ÖTV mükellefi veya gümrük idaresi görevlileri tarafından Malullük Durum Belgesi ile Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği Belgesi karşılaştırılır. Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği Belgesindeki bilgilerden, istisnadan yararlanma hakkı olan diğer kişi/kişilerin hayatta olup olmadıkları, hayatta olmaları halinde bu kişiler tarafından Feragat Beyanı Belgesi verilip verilmediği kontrol edilir. Belgeler ve içerdiği bilgilerin eksik olması halinde istisna uygulanmaz.
Aranan belgelerin eksiksiz ibrazı durumunda istisna kapsamındaki taşıtları istisnadan yararlanan kişilere ilk iktisap kapsamında teslim edenler veya bu taşıtlara ait ithalat işlemlerini gerçekleştiren gümrük idareleri tarafından ÖTV uygulanmadan işlem yapılır.
ÖTV mükellefleri, istisna kapsamındaki teslimlerinde hesaplanan ÖTV tutarını, fatura bedeline dâhil etmez, ancak fatura bedeline dâhil edilmeyen bu tutarı düzenlenen faturada “ÖTV Kanununun 7/8 Maddesi Kapsamında Hesaplanıp Fatura Bedeline Dâhil Edilmeyen ÖTV Tutarı ……… TL’dir.” şerhi ile gösterir.
İstisna uygulanarak teslim edilen taşıtlar için de mükellefler tarafından ÖTV Beyannamesi verilir, ancak beyannamede ÖTV hesaplanmaz. İstisnadan yararlanan kişiden alınacak Malullük Durum Belgesi, Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği Belgesi ve varsa Feragat Beyanı Belgesinin aslı ile satış faturasının aslının aynı olduğuna dair bir şerh verilerek kaşe tatbiki ve imzalanması suretiyle firma yetkililerince onaylı fotokopisi ÖTV mükelleflerince beyannamenin verildiği günü takip eden günün mesai saati bitimine kadar bir dilekçe ekinde beyannamenin verildiği vergi dairesine verilir.
Vergi dairesince, beyanname ve söz konusu belgeler incelenerek (ayrıca Malullük Durum Belgesinin ilgili kurumdan teyidi alınarak ve Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği Gelir İdaresi Başkanlığı Yönetim Bilgi Sisteminden doğrulanarak) istisna uygulandığını gösteren “ÖTV Ödeme Belgesi” mükellefe verilir.
6.5. Sorumluluk
İstisnadan, Kanunda belirtilen kişilerden biri tarafından ve bir defaya mahsus olmak üzere faydalanılabileceğinden, aynı kişi tarafından veya Kanunda sayılan diğer kişi ya da kişiler tarafından ikinci bir taşıtın istisna kapsamında iktisap edilmesi mümkün değildir. İstisnadan ikinci kez yararlanıldığının tespit edilmesi veya usulsüz bir şekilde yararlanılması halinde, taşıtın ilk iktisabında ödenmeyen ÖTV, vergi ziyaı cezası ve gecikme faiziyle birlikte, istisnadan ikinci kez veya usulsüz olarak yararlanandan aranır.
Bu istisna uygulamasında, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde işlem tesis edilmemesi suretiyle istisna kapsamında taşıt teslim edilmesi halinde ziyaa uğratılan vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte, istisnadan yararlananların sorumlu tutulduğu haller dışında, motorlu araç ticareti yapanlardan aranır.
Öte yandan, muvazaaya dayanan bir ilişki çerçevesinde istisna hakkı olan kişi adına taşıt iktisap edildiğinin tespiti halinde, ilk iktisapta ödenmeyen ÖTV, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen işleme taraf olanlardan (hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün adına taşıt iktisap edilen yakını, taşıtı bu yakın adına alıp fiilen kendi istifadesine kullanan ile bu durumdan haberdar olması şartıyla motorlu araç ticareti yapan kişiden) aranır.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin (IV/G/1) bölümünün üçüncü paragrafındaki “(2) numaralı bendi” ibaresi “(2) ve (8) numaralı bentleri” olarak değiştirilmiş ve bu bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Taşıtın yukarıda belirtilen usul ve esaslara göre hurdaya ayrılması, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi uygulaması bakımından, yeniden istisnadan yararlanma hakkı sağlamaz.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin (IV/G/1.1.) bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
1.2. Hayatını Kaybetmiş Harp veya Vazife Malullerinin Yakınları Tarafından İlk İktisabı Yapılan Taşıtın İlk İktisap Tarihinden İtibaren Beş Yıl Geçmeden Satışı veya Devri
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi hükmü gereğince, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi taşıtlardan ilk iktisabı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi kapsamında yapılanların, istisnadan yararlananların ilk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçmeden istisnadan yararlanamayan kişi ve kurumlara satışı veya devrinde ÖTV aranır.
Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi kapsamında ilk iktisabı yapılmış taşıtın ilk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçmeden, daha önce aynı düzenlenmeden yararlanmış olan, hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulü yakınına satışı veya devri halinde, alıcı tarafından kayıt ve tescilden önce ÖTV’nin beyanı ve ödenmesi gerekir. Alıcının söz konusu düzenlemeden yararlanmamış olmakla birlikte, bu hakkından, hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulünün hak sahibi diğer bir yakını lehine feragat etmiş olması halinde de kayıt ve tescilden önce ÖTV aranır.
Ayrıca, söz konusu istisna kapsamında ilk iktisabı yapılan taşıtların, veraset yoluyla ÖTV uygulanmaksızın varislere intikal etmesi ve murisin istisnadan yararlandığı tarihten itibaren beş yıllık süre dolmadan varisler tarafından istisnadan yararlanamayanlara satışı veya devrinde de ÖTV aranır.
Hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulü yakını tarafından ÖTV’den istisna olarak ilk iktisabı yapılan taşıtın, Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi kapsamından yararlanabilecek durumda olan hayatını kaybetmiş başka bir harp veya vazife malulünün yakınına satış ve devrinde ÖTV aranmaz. Ancak bu durumda da mezkûr düzenleme kapsamındaki belgelerin (Malullük Durum Belgesi, Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği Belgesi, Feragat Beyanı Belgesi) alıcı tarafından ilk iktisapla ilgili işlemleri yapan vergi dairesine ibrazının gerektiği tabiidir. Bu durumda, taşıtın ÖTV aranmadan tescilinin yapılabilmesi için vergi dairesince ilgili trafik tescil kuruluşuna verilmek üzere alıcıya yazı verilir.
Kanunun 15 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi hükmü kapsamında ÖTV’siz ilk iktisabı yapılan taşıtın iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde istisnadan yararlanamayanlara satış veya devrinde ÖTV aranır. Ayrıca bu uygulama kapsamında ÖTV’siz olarak taşıt alan hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulü yakını ve yakını oldukları harp veya vazife malulünün hak sahibi diğer yakınları tekrar bu düzenlemeden veya Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi uygulamasından yararlanamaz.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin (IV/G) kısmında yer alan “1.2. Malul veya Engelliler Tarafından İlk İktisabı Yapılan Taşıtın Beş Yıl Geçtikten Sonra Satışı veya Devri” bölümünün başlığı “1.3. Malul veya Engelliler ile Hayatını Kaybetmiş Harp veya Vazife Malullerinin Yakınları Tarafından İlk İktisabı Yapılan Taşıtın Beş Yıl Geçtikten Sonra Satışı veya Devri” olarak ve bu bölümün birinci paragrafında yer alan “(2) numaralı bendi” ibaresi “(2) ve (8) numaralı bentleri” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 5 – Aynı Tebliğin (IV/G) kısmında yer alan “1.3. Ödenmesi Gereken Verginin Beyanı ve Ödenmesi” bölümünün başlığı “1.4. Ödenmesi Gereken Verginin Beyanı ve Ödenmesi” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 6 – Aynı Tebliğin (IV/G/2) bölümünün sekizinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi uygulaması kapsamında ilk iktisabı yapılan taşıtın veraset yoluyla intikalinde başkaca bir şart aranmaksızın bu devir işlemi dolayısıyla ÖTV aranmaz. Varislerin, mezkûr bentte sayılan kişilerden olmaması veya bentte sayılan kişilerden olmakla birlikte daha önce söz konusu istisnadan yararlanan lehine haklarından feragat etmiş olması, söz konusu taşıtın vergi ödenmeksizin veraset yoluyla intikaline engel teşkil etmez. Ancak, ÖTV uygulanmaksızın varislere intikal eden taşıtın, murisin istisnadan yararlandığı tarihten itibaren beş yıllık süre dolmadan varisler tarafından istisnadan yararlanamayanlara satışı veya devri halinde ÖTV aranır.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin “VI- DİĞER HÜKÜMLER İLE İLGİLİ İŞLEMLER VE ÇEŞİTLİ HUSUSLAR” başlıklı kısmında yer alan “D- YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN TEBLİĞLER” başlıklı bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş ve takip eden bölüm buna göre teselsül ettirilmiştir.
MADDE 8 – Aynı Tebliğe ekteki (EK: 10) eklenmiştir.
MADDE 9 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 10 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

