Peugeot geçmişte çok iyi bir motosiklet ve scooter üreticisi iken, üretimini İtalyanlar'ın Piaggio ve Vespa markasına bıraktıktan sonra neredeyse unutuldu. Maalesef ülkemizde önceki ithalatçı firmanın da yeterli desteği sağlayamaması ile önce ikinci el piyasası diplere vurdu sonra da Peugeot Motosikletlere olan güven sıfırlara indi.
Böyle bir halde iken nihayet Peugeot, Piaggio ile sözleşmesinin bitmesiyle, üretim denetimini tekrar eline alarak bildiği işi uygulamaya soktu. Türkiye de de İsotlar Grup Peugeot scooter resmi ithalatçısı haline geldi. Firma eski imajı temizleyerek ülkemizde Peugeot Scooter ları kullanıcı dostu haline getirme çabası içine girmiş bulunuyor. Yeni model Django da Peugeot un yeni anlaşmalarla birlikte SYM ile ortak geliştirme yaparak 2013 yılından itibaren ürettiği bir scooter.
Avrupa'da 1950 li yılların ortasından sonra S modeliyle karşımıza çıkan bu scooter eski versiyonun devamı niteliğinde. Neo Retro tarz ile üretilen Django dizaynı ve üretim kalitesiyle gerçekten çok tatminkar. Django'nun ülkemiz dışında; 50 cc sport, 125 cc karbüratörlü sport evasion ve allure, 150 cc karbüratörlü sport evasion allure, 125 cc enjeksiyonlu tüm seçenekleri mevcut. Türkiye de sadece 125 cc enjeksiyon ve 150 cc karbüratörlü model seçenekleri bulunuyor.
Benim satın aldığım model ise fotoğrafta gördüğünüz mat siyah Django 125 i S. Öncelikle motosiklet, cüsse olarak motor hacminden daha iri duruyor. Son derece konforlu kaliteli bir seleye sahip, görünüşüyle dikkatleri üzerine toplayan bir yapısı var. Arka kapak çıkartılıp yerine artçı selesi oturtulup bir vida yardımıyla sabitlendiğinde iki kişi için gayet yeterli bir alan sunuyor. Bu alanı sunuyor da konforu ne oluyor diyenleri duyar gibiyim. Benim için de çok önemli bir konu bu.
PCX de yaşanılan durum gibi artçı bindiğinde kasislerde arka amortisörün vurma olayı oluyor mu? X max de tek başımızayken tüm yerdeki çıkıntıları yaşarken artçı da bindiğinde aşağıdan gelen darbelerin etkisi artıyor mu? Bu şüphelerin tümünü Peugeot adeta yok etmiş. Arkada yandan bağlantılı ucuz yollu iki amortisör koymak yerine, şasiye ortadan bağlı, sertliği ayarlanabilen, otomatik denge sistemli bir gazlı amortisör yerleştirmiş. Ben 500 km yi aştım ve kendime şu soruyu sordum: Allahım bugüne kadar neden bu scooter ı almadım da konforumdan ödün verdim? Scooter düşük süratlerden itibaren ağırlığı yüzde elli elli ön ve arka tekerler arasında paylaştırarak, inanılmaz bir konfor sunuyor. Yüksek süratlere doğru ilerledikçe otomatik olarak kendisini dengeleyip amortisörler üzerindeki baskıyı kontrol ederek gerekli sertlikte sürüş sağlayarak güvenliği de elden bırakmıyor. Viraj dönüşleri son derece stabil ve güven verici. Yüksek süratle girilen virajlarda tatmin edici bir şekilde yatarak dönüşü rahatça gerçekleştiriyor. (üzerindeki CST marka Naylon Bazlı lastiklere rağmen)
Peki donanımı nedir: 8,5 lt yakıt deposu. 125 cc enjeksiyonlu 10,6 beygir gücünde hava soğutmalı (içinde sıvı barındıran) motor, SBC fren sistemi çift disk (arka sıkıldığında otomatik olarak öne de fren gücü aktarımı), optik geniş görüş açısına sahip elle dıştan ayarlanabilen aynalar, önde amblem kenarında aydınlatma sağlayan şık led park lambası, h4 ampullü güçlü aydınlatma farı, led sinyaller, led stop lambası, sağ saklama bölmesinde telefon cebi ve şarj için 12 volt çakmak girişi, küçük boy full face kaskı ve 10 lt çantayı alabilen sele altı bagaj, solda depo kapağı nın içerisinde benzin girişini kapayan kapağın koyulması ve kaybolmaması için özel cep, led aydınlatmalı (mavi kadran ve kırmızı kadran çubuğu) göstergeler, 12 inch jantlar, kromaj ayna çubukları ve arka tutamaç, led plaka lambası.
Şimdi hava soğutmalı motor u görünce, bu motor şişer diyenlerinizi duyar gibiyim. Ben de bu soruyu kendime sıkça sordum. İstanbul Boğaz hattında 110 km dur kalk trafikte bu soru aklımda hiç durmadan dolaşmak zorunda kaldım. Motor şişmedi arkadaş. Ben evhamlandıkça o sakinliğini ve gücünü korudu, adeta çıt bile çıkarmadı. beni utandırdı. SYM ile ortak geliştirilen motor acaba seramik silindir mi diye sormadan edemedim. Değilmiş, Peugeot seramik silindir 100 bin km den sonra komple değiştiği için bu silindiri kullanmamış. Kendi geliştirdiği daha uzun ömürlü bir materyelden üretilen bir silindir kafası djangoda görev yapmakta.
Gelelim işin ekonomik boyutuna. Temmuz Ayı ortasından itibaren 10800 TL olan s ve sport modelleri 11200 TL ye, 11200 TL olan evasion modeli ise 12300 TL ye yükselmiş durumda. Bu fiyatlar Avrupa satış fiyatı olana 3300 ve 3700 Euro'nun hala altında. Bu bizim için çok büyük avantaj ancak, yedek parça ve aksesuarlar hem Avrupa'da hem de Türkiye'de el yakan cinsten.
Bagaj kiti demiri dahil 2010 TL + KDV Sırt dayama 650 TL + KDV, Ön cam 865 TL+ KDV (Dikkat:Evasion modelinde ön cam ön taşıma demiri standarttır), Yedek parça fiyatları ise hava filtresi 70 TL 1 lt yağ fiyatı 50 TL civarında işçilik de eklenince 5000 km de bir gerçekleştirilen bakım maliyetleri 280 TL yi buluyor. Ben 500 km bakımında şanzıman ve motor yağı değişimine işçilik dahil 70 TL ödedim. Bu bakımı Maslak yol Motor'da gerçekleştirdim. Son derece titiz ve güvenilir olduklarını söyleyebilirim.
Yakıt tüketimi ise rodajda olan motorumda km de 12,5 ve 14 kuruş arasında gidip geliyor. Sakin ve rodaj bittikten sonra kilometrede 10 kuruşa kadar düşeceğine inanıyorum
Sorularınızı çekinmeden yorum olarak ekleyebilirsiniz. Hepinize mutlu sağlıklı iki tekerli hayatlar diliyorum. Saygılar.