Ek:10'a aşağıdaki linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.

OLAĞANÜSTÜ HAL'İN UZATILMASI

13 Ekim 2016 tarih 29856 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1130 sayılı T.B.M.M. kararı gereğince;
Anayasa'nın 120.maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 3.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, ülke genelinde devam etmekte olan olağanüstü halin, 05.10.2016 tarihinde Bakanlar Kurulunca alınan kararla, T.B.M.M. Genel Kurulunda 11.10.2016 tarihli 5.birleşiminde onaylanması neticesinde, 19.10.2016 Çarşamba günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere 3 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.

5 Ekim 2016 Çarşamba

HİBRİTLİ OTOMOBİLLERDE YENİ ÖTV ORANLARI

Elektrikli motoru da olan hibrit otomobillerde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirildi. Buna göre; 

05 Ekim 2016 tarih ve 29848 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan bazı mallara uygulanan özel tüketim vergisi oranları değiştirilmiştir.

1- Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçen fakat 2000 cm3'ü geçmeyenlerden, elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 50 kw'ı geçip motor silindir hacmi 1800 cm3'ü geçmeyen binek otomobiller için % 90 olan ÖTV oranı % 45'e, 

2- Motor silindir hacmi 2000 cm3'ü geçenlerde, motor gücü 100 kw'ı geçip motor silindir hacmi 2500 cm3'ü geçmeyen binek otomobiller için % 145 olarak uygulanan ÖTV oranı % 90'a düşürülmüştür.

TÜRK-JAPON BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ'NİN KURULMASINA DAİR ANLAŞMA

01 Eylül 2016 tarihinde internet sitemizden duyurduğumuz Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin kurulmasına ilişkin detaylı anlaşma 03 Ekim 2016 tarih 29846 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

GİRİŞ
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti (bundan böyle “Taraflar” olarak anılacaktır);
3 Mayıs 2013 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Japonya arasında Stratejik Ortaklık Kurulmasına İlişkin Ortak Bildiriyi ve 7 Ocak 2014 tarihinde imzalanan “Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Kurulmasına Dair İşbirliği Muhtırasını anımsayarak,
Bilimsel ve teknolojik işbirliğinin daha fazla teşvik edilmesi ümidiyle ve aynı zamanda iki ülke arasındaki akademik değişimleri ilerletecek yeni bir kurum teşkil ederek ve
Akademik ve araştırma mükemmeliyeti bakımından bir merkez sağlamayı amaçlayarak,
Aşağıdaki hususlar üzerinde mutabık kalmışlardır:,

MADDE 1

TÜRK-JAPON BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ’NİN KURULMASI
Taraflar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin mülkiyeti ve Taraflar arasında ortaklık esaslarına dayanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin İstanbul şehrinde bir Türk- Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (bundan böyle “ TJÜ” olarak anılacaktır) kurarlar. TJÜ, bu Anlaşma tarafından tanımlanan ve bu Anlaşma’ya dayalı bir devlet üniversitesidir. TJÜ, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilecek Kanun (bundan böyle “Kanun” olarak anılacaktır) ile kurulacak ve yürürlükteki yükseköğretim kanunlarından muaf olacaktır.

MADDE 2
BU ANLAŞMA KAPSAMINDA İŞBİRLİĞİ
A. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti:
i. TJÜ’nün kurulması için gerekli arazi, bina ve altyapıyı sağlar ve
ii. Bu maddenin B fıkrasında öngörülen, Japon Hükümeti tarafından sağlanan katkılar hariç, TJÜ’nün diğer tüm giderlerini karşılar.
B. Japon Hükümeti, Japonya'nın ilgili mevzuat ve bütçe ödeneklerine tabi olarak, aşağıdaki hususları gerçekleştirme konusunda her türlü çabayı sarf eder:
i. TJÜ ile ilişkili laboratuvar malzemelerinin temin edilmesi veya temin edilmesinin sağlanması;
ii. TJÜ’nün okul binası inşaatı için yardım sağlanması veya yardım sağlanmasının temin edilmesi;
iii. Japon üniversitelerinden oluşan, teknik bilgi, entelektüel destek ve müfredata ilişkin tavsiye verecek bir konsorsiyum oluşturulması ve TJÜ’nün işe alım usullerine tabi olarak, TJÜ için Japon akademik personel aday gösterilmesi;
iv. TJÜ bünyesindeki Japon Kültür ve Dil Merkezi’nin desteklenmesi ve
v. TJÜ öğrencilerine Japonya’da öğrenim görme fırsatının sağlanması.
C. Japon Hükümetinin yukarıdaki B fıkrası uyarınca katkılarda bulunması durumunda, hibe şeklindeki katkı bu Anlaşma'run yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on yıl içinde yapılacaktır.

MADDE 3
DİPLOMALAR VE SERTİFİKALAR
TJÜ; lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin akademik derece ve sertifikalarını verir. Müfredat ve bölümler Taraflarca tanınır.
TJÜ, mümkün olduğunda, Japon üniversiteleri ile birlikte, başarıyla mezun olanlara çift diploma ve/veya ortak diploma vermeyi değerlendirir.

MADDE 4
DİL ÖĞRETİMİ
TJÜ’nün Öğretim dili İngilizcedir.
TJÜ, tüm öğrencilere bölümlerinin müfredatında bulunan derslerin yanı sıra Türkçe ve Japonca seçmeli dil kursları sağlar.
TJÜ'ye kabul edilen öğrenciler İngilizce dilinde değerlendirme sınavına tabi tutulur ve bu sınavda veya uluslararası alanda kabul görmüş herhangi bir sınavda tespit edilen dil yeterliliğine uygun bir şekilde, ya bir hazırlık sınıfına ya da doğrudan lisans veya yüksek lisans öğretiminin birinci sınıfına kaydedilir.

MADDE 5
KONSEY
TJÜ Konseyi (bundan böyle "Konsey" olarak anılacaktır) TJÜ'nün en yüksek karar verme ve denetim organı olarak oluşturulur.
Konsey, altısı Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından ve dördü Japon Hükümeti tarafından atanacak şekilde toplam on bir üyeden oluşur. Konsey Üyeleri, yeniden atanmaları da mümkün olarak, atanma tarihinden itibaren dört yıl boyunca görev yapar. TJÜ Rektörü, Konsey'in asil üyesi olarak Konsey'in oturumlarına katılır.
Konsey, TJÜ'ye yönelik tüm akademik, mali ve idari konularla ilgili iç düzenlemeleri yapma ve bu düzenlemelerin uygulanması konusunda tam yetki ve sorumluluğa sahiptir. Konsey, Türkiye Cumhuriyeti'nin bilim ve teknoloji politikaları doğrultusunda TJÜ'nün misyon ve vizyonunu belirler.
Konsey, TJÜ öğrenci kabul kuralları ve politikalarını dünyanın önde gelen üniversitelerindeki akademik ölçülere benzer şekilde belirler.

MADDE 6
KURULUŞ VE HAZIRLIK OFİSİ
TJÜ Kuruluş Hazırlık Ofisi (bundan böyle "Kuruluş Hazırlık Ofisi" olarak anılacaktır) oluşturulur.
Türk ve Japon yetkili ve uzmanlarından oluşan Kuruluş Hazırlık Ofisi, Konsey kuruluncaya kadar, taslak planlama ile istihdam, organizasyon, tedarik ve diğer idari konularıyla ilgili koordinasyon da dahil olmak üzere, gerekli ön hazırlığı uygulama sorumluluğuna sahiptir.
Konsey kurulduktan sonra, Kuruluş Hazırlık Ofisi görevini TJÜ İdari Ofisi'ne devreder.

MADDE 7
AKADEMİK YAPI
TJÜ; lisansüstü seviyesinden başlayarak, Fakülte, Bölüm, Enstitü ve kurulacak diğer birimlerden oluşur. Bu anlaşmanın imzalandığı tarih itibariyle TJÜ'nün organizasyon şeması, bu anlaşmanın imzalandığı tarihte diplomatik yollardan teati edilir.
Konsey, TJÜ'de yeni Fakülte, Bölüm, Enstitü ve başka birimler açma yetkisine sahiptir.
Konsey, TJÜ'de mevcut herhangi bir birimi kapatma konusunda tam yetkiye sahiptir.
Konsey; akademik işlerden sorumlu Rektör Yardımcısı, Rektör Yardımcıları, Bölüm Başkanları veya diğer akademik, idari birim yöneticilerini atama konusunda tam yetkiye sahiptir.

MADDE 8
REKTÖR
TJÜ Rektörü, Konsey tarafından önerilen adaylar arasından, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından atanır.
TJÜ Rektörü, atanma tarihinden itibaren dört yıl süreyle görev yapar ve tekrar atanması mümkündür.
TJÜ Rektörü adayları, Konsey tarafından belirlenir. Rektör adaylarının belirlenmesi süreci geçici bir akademik arama komisyonu marifetiyle yapılır.
TJÜ Rektörü, TJÜ'nün en üst düzey yöneticisidir ve Kanuna ve Konsey'in ihdas ettiği düzenlemelere uygun olarak görevlerini ifa eder.

MADDE 9
ULUSLARARASI DANIŞMA KURULU
Uluslararası Danışma Kurulu (bundan bölye "Kurul" olarak anılacaktır), akademik ve stratejik konularda ve diğer tüm önemli hususlarda Konsey'e tavsiyelerde bulunmak üzere kurulur. Kurul üyeleri, akademik ve diğer alanlarda donanıma sahip olan seçkin şahsiyetler arasından Konsey tarafından atanır.

MADDE 10
TJÜ VAKFI
TJÜ Vakfı (bundan böyle "TJÜV" olarak anılacaktır), TJÜ'nün resmi bütçesine katkı sağlamak üzere, çeşitli gelir getirici mekanizmalarla TJÜ'nün devamlı gelişimini desteklemek için kurulur. TJÜV, Türkiye Cumhuriyeti mevzuatında kamuya yararlı kuruluş statüsüne sahiptir. TJÜV, kendi Mütevelli Heyeti tarafından yönetilir. Türkiye Cumhurbaşkanı, TJÜV Mütevelli Heyeti Başkanını atar. TJÜV Mütevelli Heyeti Başkanı, TJÜV Mütevelli Heyeti üyeleri arasından bir TJÜV Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı atar.

MADDE 11
TJÜ VE ÖZEL SEKTÖR ARASINDA ORTAKLIK
Taraflar, Türkiye Cumhuriyeti'nde ve Japonya'da TJÜ ve özel sektör ortaklığını teşvik eder. Bu bağlamda, taraflar TJÜ için özel sektörden yapılacak gönüllü katkıları teşvik etmek amacıyla gerekli çabayı gösterir.

MADDE 12
İSTİHDAM
TJÜ'deki tüm çalışanlar sözleşmeye bağlı olarak istihdam edilir. Maaş ve tazminat ile ilgili kurallar ve düzenlemeler, diğer uluslararası önde gelen üniversitelerin standartlarıyla rekabet edecek şekilde Konsey tarafından belirlenir.
İş sözleşmelerinin azami süresi ve türleri Konsey tarafından belirlenir ve bu yetki Konsey tarafından Rektöre kullandırılabilir.
Rektör ve diğer tüm TJÜ yönetimi, öğretim üyeleri, araştırmacılar ve personel için herhangi bir vatandaşlık kısıtlaması olamaz.

MADDE 13
UNVANLAR
Profesör, Doçent, Yardımcı Doçent, Okutman ve Asistan gibi akademik unvanların verilmesine ilişkin kurallar, düzenlemeler ve esaslar Konsey onayına tabi olarak yalnızca TJÜ'nün Akademik Yönetimi tarafından belirlenir. TJÜ tarafından verilen akademik unvanlar, taraflarca Türkiye Cumhuriyeti'nde ve Japonya'da esas olarak aynı statü şeklinde tanınır.

MADDE 14
DİĞER TESİSLER
TJÜ'nün TJÜ Kampüsü içinde veya başka bir yerde yönetim, öğretim üyeleri, araştırmacılar, öğrenciler ve personel için barınma ve yurt tesislerine sahip olmasına izin verilir. Bu tesisler özel mülkiyet konusu olmaz ve sadece TJÜ ile ilişiğinin devamı süresince kullanılabilir.
TJÜ Kampüsü içinde yönetim, öğretim üyeleri, araştırmacılar, öğrenciler, personel ve aileleri için spor, konferans, eğlence ve diğer sosyal/kültürel tesislere ve alışveriş ihtiyaçları için ticari işletmelere sahip olur.
Öncelikle TJÜ yönetiminin, öğretim üyelerinin, araştırmacıların, öğrencilerin ve personel çocuklarının eğitim ihtiyaçlarına hizmet etmek üzere, TJÜ Kampüsünde okul öncesi eğitimden liseye kadar bir okul tesisi kurulur. Okul, eğitim dili İngilizce olan özel okul statüsüne haiz olacaktır ve fazla kapasitesi olması halinde başka öğrencileri kabul edebilir.
TJÜ'nün, üniversite-endüstri işbirliğinin kolaylaştırılması ve öğretim üyelerinin, araştırmacıların ve öğrencilerin ileri teknoloji iş kurma araçlarına sahip olabilmesi için TJÜ Kampüsü içinde veya dışında bir teknopark ve işletme kurulum tesislerine sahip olmasına izin verilir.
Bu maddede öngörülenler de dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, tesislerin geliştirme maliyeti, TJÜ ve/veya Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından karşılanır.
MADDE 15
YÜRÜRLÜK VE SONA ERDİRME
Bu Anlaşma, tarafların anlaşmanın yürürlüğe girmesi için gerekli iç hukuk işlemlerinin tamamlandığını birbirlerine diplomatik yollarla bildirdikleri son yazılı bildirimin alındığı tarihte yürürlüğe girer.
Bu Anlaşma on yıl süreyle yürürlükte kalır ve taraflardan herhangi biri bu anlaşmayı sona erdirme niyetini, yürürlük süresi dolmadan en geç altı ay önce karşı tarafa diplomatik yollardan yazılı olarak bildirmediği sürece beş yıllık süreler için kendiliğinden uzar.
Bir taraf bu anlaşmanın hükümlerine uymadığında ve taraflar sorunu 16.madde uyarınca istişareler yoluyla çözemediği takdirde, taraflardan herhangi biri diplomatik yollardan altı aylık yazılı bildirimde bulunmak suretiyle herhangi bir zamanda bu Anlaşma'yı sona erdirebilir.

MADDE 16
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
Taraflar arasında bu Anlaşma'nın yorumlanmasından veya uygulanmasından doğabilecek uyuşmazlıklar diplomatik yollardan dostane müzakereler yoluyla çözüme kavuşturulur.

MADDE 17
DEĞİŞİKLİK
Bu Anlaşma'ya ilişkin her türlü değişiklik, tarafların karşılıklı rızasıyla ön istişareleri takiben yazılı olarak yapılır.
Değişiklikler bu Anlaşma'nın 15.maddesinin birinci cümlesinde belirtilen yöntemle yürürlüğe girer.
Ankara'da 30 Haziran 2016 tarihinde iki nüsha olarak Türkçe, Kaponca ve İngilizce dillerinde, tüm metinler eşit derecede geçerli olmak üzere imzalanmıştır. Yorum farklılıkları olması halinde İngilizce metin esas alınır.



4 Ekim 2016 Salı

TEK PRİMLİ YILLIK GELİR SİGORTALARINDAN ELDE EDİLEN GELİRLERİN VERGİLENDİRİLMESİ

02 Ekim 2016 tarih 29845 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 293 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre, tek primli yıllık gelir sigortalarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin yasal düzenleme aşağıda açıklanmıştır.
Yasal düzenleme
MADDE 7 – (1) 6728 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (2) numaralı fıkra eklenmiştir.
“Menkul Sermaye İratlarında:
MADDE 22 – 1. Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların (Bu maddenin (2) numaralı fıkrası kapsamında sigorta yaptıranlar dahil) vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, on yıl tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları halinde, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre tevkifat yapılır. İrat tutarlarının tespitinde 75 inci maddede yer alan hükümlere uyulur.
2. 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (b) alt bendi ile aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (c) alt bendi kapsamında yapılan ödemeleri, sigorta süresi onyıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatıranların, bu sigorta için yatırdıkları kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil) gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutarlar üzerinden 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) ve (16) numaralı bentlerine göre tevkifat yapılmaz. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, ödeme alarak on yıl tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları halinde, bu fıkraya göre istisna edilen tutarlar üzerinden, ödemenin kaynağına göre 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendi veya aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (b) alt bendi için belirlenen oranlar dikkate alınarak tevkifat yapılır. İrat tutarlarının tespitinde 75 inci maddede yer alan hükümlere uyulur.
Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelere ilişkin istisna uygulaması
MADDE 8 – (1) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır. Sigorta süresi on yıldan daha az olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemeler ise gelir vergisi istisnası kapsamı dışında bulunmaktadır.
(2) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde yapılan ödemelere gelir vergisi istisnası uygulanmayacak olup, söz konusu ödemeler üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.
(3) Tevkifat, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden yapılacak olup söz konusu irat tutarı; 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde belirtildiği üzere varsa fesih ve iştira kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen tutar indirilerek hesaplanacaktır.
(4) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde ise söz konusu irat tutarları üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.
ÖRNEK : Bayan (A) 31/10/2016 tarihinde akdetmiş olduğu 15 yıl süreli tek primli yıllık gelir sigortasını üç yıl sonra sonlandırarak sistemden ayrılmış olup kendisine ödenen 70.000 TL’nin içerdiği 20.000 TL’lik irat tutarı üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Tek primli yıllık gelir sigortalarına yapılan aktarımlarda istisna uygulaması
MADDE 9 – (1) Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketlerinden; on yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ve vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlar ile bireysel emeklilik sisteminden; emeklilik hakkı kazananlar ve bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlar kendilerine yapılan ödemeleri sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatırdıkları takdirde, bu sigortalar için yatırılan kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil) gelir vergisinden müstesnadır.
(2) Aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna edilen irat tutarı; 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde belirtildiği üzere, sigorta poliçelerinden yapılan aktarımlarda varsa fesih ve iştira kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen tutar indirilerek hesaplanacaktır. Bireysel emeklilik sisteminden yapılan aktarımlarda ise istisna edilen irat tutarı, hak kazanılan Devlet katkısı ve getirileri dahil ödemeye konu toplam birikim tutarından, (varsa ertelenmiş giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları ve Devlet katkısının hak edilen kısmı indirilerek hesaplanan tutar olacaktır.
(3) Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından; on yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenmesi gereken ancak tek primli yıllık gelir sigortasına aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna edilen irat tutarları üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (15) numaralı bendine göre tevkifat yapılmayacaktır.
(4) Bireysel emeklilik sisteminden; emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılması gereken ancak tek primli yıllık gelir sigortasına aktarım nedeniyle gelir vergisinden istisna edilen irat tutarları (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil.) üzerinden de 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (16) numaralı bendine göre tevkifat yapılmayacaktır.
(5) Tevkifat yapılmaması için aktarım yapılan tek primli yıllık gelir sigortasının sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu olmalıdır. Dolayısıyla, sigorta süresi on yıldan daha az olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yapılan aktarımlar nedeniyle söz konusu gelir vergisi istisnasından yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
(6) Katılımcıların aktarım sonrasında tek primli yıllık gelir sigortalarından on yıl tamamlanmadan ödeme alarak ayrılmaları halinde ise, 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre istisna edilen tutarlar üzerinden, sigorta poliçelerinden yapılan aktarımlarda 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği %15 oranında, bireysel emeklilik sisteminden yapılan aktarımlarda ise 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendine göre 13/8/2012 tarihli ve 2012/3571 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği % 10 oranında tevkifat yapılır.
(7) Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde ise söz konusu irat tutarları üzerinden tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.
ÖRNEK : Bay (B), 31/1/2006 tarihinde akdetmiş olduğu bireysel emeklilik sözleşmesi ile ilgili olarak sistemde 1/9/2016 tarihi itibarıyla oluşan 56.000 TL’lik birikim tutarını, toplu ödeme şeklinde alarak bireysel emeklilik sisteminden ayrılmak yerine, sigorta süresi ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortasına aktarmıştır.
Bay (B)’nin bireysel emeklilik sisteminden aldığı 56.000 TL ödeme içindeki irat tutarı 15.000 TL olup, bu tutar üzerinden ilgili bireysel emeklilik şirketince 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesine göre %5 oranında uygulanması gereken tevkifat, söz konusu istisna uygulaması nedeniyle yapılmayacaktır.
Bay (B)’nin akdetmiş olduğu tek primli yıllık gelir sigortasını on yıl tamamlanmadan sonlandırması halinde aktarım nedeniyle istisna tutulan 15.000 TL üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında %10 oranında tevkifat yapılacaktır. Bay (B)’nin sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılması halinde ise 15.000 TL üzerinden herhangi bir tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.
Geçiş dönemi uygulaması
MADDE 10 – (1) 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde 6728 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin yürürlük tarihinden önce akdedilmiş tek primli yıllık gelir sigortası sözleşmelerine ilişkin olarak yapılan ödemeler bakımından, 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında 6728 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki hükümler uygulanacaktır.
(2) Dolayısıyla, 9/8/2016 tarihinden önce akdedilmiş tüm tek primli yıllık gelir sigortası sözleşmelerine ilişkin olarak yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır. Söz konusu istisna uygulamasında sigorta süresinin ve poliçenin sonlandırılma tarihinin önemi bulunmamaktadır.
ÖRNEK : Bay (C), 1/3/2013 tarihinde akdetmiş olduğu on yıl süreli tek primli yıllık gelir sigortasını üç yıl sonra sonlandırarak sistemden ayrılmıştır. Kendisine ödenen 120.000 TL’nin içerdiği 20.000 TL’lik irat tutarının tamamı gelir vergisinden istisna olup bu tutar üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendi kapsamında herhangi bir tevkifat yapılmayacaktır.

YURTDIŞINA HİZMET VEREN İŞLETMELERE İNDİRİM

02 Ekim 2016 tarih 29845 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 293 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre yurtdışına hizmet veren işletmelere indirim tanınmıştır.

Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 22, 23 ve 25 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesinin yeniden düzenlenmesiyle getirilen yurt dışına hizmet veren işletmelerin istihdam ettikleri hizmet erbabının ücretlerine ilişkin indirim uygulamasına yönelik hususları düzenlemektir.
Yasal düzenleme
MADDE 2 – (1) 6728 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, 193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirim:
MADDE 33 – Bu Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurtdışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının bu Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilir.
Bu indirim, yıl içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla tahsil edilen vergilerin, bu maddede yer alan şartların gerçekleşmesi halinde, takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle uygulanır.
Bu maddede yer alan %85 oranını, hizmet alanları itibarıyla veya kazanç tutarına bağlı olarak ayrı ayrı veya birlikte %50’ye kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Yurt dışına hizmet veren işletmelerin istihdam ettikleri hizmet erbabının ücretlerine ilişkin indirim uygulaması
MADDE 3 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilebilecektir.
(2) Yurt dışına hizmet veren işletmelerin, istihdam ettikleri personelin ücretlerine ait stopaj indiriminden yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmaları gerekmektedir:
a) Münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi hizmetleri.
b) İlgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında yürütülen hizmetler.
c) İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.
(3) Mükellefler, işletmelerinde ikinci fıkrada belirtilen hizmetlerden sadece birisini verebilecekleri gibi şartları taşımak kaydıyla birden fazlasını da verebileceklerdir.
(4) Söz konusu hizmetlerin Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilmesi gerekmektedir.
(5) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan kazanç indiriminden yararlanmalarına ilişkin esaslar 31/12/2012 tarihli ve 28514 dördüncü mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:7)’nde yer almaktadır.
İndirimden faydalanma şartları
MADDE 4 – (1) İndirimin hesabında, 193 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinde belirtilen faaliyet alanlarında istihdam edilen hizmet erbabının ücretleri üzerinden hesaplanan gelir stopaj vergisi esas alınacaktır. Bu tutardan, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsuba konu edilecektir.
(2) İndirimden aşağıdaki şartlar dahilinde faydalanılacaktır:
a) 3 üncü maddede sayılan alanlarda faaliyette bulunan işverenlerin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması gerekmektedir.
1) Toplam hasılatın %85'inin yurt dışından elde edilmiş olduğu, her hesap dönemi sonundaki gelir tablosunda yer alan yurt içi ve yurt dışı net satışlara ilişkin tutarlar esas alınarak tespit edilecektir. Yurt dışından elde edilen hasılatı, toplam hasılatın içindeki oranı %85’ in altında kalan işletmelerin indirimden yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.
2) İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen faaliyetlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak hasılatın tespiti açısından, kayıtların ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekir.
b) İndirimin hesabında, münhasıran indirim kapsamında bulunan faaliyetlerde istihdam edilen ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ilişkin ücretler esas alınacak olup fiilen söz konusu işlerde istihdam edilmeyenler ile destek personeline ait ücretler dolayısıyla indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
c) Fatura veya benzeri belgelerin yurt dışındaki müşteri (yurt dışı mukimi kişi veya kurum) adına düzenlenmesi gerekir. Sağlık alanında faaliyette bulunan şirketlerin ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri hizmetin bedelinin ülkemiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden faydalanılabilecektir.
ç) Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir. İlgili Bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetleri fiziki olarak Türkiye’de verilmekle birlikte yararlanıcısının Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekmektedir.
İndirim tutarı
MADDE 5 – (1) Mükelleflerin, indirim kapsamında bulunan faaliyetlerinden kaynaklanan ücret ödemelerini ait olduğu dönemin muhtasar beyannamesine dahil etmeleri ve bunlara ilişkin olarak hesaplanan gelir stopaj vergilerini faaliyetin yapıldığı yıl içinde ödemeleri gerekmektedir.
(2) İndirim tutarı, faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan tutardır.
(3) Hizmet erbabının ücretlerine öncelikle 193 sayılı Kanunun 32 nci maddesi ve 4/12/2007 tarihli ve 26720 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 265)’nde belirtilen esaslara göre belirlenen asgari geçim indirimi uygulanacaktır.
(4) İndirim tutarı, asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra kalan vergi tutarından, mahsup edilecektir.
(5) İndirim tutarı her bir hizmet erbabı için ayrı ayrı ve her bir yıl için şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine bağlı olarak hesaplanacaktır.
(6) Bu indirimden, bu maddede yer alan şartların gerçekleşmesi halinde, faaliyetin yapıldığı takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle yararlanılacaktır. Örneğin, 2017 yılına ilişkin olarak faaliyet gösteren ve indirim uygulamasına ilişkin şartları haiz olan bir gelir vergisi mükellefi, 2018 yılı Nisan vergilendirme döneminden 2019 yılı Mart vergilendirme dönemine (bu dönemler dahil) indirim uygulamasından yararlanabilecektir. 2018 yılında da mezkur şartların gerçekleşmesi durumunda müteakip vergilendirme dönemlerinde indirimden yararlanılabileceği tabiidir.
(7) İndirim uygulaması üç ayda bir muhtasar beyanname veren mükellefler için Nisan, Mayıs, Haziran vergilendirme dönemine ilişkin olarak Temmuz ayında verilecek muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden toplam vergiler üzerinden yapılabilecektir.
(8) İndirim uygulamasına konu hak kazanılmış tutarların herhangi bir sebeple muhtasar beyanname üzerinden mahsup edilememesi durumunda mahsup edilemeyen tutarların, takip eden vergilendirme dönemlerinde de muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsubu mümkündür.
Bildirim ve beyan
MADDE 6 – (1) Yurt dışına hizmet veren işletmelerden indirim şartlarını taşıyanlarca, indirim tutarının hesaplaması amacıyla istihdam ettikleri hizmet erbabının (destek personeli hariç) bilgileri ile hizmet erbabının ücretleri, tevkif edilen vergi ve indirim tutarına ilişkin bilgilerin yer aldığı, Ek-1’deki “Yurt Dışına Hizmet Veren İşletmelerde İndirim Uygulamasına İlişkin Bildirim” doldurulacaktır.
(2) Birinci fıkradaki bildirimin, gelir vergisi mükellefleri için faaliyetin yapıldığı yılı takip eden yılın Mart ayında verilecek muhtasar beyanname (Üç ayda bir muhtasar beyanname veren mükellefler için Nisan ayında), kurumlar vergisi mükellefleri için faaliyetin yapıldığı hesap dönemini takip eden yılın dördüncü ayında verilecek muhtasar beyanname ekinde, e-beyanname şeklinde verenler tarafından elektronik ortamda, diğer mükelleflerce kağıt ortamında yetkili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Özel hesap dönemi uygulayan mükellefler için bildirimin verilme süresi, özel hesap dönemi dikkate alınarak belirlenecektir.
(3) 193 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi kapsamında yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirilecek tutarlar, aylar itibarıyla söz konusu bildirimin “Mahsup Edilecek Tutara İlişkin Bilgiler” bölümünde gösterilecektir. Bu bölümün son sütununda yer alan genel toplam tutarı, muhtasar beyannamenin “Matrah ve Vergi Bildirimi” Tablosunun “Mahsup Edilen Vergiler” bölümünün 25 numaralı “GVK’nın 33 üncü maddesi kapsamında mahsup edilecek kesinti tutarı” satırına aktarılacaktır.
(4) Vergi dairelerince, indirim talebinde bulunan mükelleflerin yıl içinde her vergilendirme dönemi itibarıyla ücretler üzerinden tevkif ettikleri vergilerin beyan edilip edilmediği ile ödenip ödenmediği hususları kontrol edilecektir.
ÖRNEK 1: 2017 yılında, yurt dışına mimarlık hizmeti veren (A) firması, toplam hasılatının %85'ini yurt dışından elde etmiş ve indirime ilişkin diğer şartları da sağlamıştır. (A) Firmasının 2017 yılında aylık 5.000 TL ücret ödediği bekâr hizmet erbabına ilişkin vergilendirme ve indirim uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.

2017 yılı Ocak ayına ilişkin işlemler
Hizmet erbabının aylık brüt ücreti
5.000,00 TL
Hizmet erbabının Ocak ayı vergi matrahı [5.000-(5.000x%15 SGK işçi payı =750)]    
4.250,00 TL
Hesaplanan vergi (artan oranlı) (4.250,00x%15)                                                               
637,50 TL
Asgari geçim indirimi   (*)                                       
123,53 TL
Ocak vergilendirme dönemine ilişkin vergi dairesine ödenen vergi tutarı
513,97 TL
Mükellefin faydalanacağı indirim tutarının hesabı
2017 yılı Ocak ayı asgari ücretin vergi matrahı(**)
1.399,95 TL
2017 yılı Ocak ayı asgari ücretin vergisi (1.399,95x%15=)(**)
209,99 TL
(A) Firmasının 2018 yılının Nisan vergilendirme döneminde yararlanacağı indirim tutarı
209,99 TL

(*) Bekâr hizmet erbabı için, 2016 yılına ilişkin rakam dikkate alınmıştır.
(**) Hesaplamalarda 2017 yılına ait asgari ücret belli olmadığından 2016 yılında uygulanan 1.647 TL brüt asgari ücret ile 1.399,95 TL asgari ücretin vergi matrahı esas alınmıştır.
(A) Firması, 2018 yılının Mart ayı içinde verdiği muhtasar beyanname ekinde, Ek-1’deki bildirimi vergi dairesine vermiştir. Vergi dairesince de gerekli kontroller yapılarak indirime ilişkin şartların mevcut olduğu anlaşılmıştır.
(A) Firmasının, 5.000 TL ücret alan hizmet erbabı için indirimden yararlanacağı tutar en fazla 209,99 TL olacaktır.
(A) Firması, indirim tutarı olan 209,99 TL’yi 2017 takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği aydan sonraki vergilendirme dönemi olan Nisan 2018 dönemine ilişkin olarak Mayıs ayında verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edecektir.
ÖRNEK 2: Bay (D), 2017 yılında yurt dışına yazılım hizmeti veren (B) A.Ş.’de asgari ücretle çalışmaktadır. Bay (D), evli ve 2 çocuklu olup eşi çalışmamaktadır.
(B) A.Ş. toplam hasılatının %85'ini yurt dışından elde etmiş indirime ilişkin diğer şartları da sağlamıştır. (B) A.Ş.’nin 2017 yılı Şubat ayında asgari ücret ödediği hizmet erbabına ilişkin vergilendirme ve indirim uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.

2017 yılı Şubat ayına ilişkin işlemler
Hizmet erbabının aylık brüt ücreti
1.647,00 TL
Hizmet erbabının vergi matrahı [1.647-(1.647x%15=247,05)]  
1.399,95 TL
Hesaplanan vergi (artan oranlı)                                                                      
   209,99 TL
Asgari geçim indirimi (*)                                           
   185,29 TL
Şubat vergilendirme dönemine ait vergi dairesine ödenen vergi tutarı
24,07 TL

Mükellefin faydalanacağı indirim tutarının hesabı
2017 yılı Ocak ayı asgari ücretin vergi matrahı (**)
1.399,95 TL
2017 yılı Ocak ayı asgari ücretin vergisi (1.399,95x%15=)(**)
209,99 TL
(B) A.Ş.’nin 2018 yılının Mayıs vergilendirme dönemine ilişkin yararlanacağı indirim tutarı
24,07 TL

(*) Evli eşi çalışmayan 2 çocuklu hizmet erbabı için, 2016 yılına ilişkin rakam dikkate alınmıştır.
(**) Hesaplamalarda 2017 yılına ait asgari ücret belli olmadığından 2016 yılında uygulanan 1.647 TL brüt asgari ücret ile 1.399,95 TL asgari ücretin vergi matrahı esas alınmıştır.
Anılan şirket, 2018 yılının Nisan ayında verdiği muhtasar beyanname ekinde, Ek-1’deki bildirimi vergi dairesine vermiştir. Vergi dairesince de gerekli kontroller yapılarak indirime ilişkin şartların mevcut olduğu anlaşılmıştır.
(B) A.Ş.’nin, asgari ücretli olan hizmet erbabı için indirimden yararlanacağı tutar en fazla 24,07 TL olacaktır.
(B) A.Ş. indirim tutarı olan 24,07 TL’yi, 2017 takvim yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği aydan sonraki vergilendirme dönemi olan Mayıs 2018 vergilendirme dönemine ilişkin olarak Haziran ayında verdiği muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden mahsup edecektir.